Deniz Ticaret Odası Başkanı Kalkavan “bizim sektörümüz uzun bir aradan sonra ilk defa kredisini geri aldı, bu ne demek uzun zamandır hortumcu, kaçakçı, şu, bu diye aranan bir sektör, bu gün artık iyi hatta bazı yerde çok iyi” dedi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Eylül ayı Olağan meclis toplantısı, hafta içerisinde DTO Meclis salonunda yapıldı.

Meclis toplantısına misafir olarak davet edilen, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun dışında, İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Şalçı, TOBB yönetim Kurulu ve çok sayıda meclis üyesi katıldı.

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun konuşmasından önce, kürsüye gelen Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, yine gündemde çok tartışılacak bir konuşmaya daha imza attı.

DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan konuşmasında sektörün önceki dönemde kredisini kaybettiğini ve kendisinin döneminde sektörün yeniden kredisini geri aldığını söyledi.

Düne kadar “hortumcu ve kaçakçı” diye adlandırılan sektörün uzun bir aradan sonra krebilitesini geri aldığını iddia eden DTO Başkanı Metin Kalkavan, Türk denizcilik sektörünün dünyadaki pozisyonuna oturmak üzere olduğunu ifade etti.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın, Eylül ayı Olağan meclis toplantısında yaptığı, çok tartışılacak konuşmanın tam metni aynen şöyle;

“Değerli odalar birliği başkanımız değerli yönetim kurulu üyelerimiz değerli meclis üyelerimiz sayın basın mensupları hoş geldiniz, hayırlı kandiller.

Müsaade ederseniz esas konumuza dönersek, odalar birliğinin ve bizim esas görevlerimizden bir tanesi ülkemizin ekonomik büyümesini sağlamak  refahı büyütmek. Buda ana görevimiz, gerçekten bunun içinde çok uğraşıyoruz, zannedersem bizim sektörümüz uzun bir aradan sonra ilk defa kredisini geri aldı, bu ne demek uzun zamandır hortumcu kaçakçı şu bu diye aranan bir sektör bu gün artık iyi hatta bazı yerde çok iyi, dünyada olduğu pozisyonda neredeyse oturmak üzere.

Bu tabi bu saygınlığı bu kritebiliteyi geri almak çok kolay olmadı. Bunun çeşitli sebepleri var.

En büyük sebeplerinden bi tanesi dünya ekonomisi, görülmemiş bir şekilde son senelerde uzun ve tahmin edilemeyen ölçüde büyümesi  ortalamasının da yüksek olması, aynı şekilde bizim ekonomimizin de bu gün Halil beyin bi sunumda söylediği gibi herhalde bu sene tamamlayacağız beş yıldır dört buçuk yıldır ilk defa özel sektör eliyle kalkınmasını ortalama %7 olarak sağlaması. Bunlar  belki söylemde çok ufak görülse de bunun altının gerçekten çok kalın çizilmesi lazım, bu şu demek, taşlar gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yerine oturuyor.

Daha önce hep devlet eliyle kalkınma devlet desteğiyle kalkınma giderek azalıyor devlet ekonomiden ama özelleştirme ama yatırımları azaltma yoluyla elini çekip azaltarak özel sektörün önünü hızlı bir şekilde açıyor. Olması gerekli olan buydu fakat ana problemlerimizden bir tanesi zannedersem başkanımızda bu konuda açıklık getirecek, bütün bunları başarırken birazcık hızlı gittik, bu anti enflasyon lobisi veya enflasyon lobisi diye söylenen hani enflasyon bu kadar çabuk indiğinde ben o örneği veriyorum, denizde vurgun yemek gibi indiğiniz hızda çıkmak zorundasınız. Ama biz gerçekten dalgıcın ağırlıklarını düşürmesi sıfatıyla çok hızlı su üstüne çıkmaya başladık ve çıktıkça da vurgun yiyoruz.

Bu seferde öyle oldu, son üç aydaki olaylara baktığımızda maalesef  bir emme basma tulumba gibi su alıp duruyoruz. Türkiye’de üreticilerin hele ara üreticilerin en büyük sıkıntısı olan ülkemize son beş yılda bu günkü kur 2001 eylül ayı kurunun altında. Bu kadar değerli türk lirasıyla nasıl rekabet edilecek bence Türkiye’nin önündeki en büyük sorunlardan bir tanesi bu.

Bunu öyle kolay düzeltme şansıda yok, son üç ayda gördü biraz düzelttiğimizde ona ekonomi dilinde yapışık enflasyon deniyor, anında zamlar hemen özellikle ithal mallarda, arabalarda  şurada burada zınk diye yapıştı, onun bir kısmı Türk parası değerlendiğinde geri alınıyor rekabet alanlarda diğer alanlarda olduğu gibi kaldı ve enflasyona ciddi bir sıçrama yaptırdı. Belkide tartışılması gereken ana konulardan bir tanesi bu, bu kadar değerli Türk lirasıyla nasıl yaşanır hani bu verimlilikle şunla bunla aşılacak gibi bir olay değil yüzde 10, yüzde 20, yüzde 50 değil son beş yıla bakarsanız enflasyonun toplamı % 150. kabinenin herhalde zannedersem çok ciddi tartışılacak, zamanla bu girişle giderek belli zamanlarda hem sıcaklık yükselecek hem de kaza olma ihtimali artacak sayın başkanın dediği gibi hele eylül ekimden sonra giderek dış ticaret açığımız ve cari açığımız artacak. Ben sayın başkanın söylediği gibi  faaliyetleri biliyor sununuz ağustos ayı geldi tatil ayı, sektörde iyi olduğu için tatil formunda geçti. Sayın başkanımızdan sonra sunacağım kendisine platformu bırakırken kendisi buradayken en fazla beş önemli sorunuz var sa çünkü biz odalar birliğinden bu formatı aldık öncelikle kendisine iletebilirsiniz. Biz çünkü kapalı kapılar ardında çok iletiyoruz. Saygıdeğer yönetim kurulu üyelerimizin adına ve yönetim kurulu üyelerimize konsept toplantılarında beraber oluyoruz anlatıyoruz ama belki sizinde anlatma ihtiyacı duyduğunuz en fazla 5 öncelikli konuyu iletirseniz kendisi gitmeden önce seviniriz, bunuda biraz interaktife cevirmiş oluruz kendiside bunu sever uygular o açıdan ben geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Çok değerli katkılarınız ülkeye yapmış olduğunuz hizmetler içinde ayrıca teşekkür ediyoruz  ve başarılar diliyorum.”

DenizHaber.Com-Özel

Editör: TE Bilişim