Gemi Sökümcüler Derneği 2. Başkanı Mustafa Erdil: İncirlik Üssü’nde 750 ton asbest var

Bir ton beyan edilip, aslında 54 ton asbestin bulunduğu Hollanda gemisi Otapan’dan sonra asbest tartışmalarının yönü, ABD’nin İncirlik Üssü’ne kayacak gibi gözüküyor.

Gemi Sökümcüler Derneği 2. Başkanı Mustafa Erdil, İncirlik’teki lojman duvarlarında 750 ton asbestin sıkıştırılmış yalıtım malzemesi olarak kullanıldığını söyledi.

Amerikalıların kendilerinden imha için teklif istediklerini belirten Erdil, 60 cent fiyat verdiklerini, fakat olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadıklarını vurguladı.

Hollanda’dan gelen ve içinde 1 ton asbest bulunduğu deklare edilen Otapan gemisinde asbest oranı 53 ton fazla çıkınca, küçük çaplı bir kriz yaşanmıştı. Bu oran, ABD’nin İncirlik Üssü’nde olduğu iddia edilen 750 tonluk miktarın yanında çok masum bir değeri ifade ediyor.

Son günlerde basın ve çevre örgütlerinin sürekli gündemin üst sıralarına taşıdığı asbestli gemi haberleri yeni bir boyut kazandı. 1 ton beyan edilip, aslında 54 ton asbestin bulunduğu Hollanda gemisi Otapan’dan sonra ABD’nin İncirlik Üssü’nde de 750 ton asbestli malzemenin bulunduğu bildirildi.

Gemi Sökümcüler Derneği 2. Başkanı Mustafa Erdil, İncirlik Üssü’ndeki lojmanlarda bulunan 750 tonluk asbestin imhası için 60 cent fiyat verdiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Teklif ettiğimiz fiyatla işin maliyeti yaklaşık 400-500 bin dolar civarında olacaktı. Hollandalı 50 tona 1.5 milyon Euro istiyor. Asbest, lojmanlarda yalıtım malzemesi olarak sıkıştırılmış paneller şeklinde duvarlarda kullanılmış. Amerikalılar, bunları yıkarak yeni sistem lojmanlar yapmayı planlıyor. Bunun için de bizden teklif istediler. Ancak, bir sonuç çıkmadı. Tam da varil olaylarının patlak verdiği bir dönemde, gelebilecek muhtemel tepkilerden çekindikleri için ya Almanya’daki NATO üssüne taşıdılar ya da 750 ton asbest hala İncirlik Üssü’nde. Eğer, ihaleyi biz alsaydık, yerinde söküp paketleyip konteynerlerle İZAYDAŞ’ın betonlu sahalarında toprak altına gömecektik.”

Verem hastanesi kurdurmuşlar, veremli hasta alamazsınız diyorlar

Hiçbir zaman devletle kavga etmeyi düşünmediklerini belirten Mustafa Erdil, “Kendimizi iyi anlatamadığımızı düşünüyoruz. ‘54 ton asbest gelseydi, bunun 1 tonu gösterilecekti, gerisi de saklanacaktı, ya da denize atılacaktı’ yorumları bizi çok rahatsız etti.

Çevre İl Müdürlüğü’nden gelen görevliler, atık yönetim tesisimizde çalışan insanlarla birlikte tetkik yaptılar. Biz kayıtlarımızı görünmeyen yerlerden de çıkabilir diye toleranslı tutarız. Otapan gemisiyle 54 ton asbest gelseydi, biz bunu aynen beyan ederdik. Çevre Bakanımızdan ‘54 ton gelseydi, 53 tonunu geri gönderirdik ya da orada sökebiliriz, sökecek elemanlarımız var’ demesini beklerdik. Bir arkadaşımızın dediği gibi ‘verem hastanesi kurdurmuşlar, veremli hasta alamazsınız’ deniyor. Dernek olarak, yapılması gerekenleri yapıyoruz. Bariyerler aldırdık, yangın söndürme sistemi kurdurduk; sahalara beton attırdık. Kamuoyu yanlış yönlendiriliyor, böyle bir geminin tüm camiaya zarar verebileceğini düşünerek, dernek olarak biz izin vermeyiz. Bakanımızdan Çevre Bakanlığı’ndan bir teftiş heyeti gönderip, bizi denetletmesini talep ediyoruz. Bugüne kadarki kayıtlarımızın da incelenerek beyanlarımızın doğru olup olmadığının da kontrol edilmesini rica ediyoruz”  diye konuştu.

Asbest her yerde

Büyük şehirlerdeki içme sularının yüzde 50-60’ının asbestli borulardan geçtiğinin altını çizen Erdil, şöyle devam etti: “Çatılardaki eternit kaplamaların temel maddesi asbest. Otomobillerin fren balataları da asbest ile kaplı. Noter nezdinde bir gözetim firmasından bizim kıyılarımızdan başlamak üzere, turistik tesislerin bulunduğu kıyılardan, limanlardan su numunesi almalarını isteyeceğiz. Bu konuda Çevre Bakanlığı’ndan da bir yetkili bulunmasını talep edeceğiz. Yapılacak analiz sonrasında suyumuzun ne kadar temiz olduğu görülecektir. Gemi söküm bölgesi ile büyük şehirlerdeki asbest ve toz oranına baktığınızda da büyük şehirlerin daha yoğun hava kirliliğine maruz kaldığını göreceksiniz.”

Hindistan ile rekabet edemeyiz

Gemi sökümcülüğünde Hindistan, Çin ve Bangladeş’in başı çektiğini sözlerine ekleyen Mustafa Erdil,  “Biz de, ilk 5 arasındayız. Özellikle Hindistan ile rekabet etmemiz mümkün değil. Çünkü, işçilik maliyetleri aylık 10 ile 30 dolar arasında. İnsan hayatının da değeri yok. Biz rekabeti çevre örgütleri ile işbirliği yaparak gerçekleştirebiliriz.Yapılan işin çevreyi tehdit etmediğini, uzman kişilerin sorumluluğunda yapıldığını iyi anlatmamız gerekir”  dedi.

Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka:Dünyada en sağlıklı gemi sökümü Aliağa’da yapılıyor

Gemi Söküm Sanayicileri Derneği’nin uluslararası çevre örgütlerinin de katkılarıyla, sağlıklı koşullarda asbest sökümü yapabilmek için Almanya’dan Know-how desteği aldığını söyleyen Aliağa Ticaret odası Başkanı Adnan Saka, “Gemi söküm sanayicilerimiz asbest sökümü konusunda Almanya’dan know-how desteğiyle birlikte teknik altyapı ve malzeme tedariki sağlayarak bu sökümü yapacak personelini eğitti. Bunun sonucunda dernek asbest sökümü konusunda sertifikalandırılarak yetkilendirildi. Böylece Asbest sökümü için uluslararası en üst güvenli koşullar sağlanmış oldu. Şu anda Aliağa’da sökülen gemiler, asbest sökümü konusunda deneyimli, lisans-sertifika sahibi, teknik donanıma sahip personel ile dünyanın en sağlıklı ve güvenli şekilde sökümü yapılan gemilerdir” dedi. Saka, sektörün 1976 yılından bugüne kadar gerek mal, gerekse know-how olmak üzere Türkiye’ye 2 milyar dolar döviz kazandırdığını da sözlerine ekledi.

Kaynak:Selçuk ONUR-Dünya Gazetesi/Perşembe Rotası

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim