Boğazlar Sürdürülebilir petrol rotası değil

Karadeniz Petrol ve Gaz Zirvesi'nde konuşan Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Başkanı Cahit İstikbal; Boğazların sürdürülebilir petrol rotası olmadığını söyledi.

Karadeniz Petrol veGaz Zirvesi'nde dün Türk Boğazlarında Güvenlik ve Çevre konulu panel yapıldı.

Panele konuşmacı olarak Çevre Bakanlığı Karadeniz Bölüm Başkanı Muhammet Ecel, Denizcilik Müsteşarlığı adına Onur Sarı, Seacor Çevre Hizmetleri Başkan Yardımcısı David Cook, Seadarq Genel Müdürü Geert Mosterddjik ve Chevron İnternational Eurasia Bölümü Genel Müdürü John A. Connor katıldı.

John A. Connor yaptığı konuşmada bölgede deniz emniyetinin sağlanması adına yapılan bütün girişimlere rağmen hala riskin azaltılması adına büyük sonuçlar elde edildiğinin söylenemeyeceğini bildirdi.

John A. Connor özellikle yeni devletler ve yeni idare sistemlerinin var olduğu Doğu Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yüksek risk kategorisinde yer alan gemilerin yoğunlaştığına dikkat çekti.

Bu gemilerin büyük çoğunluğunun Türk Boğazlarından geçtiğini anlatan Connor, Türkiye'de 2002 yılında gerçekleşen yeniden yapılanmada işbaşına gelen enerjik yöneticilerin denizden kaynaklanan riskleri iyi tahlil ettiklerini ve Türk Denizcilik İdaresinin bu riskleri yönetmek üzere kural koyma da dahil başarılı girişimlerde bulunduğunu belirtti. Ancak yapılan bütün girişimlere rağmen hala riskin azaltılması adına büyük sonuçlar elde edildiğinin söylenemeyeceğini de ekledi.

Panelde Denizcilik Müsteşarlığı adına konuşan Onur Sarı; Türk Boğazları bölgesinde taşımacılıktan kaynaklanan risklerin bertaraf edilmesi için yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Özellikle Gemi Trafik Hizmetleri'nin çalışmalarına değinen Onur Sarı, kazaların bu sistem devreye girdikten sonra azaldığına dikkat çekti.

Çevre Bakanlığı Karadeniz Bölüm Başkanı Muhammet Ecel ise Çevre Bakanlığının özellikle Acil Müdahale Sistemi konularında yaptığı çalışmaları anlattı.

Panelde "Türk Boğazlarında Petrol Taşımacılığının Sürdürülebilirliği" başlıklı bir sunum yapan Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Başkanı ve Uluslararası Kılavuz Kaptanlar Birliği Başkan Yardımcısı Cahit İstikbal ise, 1979 yılında İstanbul Boğazı'nın Güney girişinde meydana gelen Independenta Kazası'nı anımsattı.

Bu kazada denizin nasıl bir alev nehrine dönüştüğünü fotoğraflarla katılımcılara gösteren İstikbal, benzer bir kazanın Boğaz içerisinde meydana gelmesi halinde Boğazın bir alev nehrine dönüşebileceğini belirtti.

Kazalarda %82 oranında insan hatası %18 oranında teknik arızanın etkili olduğunu belirten İstikbal, Türk Boğazları bölgesinde görev yapan kılavuz kaptanların insan unsurundan kaynaklanan kazaları en aza indirme adına başarılı bir görev gerçekleştirdiklerini anlattı. İstikbal, kılavuz kaptan alma oranının henüz istenilen seviyeye gelmiş olmadığını halen oranın çok düşük olduğunu bildirdi.

İstikbal, Teknik arızalardan meydana gelebilecek kazalarda da riskin en aza indirilebilmesi açısından, ABD'de olduğu gibi 5000 tonun üzerinde akaryakıt bulunduran tanker olsun olmasın bütün gemilere eskort römorkörü verilmesi önleminin düşünülmesi gerektiğini söyledi.

İstikbal, 2007 yılı geşişleri ortalaması olarak İstanbul Boğazından günde ortalama 157 gemi geçtiğini, bu gemilerini 28'inin tanker olduğunu belirterek, 2007 sonu itibariyle taşınan petrol ve türevi madde miktarının 147 milyon ton olarak gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi.

İstikbal şunları söyledi.

"Boğazlar özellikle petrol taşımacılığı açısından doygunluk noktasına ulaşmıştır. Boğazlarda meydana gelebilecek bir tanker kazasında sadece Türkiye zarar görmeyecek bütün bölge ülkeleri zarar görecektir. Karadeniz ülkelerinin tek çıkış kapısı olan Boğazların belli bir süre kapalı kalması, önemli ihtiyaçlarının taşınması açısından Boğazlara bağımlı olan Karadeniz ülkelerini büyük zarara uğratır. Bu anlamda Türk Boğazlarının petrol geçiş rotası olarak sürdürülebilirliği yoktur."

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim