Tedarik Zincirinde Tartışmasız Lideriz 

Lojistik sektörünün ülkelerin kalkınmalarında lokomotif olduğu ifade edilirken dünyaca ünlü uzmanlara göre , dünyada üretilen her bir doların 25 centi lojistik faaliyetlerine gidiyor .

Türkiye ' de 10 yıl öncesinin nakliye firmalarının hepsi günümüzde isimlerini lojistik firması olarak değiştirirken , lojistik nakliyeyi de kapsayan bir üst başlık olarak dikkat çekiyor . Bir moda gibi bütün nakliyeciler bir anda lojistikçi oldu .

Ancak , lojistiğin mühendislik gerektirdiğini de unutmamak lazım . . .

Türkiye ' de lojistik sektörünün miladı olarak Gümrük Birlimi anlaşmasının yapıldığı 1996 yılının kabul edildiğini ifade eden Ekol Lojistik Genel Müdürü Cem Kumuk ; o zamandan bu yana büyük bir gelişme gösteren sektörün , bugün geldiği nokta itibarıyla artık yabancıların da ilgi odağı haline geldiğini söylüyor .

Cem Kumuk ile yaptığımız söyleşide Kumuk , Ekol ' ün çalışmaları ve sektörün genel durumu ile ilgili dergimize önemli açıklamalarda bulundu . En yeni teknoloji ile donatılmış depolarıyla , yeni ekonominin gereksinim duyduğu her türlü hizmeti bütünleşik bir yapıda , uluslar arası arenada sunabilen Ekol Lojistiğin 1990 yılında nakliye organizasyonu yapmak üzere kurulduğunu belirten Cem Kumuk , " 1994 yılına kadar bu faaliyetlerini sürdüren firmamız , aynı yıl kendi taşıma filosunu oluşturmak üzere yatırım yaptı . Ardından müşterilerine uluslararası kara , hava ve deniz taşımacılığı hizmetleri konsolidasyon servisleri , gümrükleme işlemleri hizmetlerini sunmaya başladı . 1995 yılında ilk modern deponun temellerini atan Ekol , 1996 yılında ilk yurtdışı şubesini Almanya ' da faaliyete açtı . Ekol Lojistik ; 3 PL konusunda ülkemizde yine bir öncülük yaparak 1997 yılında yüksek teknolojinin kullanıldığı , içinde barkodlu depo takip sistemleri bulunan Sultanbeyli deposuyla hizmet vermeye başladı . 2001 yılında Hadımköy ' de dünyanın en modern tekstil lojistik depo yatırı mını tamamlayıp hizmete sokan firmamız , önümüzdeki yıllarda dünyanın önde gelen lojistik şirketlerinden biri olmayı hedefliyor . Ekol Lojistik ' in Gebze ' de 20 Milyon Euro ' yu bulan yatırımla 2008 başında operasyon zincirine katacağı hizmet binaları , Türkiye ' de sadece Ekol tarafından kullanılan sistemler barındıran , Avrupa standartlarını yakalamayı başarmış bir tesis olarak sektöre örnek teşkil edecek " dedi .

Ekol Lojistik olarak , tedarik zinciri çözümlerinde sektörde tartışmasız lider olduklarına vurgu yapan Cem Kumuk , " Firmamız , kullandığı yüksek teknoloji ve yetişmiş insan kaynakları sayesinde yaratmış olduğu çözümler ile hizmet vermiş olduğu müşterilerinin pazardaki rakiplerine göre çok daha iyi hizmeti daha uygun ve değişken maliyet hesabına dayalı olarak almasını sağlamayı başarmıştır . Müşterilerimize yatırım harcaması yaptırmadan , değişik sektörlerden müşterilerimizin gereksinimlerini karşılayacak optimum çözümleri kendi insan kaynaklarımız ve finansal olanaklarımız ile gerçekleştirmekteyiz . Birçok kuruluş için en önemli sorun olan tedarik zincirindeki ürün ve bilginin kontrolü , ayrıca lojistik gereksinimler için harcanan zaman ve finansal kaynak israfını ortadan kaldırmış ve müşterimize ' sadece isteyin ' diyebilecek bir yapıyı oluşturmayı başarmış durumdayız . Ekol Lojistik olarak müşterilerimize güvenilir , üstün kaliteli ve artı değeri olan hizmetler vermeye , rekabet güçlerini artırmaya , sosyal ve fiziksel çevreyi özenle korumaya , çalışanlarımızın gurur duyduğu bir şirket olmaya kararlıyız . Ekol Lojistik , 2007 yılı sonunda yaklaşık 120 milyon Euro ciro elde etmeyi planlamaktadır . 2008 yılında ise 160 milyon Euro ' nun üzerinde ciro hedeflemekteyiz . % 100 Türk sermayeli bir lojistik şirketi olarak Avrupa ' ya açılan Ekol Lojistik , 2012 yılında sadece lojistik alanında değil genel anlamda B2B segmentinde Avrupa ' da en çok tanınan Türk firması olmayı hedefliyor " dedi .

