Havadan sonra denizde de grev kararı

Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) Genel Başkanı Turhan Uzun, Türkiye Denizcilik İşletmelerine bağlı Liman İşletmelerinde çalışan 700 üyeyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını ve grev kararı aldıklarını bildirdi.

Uzun, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak'la birlikte TDS Genel Merkezi'nde yaptığı basın toplantısında, dünyanın en ağır iş kollarının başında denizciliğin geldiğini belirterek, ''Ülkemizde deniz emekçilerinin en zor şartlar altında çalışan grubunun başında da kılavuz kaptanlarımız, römorkör, pilot motoru çalışanlarımız, gözcülerimiz ve karadaki diğer destek çalışanlarımız yer almaktadır'' dedi.

Türkiye'nin jeolojik konumu ve ticaret yükü bakımından boğazların çok büyük önem taşıdığına işaret eden Uzun, şunları kaydetti:

''Bu önemli ve tehlikeli sularda kılavuz kaptanlarımız ve diğer çalışanlarımız gece, gündüz, kar, tipi, yağmur, fırtına, pazar, bayram, tatil demeden yılın 365 günü ve günün 24 saati mesleki tecrübelerini ve hayatlarını ortaya koyarak ülkemize fedakarca hizmet vermekte ve ülkemiz ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlamaktadır. Kılavuz kaptanlarımızın her biri yılda ortalama 450-500 gemiyi, akıntı, şiddetli rüzgar, kar, tipi, sis gibi koşullarda son derece zor ve dar seyir bölgeleri olan boğazlarımızdan güvenle geçirmektedirler. Kılavuz kaptanlarımız ve diğer çalışanlarımız boğazlarımız ve çevremiz için büyük önem arz eden güvenlik konusunu sağlamakla kalmayıp, ayrıca kılavuz kaptanlarımızın her biri yılda 1 milyon dolara yakın bir getiriyi ülkemiz ekonomisine kazandırmakta, çalışanlarımız, ülkemizin günlük 400 milyon dolarlık deniz ticaretini sağlamaktadırlar.''

Vergi oranlarındaki değişikliğin ücretlerde aylık 250, yıllık 3 bin YTL net kayba yol açtığını, vergi iadesinin kaldırılıp yerine asgari geçim indirimine geçilmesiyle de çalışanların aylık 250-900 YTL gelir kaybına uğradıklarını dile getiren Uzun, ''Bu önemli hizmetin yerine getirilmesinde yer alan römorkör, pilot motoru çalışanları ve gözcülerimizin aldıkları ücretler belediyede görevli temizlik işçisinin aldığı ücretten çok daha düşüktür. Bu nedenle mevcut çalışma şartları, kazandırılan ekonomik değerler, yapılan büyük fedakarlık ve taşınan büyük riskler ortaya konularak Türk Boğazları kılavuz kaptanları ve personeli mali olarak yeniden yapılandırılmak zorundadır'' diye konuştu.

Uzun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın babasının da denizci olduğunu ifade ederek, bu nedenle deniz çalışanlarını temizlik işçisinin altında değerlendiren düşünceye karşı Erdoğan'ın desteğini beklediklerini söyledi.

Turhan Uzun, 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren devam eden ve 700 çalışanı ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkandığını belirterek, şöyle devam etti:

''Toplu sözleşmemiz ile ilgili Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürü ve diğer yöneticileri bizlere verdiği sözlerin arkasında durmamış, 'sorunlarınızın yüzde 70'ini bu sözleşmede, diğer yüzde 30'unu önümüzdeki dönemde çözeriz' sözleri havada kalmıştır. Bu nedenle yasal hakkımız olan grev hakkımızı kullanmak üzere 21 Ağustos 2007 tarihinde grev kararı aldık. Grev kararını ilgili birimlere ilettik.''

Çalışanların hak ettiği insanca yaşama koşulları yeni dönem toplu iş sözleşmesinde karşılanana, ağır koşullar düzeltilene kadar grev kararlarının süreceğini vurgulayan Uzun, aksi halde grevi uygulamaya koyacaklarını söyledi.

-''BOĞAZLARDA BİR TIKANMA OLACAK''-

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Turhan Uzun, bir soru üzerine, ''Yetki geldikten sonra işveren greve katılmayacakların listesini belirliyor. O belirlenen listeye göre bu hizmetin sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesinin mümkünatı yok. Boğazlarda büyük tıkanmalar meydana gelir ve bütün dünya ayağa kalkar. Boğazlarımız bütün dünyanın ilgilendiği, yılda aşağı yukarı 50 binin üzerinde geminin geçtiği bir yer. Bugüne kadar meydana gelen kazaların yüzde 99'unda kılavuz kaptan alınmamıştır. Ancak yüzde 3'ünde kılavuz kaptan alınmış ve kaza meydana gelmiştir'' dedi.

50 bin gemiden 25-26 bininin ancak kılavuz aldığını belirten Uzun, bunun mecburi olmadığını anımsattı. Uzun, son dönemde, artan kazalar nedeniyle kılavuz alma talebinin çoğaldığını ifade etti.

Uzun, yeni işe giren bir kılavuz kaptanın 1390 YTL, 38 yıllık bir kılavuz kaptanın 1618 YTL, 1995 sonrası işe giren bir gemi adamının 1043 YTL, birinci sınıf makinistin 1488 YTL ücret aldığını dile getirerek, şöyle devam etti:

''Bizim istediğimiz, Türk-İş'in yapmış olduğu protokolün dışında, bazı taleplerimiz var. Örneğin ücretlerle ilgili bir iyileştirme. Bunun oranı belli değil. Biz onlara getirdiğimiz zaman hiçbir yaklaşım göstermediler. Örneğin biz '13' dedik, onlar '0,50' dediler. Limanda mesai yok, gemi adamlarının mesaisi var. Burada 4 vardiya olarak çalışıyor arkadaşlarımız ve bir kuruş mesai almıyorlar. Mesai alsalar ücretlerine katkı sağlanırdı. Önemli olan insanların cebine giren paradır. Dolayısıyla daha bir oran belirlemiş değiliz. Onların 0,50 yaklaşımına karşı bizim diyecek bir şeyimiz yok. İnsan gibi yaşayacak bir ücret istiyoruz.''

Uzun, grevin uygulanmasına ilişkin başka bir soru üzerine de, ''Uygulanır. Erteleme olabilir, o zaman işi yavaşlatacağız. Boğazlarda bir tıkanma olacak. Greve alternatif bunu uygulayacağız'' dedi.

Uzun, çalışma şartları ile kılavuz istasyonları ve pilot motorlarının çağa uygun hale getirilmesini istediklerini de bildirdi.

-''ANKARA'' FERİBOTUNDAKİ KAZA-

''Ankara'' feribotunda meydana gelen kazaya ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Turhan Uzun, bu feribotun daha önce TDİ'de bulunduğunu hatırlattı.

Bazı özelliklere sahip olan bu gemilerde deneyimi olan kaptanların çalışmasının önemini vurgulayan Uzun, şunları kaydetti:

''Orada halatlar bağlandıktan sonra geminin hareket ettiği söyleniyor. O gemilerde bir sistem var. Burada çalışan bir kaptan arkadaşıma sordum, o sistem 'stop'a alınmadan gemi hareket edermiş. Tahmin ediyorum bu kazanın sebebi de öyle bir şey. Yoksa duran gemi nasıl hareket eder, halat nasıl kopar? Ya çok büyük bir fırtına çıkar halatlar dayanmaz kopar ki rıhtıma rampa olduktan sonra bir geminin halat koparması çok zor bir olay. Ben öyle tahmin ediyorum ya kaptan hatası ya teknik bir hata var makinede ondan da olabilir.''

Editör: TE Bilişim