Mersin kamuoyunun hekimliğinin yanı sıra radyo-televizyon programları, köşe yazıları, yelken sporuna yaptığı katkılar, siyasi kişiliği ve kitaplarıyla yakından tanıdığı Op. Dr. Nedim İnce, 30 yılını geçirdiği Mersin’e duygu dolu bir etkinlikle veda etti. Dostları, Dr. İnce’yi övgülerle uğurladı.
Toros Devlet Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Nedim İnce, Mersin’e 5 kitap armağan ederek veda etti. Geçtiğimiz günlerde hekimlik görevinden emekli olmak için dilekçesini veren ve Balıkesir’in Ayvalık ilçesine yerleşecek olan Dr. İnce, kentten ayrılmadan önce ‘Esen Kal Mersin’ etkinliği düzenleyerek, 30 yıllık Mersin yaşamını dostlarıyla paylaştı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen etkinlikte, hekiminden siyasetçisine, garsonundan gazetecisine kadar birçok kesimden dostu, Dr. İnce’yi yalnız bırakmadı. Salon girişinde iki gencin keman dinletisiyle karşıladığı konuklar, etkinlikte Dr. İnce’yi yakından tanıyan ve 30 yılına tanıklık eden dostların paylaşımlarının yanı sıra Mersin’in bağlama üstatlarından Turhan Alıcı’dan türküler de dinlediler.
Dostlarının paylaşımlarında 30 yılda biriktirdiklerinin özeti anlatılırken, kimi zaman hüzün kimi zaman kahkahanın hakim olduğu etkinlikte, Dr. İnce’nin Mersin’de sağlıktan spora, siyasetten sosyal yaşama ve kitaba birçok alanda kent yaşamına katkıları dile getirildi. Gerek hekimlik görevinde birlikte çalıştığı meslektaşları ve sağlıkçılara kattığı değerlerin gerek köşe yazıları, radyo ve televizyon programları ile Mersin basınına verdiği desteklerin gerek yelken sporunun gelişmesine adına yürüttüğü çabaların ve gerekse son yıllarda kaleme aldığı kitaplarla kent kültürüne sunduğu katkıların aktarıldığı paylaşımlar, duygularla bütünleşti.
“MERSİN BÜYÜDÜ, BERABERİNDE BENİ DE BÜYÜTTÜ”
Mersin’den ‘Mersin’den Hayata Dair Esintiler’, ‘Sağlık Olsun-Hastalık-Hasta-Hekim’ ve ‘Hayatın İçinden Portreler’ adlı üç kitabının ardından yeni çıkardığı son iki kitabı ‘Uzaklardan’ ve ‘Salınım’ı armağan ederek giden İnce, dostlarının ardından çıktığı kürsüde duygusal anlar yaşadı. Konuşmasına, “Hayatımın en zor konuşmasını yapacağım. Umarım sonunu getirebilirim” diyerek başlayan İnce’nin oldukça heyecanlı olduğu gözlendi. Birlikte yaşadığı dolu dolu bir 30 yılı konuşmasına sığdırmaya çalışacağını belirten İnce, ne kadar çabalasa da anlattıklarının, adını andıklarının hep eksik kalacağını söyledi. “Ben şanslı bir insanım. Hayat bugüne kadar bana hep iyi davrandı” diyen İnce, Balıkesir’in Gönen ilçesine bağlı, elektriği ve suyu olmayan Hasanbey köyünde doğduğunu dile getirerek, çocukluk yıllarına göndermeler yaptı. İstanbul’da Kuleli Askeri Lisesi’ni, Ankara’da Tıp Fakültesi’ni okuduğunu, eşi Hülya İnce’yi de orada tanıdığını aktaran İnce, oğulları Ulaş ve Çağdaş ile aile sayılarının 4’e yükseldiğini ifade etti.
Mersin’e gelmeyi daha okurken düşündüğünü ve mecburi hizmet kurasında Mersin’in çıktığını belirten İnce, 30 yıllık geçmişini bütünleştirdiği dostlarının ve içinde yer aldığı kurumların adlarını anarak yaptığı konuşmasında şunları söyledi: “Mersin bizi çağırıyordu ve Akdeniz’in incisine yol gözüktü bize. Mersin, daha ilk günden bizi sıcak bir ilgi ve sevgiyle kucakladı. Hekimliğimi insanlara sunma fırsatı verdi. Bana sabrı öğretti. Sakinliği, efendiliği gösterdi. Denizle yelken sporuyla haşır neşir olmamı sağladı. Bildiklerimi kente aktarma fırsatı verdi. Yazmaya teşvik etti, yer açtı gazetelerinde. Sesimi dört bir yana duyurdu. Bana spor psikolojisi yüksek lisansı yapma fırsatı verdi. Siyasi sorumluluk almaya davet etti. Beni kitaplara dök dedi. Çocuklarımı büyüttüm Mersin’de, onlarla birlikte büyüdüm. Mersin büyüdü, beraberinde beni de büyüttü. Mersin, 30 yıl sardı, sarmaladı beni, adı siz oldunuz.”
Giderayak Mersin’e sunduğu ‘Uzaklardan’ ve ‘Salınım’ adlı iki yeni kitabı olduğunu vurgulayan İnce, Uzaklardan kitabını kapı komşularına, Salınım kitabını da kardeşlerine ithaf ettiğini söyledi. İnce, “Umutsuzluktan umuda, başarısızlıktan başarıya, bağımlılıktan özgürlüğe, hüzünden mutluluğa salınıp durmuyor muyuz yaşam boyu oradan oraya? Şimdi bizim için Mersin’den Ayvalık’a, Altınoluk’a. Sizleri, hepinizi çok seviyorum ve bugün gözleriniz içine bakarak bunu söyleme fırsatı verdiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum. Minnettarlığımı kabul edin. Yaşadığımız yerler uzak olacak ama bana inanın, kalplerimiz yakınlığını her daim koruyacak. Hoşçakalın sevgili dostlarım, hoşçakalın Mersin” dedi.
Konuşmasının ardından, Mersin’in yakından tanıdığı bir isim olan Ressam Lina Nasif, Dr. İnce’ye, yaptığı bir resmini armağan etti. İnce daha sonra fuayede verilen kokteylde hem kitaplarını imzaladı hem dostlarıyla sohbet etti.
Kaynak: iha