Bugün dünyada , mal üretmek kadar onu satabilmek , hatta üretilen emtiayı son alıcıya ulaşıncaya kadar zarar vermeden taşımanın büyük önem arz ettiğini söyleyen Cem Kumuk , " Üretilen ve taşınan mallar için harcanan paralar da dünyanın geldiği noktayı gösteriyor zaten . Artık , dünyada trilyon dolarlık mallar yer değiştiriyor . Türkiye ' nin hedefi bu büyük pastadaki payını daha da artırmak olmalıdır . Özellikle , Avrupa ' nın lojistik faaliyetlerinin ağırlık merkezinin değişmesi , düşük iş gücü , stratejik konumu ve mevcut altyapısı ile Türkiye ' ye çok önemli avantajlar sunuyor . Önümüzdeki yıllarda sadece lojistik sektörünün Türkiye ' ye sağlayacağı miktar milyar dolarla ifade ediliyor . Doğal olarak bu durum , AB yolundaki Türkiye ' de kıran kırana bir mücadeleye sebep oluyor . Türkiye ' nin dış pazarlarlarla entegre halde gelişen üretim gücünü coğrafi avantajlarıyla birleştiren lojistik sektörü , bölgenin lojistik üssü olmayı önüne bir hedef olarak koymuş durumda . Çalışma alanını tüm dünya olarak kabul eden sektör , özelde içinde bulunduğu Avrasya coğrafyasında önemli bir rol üstlenmiştir " dedi ve ekledi : " Türkiye ' de lojistik çok ciddi biçimde 9899 yıllarından itibaren tartışılmaya başlandı . Lojistik ile ilgili birçok konuda kavram karmaşası var . Lojistik sektörü , bir ürünün üretildiği ülkedeki fabrikadan , gönderildiği ülkedeki müşterinin kapısına teslim edilmesine kadar geçen bütün safhalarda verilen hizmetleri içeriyor . Dünyada lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmalar kara , hava , deniz nakliyesinden gümrüklemeye , depolanmadan dağıtıma kadar tüm aşamalarda proje bazında hizmet veriyor . Türkiye ' de ise lojistik sektöründe tam anlamıyla faaliyet gösteren firma sayısı henüz fazla değil . Birtakım küçük şirketler , şirketin ismindeki transport kelimesini lojistik olarak değiştiren şirketler var . Bunlar ancak geçici süre dayanabilirler . Ama bugün Türkiye ' de bu işi çok iyi kavramış , faaliyetlerini iftiharla takip ettiğimiz şirketler var . Çok ciddî çalışan , çok iyi insan kaynakları oluşturan şirketler var . " 

Sektörle ilgili gelişmeler sağlıklı

Lojistik sektörü şirketlerinde teknoloji ve insan kaynaklarının çok Önemli olduğunu dillendiren Cem Kumuk , " Bugün çağımız bilgisayar çağı , enformasyon çağı . Bura da bütün elektronik altyapının kullanılması lâzım . Barkod sistemlerinden depo yönetim sistemlerine ve araç takip sistemlerine kadar . Ama bunları da insan kullanıyor . Bir şirketin insan kaynakları ne kadar güçlü ise o şirket o kadar güçlüdür . Ne kadar muhteşem teknolojik imkânlar olsa da insan kaynakları yetersizse bir yere varılamaz . Onun için bu konuda gelişim gerekir . Bu konuda yabancı şirketlerin de katkısı oluyor Türkiye ' ye . Teknolojiyi getiriyor , bilgi birikimi getiriyor . Ben sektörle ilgili gelişmeleri sağlıklı görüyorum . Serbest rekabet piyasasında güçsüz olan eleniyor zaten . Güçlü olmak için de insan kaynaklarında güçlü olmak lâzım . Lojistik , zamana karşı bir yarış . Zaman en büyük kurtarıcı ya da en büyük sorun olabilir . Bunu aşmak için iyi bir planlama gerekir . Ancak , planlamayı uygulamak için de eğitimli insan gücü gerekir . Ne kadar iyi planlama yaparsanız yapın halkalarda bir aksaklık olursa bütün zincir etkilenir . Lojistik sektörünü temsil eden dernekler ; tüm dünya ülkelerinde en az siyasi partiler , sendikalar , hatta hükümetler kadar güçlü toplum hareketleridir . Bunun Türkiye ' de de bu şekilde olması gerekirken ; bu örgütlerin oluşmasına kaynak olan kurum ve şahıslar genellikle bunu bir hobi gibi veya dertleşme ortamı ile sınırlı örgütler olarak gördükleri için amaçlarına ulaşamamaktadırlar . Amaç ve tüzüklerine uygun politikalar üreten ve aktif olan örgüt kimliğine bürünmeleri halinde ciddi yaptırım gücü olan yapılanmalar ortaya çıkacaktır ve bu sektörün gelişimi için çok önemlidir " diyerek sözlerine son verdi .

GL0BAL ARALIK 2007

Editör: TE Bilişim