'Lojistik Köylerde cirolar patlayacak"

Türkiye'nin en hızlı büyüyen sektörler arasında başı çeken lojistik, 10 milyar doları bulan hacmiyle yeni bir adımın arifesinde. TBMM'den onay bekleyen Lojistik Köy projesiyle sektörün belli noktalarda toplanıp, rekabet avantajı sağlanması hedefleniyor. TOBB, İTO ve UND tarafından geliştirilen proje, Meclis'ten geçerse, sektör için yeni bir ufuk oluşacak ve büyük bir ciro artışı yaşanacak.

Lojistik, Türkiye'nin en hızlı büyüyen sektörleri arasında başı çekiyor. Sektör, 40 bin araçlık filosuyla Türkiye'nin toplam ihracatının değer olarak yüzde 53'ünü, toplam ithalatının ise değer olarak yüzde 24'ünü taşıyor. 5 milyar doları aşan yatırımı ile yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağlayan sektör, Türkiye ekonomisine 2006'da 3.5 milyar dolar kazandırdı.

10 milyar dolara varan bir işlem hacmi olan sektörün,gerçek potansiyelinin 25-30 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. 2010 yılında 15 milyar dolarlık bir lojistik hacme ulaşılacağı öngörülürken, bu rakamın aşılabileceği de kuvvetle muhtemel. Sektör, büyümeyi hızlandırarak yeni bir projenin heyecanını yaşıyor.

Sektördeki şirketleri bir noktada toplayıp, rekabet gücünü artırmak amacıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) tarafından geliştirilen "Lojistik Köy Projesi", Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) onay alarak geçmesinin ardından hayat bulacak.

İki lojistik köy
 

Lojistik Köyü NEDİR?

İçinde ulusal ve uluslararası taşımacılık, lojistik ve eşyanın dağıtımı ile ilgili tüm faaliyetlerin toplandığı belirli bir alana Lojistik Köy deniliyor. Lojistik köyünde yurt içi, uluslararası ve transit taşıma,lojistik ve malların dağıtımı ile ilgili tüm faaliyetlerin çeşitli işletmeciler tarafından yapılması gerekiyor. Operasyonların gerçekleştirebilmesi için köyün tüm kamu imkanlarıyla donatılması şart. Yükleme, boşaltma, elleçleme ve tartı hizmetleri için tüm olanaklar sağlanıyor.
Bu yeni oluşum, taşımacı ve müşterinin tüm gereksinimlerini karşılayabilecek bir yapı içerdiği gibi, çevresel, sosyal ve yaşam kalitesiyle ilgili talepleri de karşılayabiliyor.

TOBB Ulaştırma ve Lojistik Sektör Meclis Başkanı Çetin Nuhoğlu, söz konusu projeyle İstanbul'da Hadımköy ve Tuzla-Tepeören'de iki lojistik köyü kurulacağını söylüyor.

Kurulacak olan lojistik köylerinin her birine 200'er milyon dolarlık yatırım yapılacağı ve her iki köyün 5 bin dönüm içinde 560 bin metrekare kapalı alana sahip olacağı ifade ediliyor. Hadi mköv'deki lojistik köyünden 230 şirket, Tuzla-Tepeören'deki lojistik köyünden ise 200 şirketin yararlanması bekleniyor. Avrupa'da oldukça yaygın olan lojistik köyler, TlR'lann şehir içinde yarattıkları trafiği de ortadan kaldıracak. Nuhoğlu, projenin gerçekleştirilmesi ile İstanbul'da 4 bin TIR'ın şehir trafiğine girmesinin engelleneceğine dikkat çekiyor.

Lojistik köyleri; her türlü ulaştırma moduna etkin bağlantıları olan, depolama, bakım-onanm, yükleme-boşaltma, elleçleme, tartı, yükleri bölme, birleştirme, paketleme vb. faaliyetleri gerçekleştirme imkanları olan bölgelere deniyor. Bu bölgeler ayrıca taşıma modları arasında düşük maliyeüi, hızlı, güvenli, aktarma alan ve donanımlarına sahip oluyor.

Avrupa'da 60'ın üstünde yük köyü bulunuyor. Yaklaşık 2 bin 400 adet taşıma işletmecisi, bu köylerden yararlanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nın da (TCDD), Halkalı, Köseköy, Boğazköprü (Kayseri), Gelemen (Samsun) ve Eskişehir'de de lojistik köyler kurma projesi bulunuyor.


Yabancı ilgisi sürüyor

Türkiye'de lojistik süreçlerin yüzde 38'i out-source edilmişken, bu oran AB ülkelerinde yüzde 60'lar seviyesinde.

Avrupa Birliği (AB) ile kıyaslandığında hızlı büyüyen sektör, yılda ortalama yüzde 15'ler seviyesinde gelişiyor.

Sektörün önde gelen, lider şirketlerin yüzde 30'lar civarında büyümesi, pazarın sunduğu fırsatları gösteren en önemli gösterge. Lojistik sektöründe uluslararası yabancı kuruluşların ilgisi giderek artarken, istikrarın korunması halinde bu trendin daha da sürmesi tekleniyor. Sektörde global bazlı lojistik saün almalar devam ederken, bunun son örneği de KKR'nin UN Ro-Ro'yu saon alması oldu. Bu saün alma, Türkiye'nin bölge için önemini ve lojistik sektörünün gelecekteki gücüne ilişkin ipuçları içeriyor.

Şirketler ağırlıklı olarak depo yönetimine yönelik yatırımlara, depo inşaatlarına ve depo yönetimi yazılım sistemlerine odaklanıyor. Türkiye'de otomotiv endüstrisinin hızla gelişmesi, lojistik şirketlerinin otomotiv lojistiğine yönelik çalışmalar içine girmesini motive ediyor. Gelecekte bilişim teknolojilerine (yazılım, RFID gibi) yatırımların gelişmesi de bekleniyor.

Sektörde kim ne yapıyor?

BORUSAN: Yüzde 34.8 büyüdü

Dünyada sadece 10 lojistik şirketi tarafından uygulanan '6 Sigma' metodolojisini Türkiye'de uygulayan tek lojistik şirketi olma özelliğini taşıyan Borusan Lojistik, 2007'de özellikle yurt dışı operasyonlarında ciddi büyüme gerçekleştirerek, yılı 180 milyon dolar ciro ile kapatacak.

Türkiye'de bir ilk olarak gerçekleştirilen 'Çok Markalı Sevki-vat Öncesi Araç Kontrol Merkezi' olarak adlandırılan PDI hizmetleri, şirketin sektöre sunduğu bir yenilik.

İzmit Köseköy'deki tesislerinde alu farklı markanın ithal araçlarına bu hizmetler veriliyor.

Borusan Lojistik Saüş Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Dölen, 2007 için koydukları yüzde 30 büyüme hedefini ilk alü ayda aşuklannı ve yılı yüzde 34.8 büyüme ile kapatacaklarını söylüyor.

2007'de büyüme hedefini aşmanın dışında başarılı çalışmalar yaptıklarını belirten Dölen, "2007, geçen yıl sonunda kurduğumuz ve yüzde 100 Borusan Lojistik'e ait olan Borusan International Cezayir, Dubai ve İran şirketlerimizin yıllık 10 milyon dolarlık iş hacimlerini gerçekleştirecekleri bir yıl. Gemlik'te kumlu olan limanımıza başladığımız yaklaşık 80 milyon dolarlık yaünmımızdan dolayı da bizler için bu yıl, çok heyecan vericiydi" diyor.

2010 yılında 500 milyon dolarlık bir büyüklüğe ulaşma ve uluslararası bir marka haline gelme hedefi olan Borusan, İzmit Köseköy'deki Araç Lojistik Merkezi'nin kapasitesini 140 bin metrekareden 232 dönüme çıkartarak, bu alanda da büyümeye devam ediyor.

OMSAN LOJİSTİK: 370 milyon YTLlik ciro

Omsan Lojistik, 2002'de başlanan intermodal taşımacılık hizmeti yatırımlarına devam ediyor. Ayrıca, Almanya ve Türkiye arasında hizmet veren blok trenleri yakın zamanda başka hatlarda da hizmet vermeye başlayacak.

Omsan Genel Müdürü G. Osman Küçükertan, 2006 ve 2007 yılı ilk altı aylık rakamlarına bakarak, bu yılı yaklaşık 370 milyon YTL'lik ciro ile kapatacaklarını söylüyor.

Küçükertan, Omsan Lojistik için ciro büyüklüğünden ziyade sürdürebilir kârlılık ve istikrarlı bir gelişimin önemli olduğunu belirtiyor. 2007 yatırımlarından biri olan Romanya'da 66 dönümlük bir arazide kurulmaya başlanan otomobil stoklama ve PD1 merkezi, önümüzdeki aylarda hizmete açılacak.

Şirket, verdiği lojistik hizmetlerde süreçlerin her aşamasında, izlenebilirliğin sağlanabilmesi için araç takip sistemleri, depo yazılımları, mobil uygulamalar ve RFID teknolojilerine yatırımlarını sürdürüyor.

Otomotiv, beyaz eşya, inşaat, tehlikeli madde taşımacılığı alanlarında uzmanlaşan Omsan Lojistik'in bu sektörlerde pazar payını artırmayı istediğini söyleyen Küçükertan, "Hizmet yelpazesini geliştirerek demir-çelik sektörü gibi dinamik iş alanlarında da şirket yapısını güçlendirmeyi hedefliyoruz" diyor.

Son yıllarda yapılanmaya gittikleri, yurt dışında şirket kurdukları lokasyonlarda iş hacimlerini artırmayı amaçladıklarını ifade eden Küçükertan, bu kapsamda Doğu Avrupa ve Türk Cumhuriyetleri'nin Omsan için hedef pazar olmaya devam edeceğini belirtiyor.

 

LOJİSTİK ARAŞTIRMA VE EĞİTİM MERKEZİ KURULACAK

Ulaştırma ve lojistik alanında Türkiye merkezli bir araştırma ve eğitim merkezinin kurulması planlanıyor. Proje ile Avrasya ve Doğu Akdeniz Bölgesi'ni kapsayacak ve ulaştırma ile lojistik alanında kurumsal araştırma çerçevesi anlamındaki boşluğu doldurabilecek, bölgesel-uluslararası bir mükemmeliyet ağının kurulması amaçlıyor.

Prof. Yücel Candemir liderliğindeki ve UND'nin teknik destek verdiği proje ekibi, bu tür bir yapının nasıl oluşturulabileceği, yapısı ve içeriği, hangi faaliyetleri bünyesinde barındırabileceği ve bunun için gereken kaynakların nasıl temin edilebileceği konusunda çalışmalar yürütüyor.

Projeye, TOBB Tepav, Ulaştırma Lojistik Meclisi, TOBB Üniversitesi gibi kurumlar destek veriyor. Türkiye'de kurulması planlanan Mükemmeliyet Merkezi, ulaştırma ve lojistik alanında yeni araştırmalarla, yeni bulguların ortaya çıkacağı ve eğitimler yoluyla bu araştırma faaliyetlerinin destekleneceği bir yapı olacak. Ayrıca bu araştırma sonuçları ile sektöre yeni kazanımların sağlanacağı ve ulaştırma alanındaki resmi politikalara dayanak ya da rehberlik sağlanacağı da ifade ediliyor.

Kurulacak merkez, bölgedeki üniversiteler ve araştırma merkezleri ile resmi bağlantılar kuracak. Başta AB ülkeleri olmak üzere, gelişmiş ülkelerde bu konuda yapılan çalışmalar, eğitim programları, Ar-Ge faaliyetleri ve başarılı projeler/sonuçları konusunda benchmarking çalışmaları yapacak ve know-how transferi sağlayacak.

1 Kasım'da içerik belirlenmesi amacıyla İstanbul'daki TOBB Plaza'da "Ulaştırma ve Lojistik Öğretim ve Eğitimi, Dünya, Türkiye ve Komşu Bölgeler" adıyla uluslararası bir konferans düzenlenecek.

TRANSER LOGISTICS: 10 milyon Euro'luk yatırım

Transer Logistics, Türkiye ile birlikte Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu'da Türk sermayeli lojistik güç olmayı hedefliyor.

Yüzde 100 Türk sermayeli olan Transer Logistics, 2007'yi 40 milyon Euro'yu aşan bir ciro ile kapatmayı planlıyor. Şirket, 2008'de ise yüzde 30 büyüme hedefliyor. Transer Logistics Yönetim Kumlu Başkanı Hakan Keleş, 2007'de toplam 10 milyon Euro'luk yatının yaptıklarını, 2008'de de aynı miktarda vatının planladıklarını söylüyor.

Yapılan yatırımlarının ağırlıklı olarak entegre lojistik hizmetlerinin daha da büyütülmesine yönelik depo alt yapısını geliştirmek üzerine olduğunu söyleyen Keleş, şunları anlauyor:

"Hadımköy'de 25 bin metrekarelik lojistik üssü projemizi 2008 Eylül ayında faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Şamandıra antrepomuzu 2 bin metrekare genişletük ve toplamda 5 bin 500 metrekareye ulaşuk. Eylül avı içerisinde Gebze'de 6 bin metrekarelik depomuz hizmete girdi. Büyümemize paralel olarak 50 adet yeni araç yatırımı yaptık."

Şirketin 2008 yılı yatırım bütçesi ağırlıklı olarak İstanbul, Bursa, Adana illerindeki ve Bulgaristan'daki depolara yönlenecek. Bursa ve Adana'da yeni depo yaunnılan gerçekleştirecek olan şirket, yurt dışında ise Bulgaristan ve Romanya'daki şirketlere ağırlık verecek. Transer Logistics, ayrıca Avrupa'da yeni bir şirket kurmak yerine, yeni hatlara yönelmeyi düşünüyor.

GEFCO TÜRKİYE: Yeni sektörlere odaklanacak

GEFCO Türkiye, kuruluşundan rbugüne kadar geçen süre içinde dünya genelindeki GEFCO ofisleri arasında cirosal anlamda 8'inci sıraya yerleşti. Şirketin Türkiye ofisi, bölgedeki en önemli lojistik merkezlerinden biri olma konumunda. GEFCO Türkiye Genel Müdürü Fulvio Villa, 2007'yi 45 milyon Euro ciro ile kapatmayı, 2008'de büvünıe hızını ise yüzde 30 olarak hedeflediklerini söylüyor.

GEFCO'nuıı verdiği hizmetin kalitesini ve hızını artırmak için İT sistemlerine sürekli yatırım yaptığına dikkat çeken Villa, yerel faaliyetlerini daha da genişletmek için 2008'de de depo ve antrepo hizmetlerine yatırım yapacaklarını belirtiyor.

GEFCO Türkiye'nin müşterilerinin yüzde 75'i, otomotiv ve yedek parça sektöründe faaliyet gösteriyor. Şirket, elektronik, tekstil gibi sektörlerde de bilgi birikimini kullanmak. Bursa ve İzmir pazarlarındaki payını artırmak istiyor.

GALATA LOJİSTİK: Sektör ve pazar odaklı çalışıyor

Adını tarihi Galata Kulesi'nden alan Galata Lojistik, 1997 yılında 14 kişi ile başladığı lojistik hizmetler alanında hızla büyüyor. 2007 yılını 34 milyon Euro'luk ciro ile kapamayı hedefleyen şirket, 2008'de ise yüzde 10 büyüme öngörüyor.

Galata Lojistik Yönetim Kumlu Başkan Yardımcısı Yittorio Zagaia, nakliye organizatörü olarak sektörde müşteri temsilciliği sistemini başlatan Galata'nın büyüme stratejisinin, sektör ve belli pazarlara odaklı çalışma olduğunu söylüyor.

Uluslararası alanda çalışmalarını kuvvetlendiren şirket, bu yıl yurt içi dağıtım, taşımacılık ve lojistik hizmetler alanında yatırımlarını genişletmeye çalıştı. Bal tık ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ilişkilerini kuvvetlendirdiklerini, yeni parsiyel hadann açılması için çalışmalar başlattıklarını söyleyen Zagaia, "Önümüzdeki dönemde ülkemizin Doğu Avrupa ve Balkan ülkeleri ile ekonomik ilişkilerinin artacağını ön görmekteyiz" diyor.

BALNAK LOJİSTİK:Yüzde 100 büyümeyi hedefliyor

TT-ârlılığa önem veren bir strateji izleyen Balnak Lojistik, bu-JAgün 100 milyon Euro ciro hedefine yürüyor.

Balnak Lojistik İş Geliştirme Direktörü Emre Yenal, 2012'ye kadar stratejik planlarını yapan Balnak'ın beş yıl içinde yüzde 100lük bir büyüme planladığını söylüyor. Balnak'ın uluslararası taşımacılık, gümrükleme, antrepo hizmetleri, katma değerli servisler, yurt içi nakliye ve ters lojistik çözümleri ile müşterisine bir anlamda "one stop shopping" olanağı sunduğunu söyleyen Yenal, Balnak'ın bu zincir sayesinde müşterilerine kesintisiz hizmet ve maliyet avantajı sunduğunu belirtiyor.

Bu yıl İstanbul Sarıgazi'de 20 bin L metrekarelik bir tesisi hizmete sokan şirket, bunun yanında yurt içi nakliye filosunu büyüttü. Şirket ayrıca elektronik sektöründe pazara yeni adım atan Avrupa'nın dev bir elektronik perakendecisi ile mağazadan eve nakliyelere başladı.

2008'de metrekare olarak daha da büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Yenal, "İki yıldan beri Türk tekstil sanayicisiyle Mısır'dayız. Mısır'da büyümek ve yatının yapmak istiyoruz. Bu bölge ve diğer Kuzey Afrika ülkeleri hem Türkiye hem de Avrupa için ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Bu gerçeği görmezden gelenleriz" diyor.

EKOL LOGISTICS:Alternatif taşıma modelleri olacak

2007'nin ilk sekiz ayında yüzde 10.7 büyüyen Ekol Lojistik, 2007'yı 115-120 milyon Euro'luk ciro ile kapatmayı planlıyor.

Ekol Lojistik Genel Müdür Vekili Gem Kumuk, 2008 bütçesi ile ilgili çalışmalarının sürdüğünü ancak cirosal bazda asgari yüzde 32'lik bir büyüme hedefinin şimdiden net bir şekilde göründüğünü söylüyor.

Şirketin kısa vadede karayolu ile taşımalarda, AB'nin Türkiye'ye karşı zorlayıcı uygulamalarım bertaraf edecek alternatif taşıma modellerine ilişkin projeleri bulunuyor.

2007'nin, Ekol için Türkiye içi ulusal dağıtım hizmetlerinin kapsamını büyüttükleri ve yeni iş modeli geliştirdikleri bir yıl olduğunu söyleyen Kumuk, şunları ifade ediyor: "2007 sonuna kadar en az bir Avrupa ülkesinde daha şube açacağız. 2007 başında yazılım tarafında dünyaca ünlü ERP yazılımcısı SAP ile yaptığımız projeyi hayata geçirdik. Bu çalışma SAP'nin Türk lojistik sektörüne adım atması açısından bir ilk oldu. 'Voice picking' sesli sipariş toplama sistemlerini hayata geçirerek sektörümüzde Türkiye'de bir ilke imza atmış olacağız."

Ekol Lojistik, Almanya ve İtalya'daki şubelerine ek olarak 2007'de Benelux ve İskandinavya bölgesindeki faaliyetlerini koordine edecek bölgesel şubelerini Belçika ve Danimarka'da açacak. 2008'de de Ekol, İberya'yı İspanya, Portekiz ve Güney Fransa faaliyetlerini kontrol etmek üzere açacak.

TNT EKSPRES TÜRKİYE: 2007 atılım yılı oldu

 

YABANCILAR BEKLENİYOR
  • Uluslararası taşımacılıkta ilk sırada olan tekstil sektörü, halen bu liderliğini sürdürse de toplamdaki payı yıllar itibariyle azalmakta. Son 34 yıl içinde otomotiv ve elektronik sektörleri, lojistikte öne çıkan sektörler oldu.
  • İyi lojistik hizmeti her pazar ve sektör için büyük önem taşıyor. İstanbul ve Marmara Bölgesi, sanayi bölgelerinin yoğunluğu ile lojistikte en büyük payı alırken, Bursa'nın ise en hızlı büyüyen pazar olduğu görülüyor.
  • Uluslararası taşımacılık anlamında Türkiye'de bu alanda faaliyet gösteren dört büyük şirketin yanı sıra, küçük ölçekli firmalar da faaliyet gösteriyor.
  • Sektöre, yurt içi ve karayolu taşımacılığı olarak bakıldığında daha birçok yerli ve yabancı kuruluşun bu sektöre girmesi bekleniyor. Türkiye'de küçük yerel şirketlerin zaman içinde büyük şirketlerin bünyesine gireceği tahmin ediliyor.
  • Türkiye pazarına girmek isteyen yabancı şirketler, yurt içi dağıtım ve toplama hizmetinde iş hacmini büyütmeyi hedefliyor. Hızlı büyümek için de satın alma yoluna gidiyorlar. Bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde özellikle ulusal nakliye yapan şirketlere ilginin artması bekleniyor.
  • Türkiye'nin çevresinde yer alan ve gelişmekte olan ülkeler de bu sektörün gelişmesine katkıda bulunuyorlar.
  • 2007'de en hızlı büyüme depo/antrepo kanadında oldu. Yatırım bekleyen alanların başında ulusal karayolu, uluslararası demiryolu ve denizyolu ile liman işletmecilikleri geliyor. Taşımacılık modları arasında ise kısa vadede gelişim fırsatı en fazla olanı, deniz taşımacılığı.
  • Gelişmiş pazarlarda GSMH'nin yüzde 8'ine çıkan lojistik pazarı, Türkiye'de yaklaşık yüzde 4-5 seviyesinde kalıyor.
  • Tedarik yönetimi zincirinin halkalarından olan depolama ve katma değerli hizmetlerin daha hızlı büyüme potansiyeli olduğu tahmin ediliyor. 2009'a kadar bu alt segmentin yüzde 15'lik bir ortalama büyüme ile gelişimine devam edeceği yine tahminler arasında bulunuyor.

Türkiye genelinde 23 şubesi ve 12 acentesi bulunan TNT Ekspres, yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirket. TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız, 2007'nin TNT için yeni alanlarda anlım yılı olduğunu söylüyor.

2006'da KALDER Ulusal Kalite Basan Ödülü'nü kazandıklarını, ama kalite çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Yıldız, yaptıklan çalışmaları şöyle özetliyor:

'insana Yatırım Yapan Şirket kalite sertifikasını yeniledik. TAPA Güvenlik sertifikasını ve Bosch tedarikçi ödülünü yine aldık. 2007 Dovv Jones Sürdürülebilirlik Endeksinde (DJSE) birinci sırada yer alarak, 2006'ya göre puanımızı 84'ten 91'e yükselttik. Endüstriyel Ürün ve Hizmetler işkolunda da birinci sıraya yükselerek, DJSE'deki tüm şirketler arasında da en yüksek puanı elde ettik."

Anadolu ağlarını önümüzdeki yıllarda yeni şube ve acenteliklerle güçlendirilecek çalışmalara başladıklarını söyleyen Yıldız, 'Türkiye'de yurt içi taşımacılık pazarı gelişmeye açık. Bu nedenle bu alanda büyüme planlıyoruz" diyor.

DHL EXPRESS:İki haneli büyüme sürecek

Türkiye'de yüzde 50'nin üzerinde pazar payına sahip olan DHL Express, dünya genelinde de yüzde 40 civarında bir pazar payı ile sektöründe lider.

DHL. Express Kurumsal İletişim Direktörü Selda Susal, 2007'de iki haneli büyüme trendini korumayı hedeflediklerini söylüyor. DHL ve onun ana kumlusu olan Deutsche Post World Net için dünyadaki en önemli pazarlar arasında yer alan Türkiye, bu kapsamda şirket açısından yatırım yapılacak ülkeler arasında bulunuyor.

Türkiye'de yüzde 50'nin üzerinde pazar payına sahip olan DHL Express, taşımacılık ve lojistik sektörünün genel büyümesinden daha fazla büyüyor.

Son yıllardaki büyüme hızlanılın hep iki haneli rakamlar olduğunu ifade eden Susal, şunları söylüyor:

"2006'da yüzde 30'luk bir büyüme gerçekleştirdik. Büyüme trendimizi ve pazar payımızı, önümüzdeki dönemde korumayı hedefliyoruz. Türkiye'nin değişik yerlerindeki operasyon alanlar nmızı büyütmeye ve ilave ofisler açmaya başladık. Yaptığımız yatırımlara bu yılda ara vermeden devam etmeyi planlıyoruz."

2006'da sektörün yılı, Türk GSMH büyümesine paralel bir gelişme ile kapattığını söyleyen Susal, gelişmiş dünya lojistik pazarlarına kıyasla Türkiye lojistik pazarında eskiden beri var olan bazı temel eksikliklerin ve kendine özgü trendlerin devam ettiğini belirtiyor.

ULUSTRANS:İngiltere pazarında lider

İngiltere pazarından yüzde 14'lük pay alarak pazar lideri olan Ulus-trans, 2007'yi 43 milyon dolar ciro ile kapamayı hedefliyor.

Ulustrans Genel Müdürü Olgun Hacıalioğlu, Ulustrans'in yüzde 14'lük payla İngiltere pazarında lider olmalarının kendilerini farklı kıldığını söylüyor. Farklı olmanın güçlü olmayı gerektirdiğini ifade eden Hacıalioğlu, şunları söylüyor:

"Bu farklılığı Mart 2007'de İngiltere'de Ulustrans Uk ltd. adıyla kendi şirketimizi kurarak geliştirdik. Bu yıl sonunda oradan 10 milyon dolar ciro bekliyoruz. Bizi farklı kılan İngiltere'de şirket kurmak değil, Türkiye'deki kadar iletişimli bir şirket for-matını İngiltere'de büyütüp entegrasyonu sağlamak."

2007'de şirketin yatırım bütçe hedefi 15 araç ile gerçekleşti ve araç filo sayısı 120'ye yükseldi. Haberleşme ile ilgili İP Santral, Sattellite, Software, Network yatırımları yapıldığını söyleyen Hacıalioğlu, yeni yaurım planlanın ise şöyle özetliyor:
"Hizmet sektöründe insan faktörü çok önemli. Avrupa'da yeni hatlarla çalışma planımız, yetişmiş insan gücü ve hazır hizmet kalitesi ile ülke departman birimleri oluşturmak. Dünyadaki mal taşımasından da pay almak istiyoruz. İngiltere'den başka ülkelere taşımalarda Ulus Uk ile yeni hatlar kurmayı planlıyoruz."

Hacıalioğlu, İngiltere hatunda yakaladıkları başarıyı Bene-lüx, İtalya, Fransa hatlarına taşıyıp ağır tonajlı proje taşımalarında yer almak için bu pazarlardaki deneyimli kişileri yanlarına alarak yeni yatırımlar yapüklannı belirtiyor.

CEVA LOGISTICS: İki yeni depo açtı

Ceva Lojistik, yerel, bölgesel ve küresel ölçekte verimli ve yenilikçi tedarik zinciri çözümleri ile müşterilerine değer katmayı misyon edinmiş bir şirket. 2007'de yüzde 40'lık büyümeyle 150 milyon \TL ciroya ulaşmayı planlayan şirket, 2008'de ise minimum yüzde 30 büyüme hedefliyor.

Ceva Logistics Genel Müdüıü Aslan Uzun, şirket olarak geçmişten bugüne kadar müşteri yerine iş ortağı anlayışı ile çalıştıklarını ifade ediyor.

Müşterilerin lojistik ihtiyaçları için en yaratıcı ve etkili çözümleri tasarlayıp üreterek, işlerinin kârlılığını artırmak için onlara rekabet avantajı sağlayıp, değer yarattıklarını belirten Uzun, yatırımlarını şöyle özetliyor:

"2007'nin ilk üç ayında toplam 41 bin metrekarelik, iki yeni depoyu hizmete açtık. 2007 sonuna kadar toplam depolama kapasitesini, 200 bin metrekarenin üzerine çıkararak sektörde bir ilki gerçekleştireceğiz. Bu yıl içinde Eagle Global Logistics'i (EGL) satın aldık. Böylece kontrat lojistiği hizmetlerimize ek olarak, uluslarası nakliye (freigt forvvarding) hizmeti de vermeye başlıyoruz."

2008'de organik büyüme planlarının devam ettiğini kaydeden Uzun, "Hedefimiz dünyanın en büyük lojistik finnası olmak" diyor.

REYSAŞ LOJİSTİK:90 milyon dolarlık yatırım


Geçmişten bugüne gelen lojistik anlayışına, farklı bir gözle farklı bir pencereden bakan Reysaş, 200 milyon dolar ciroya ulaşmayı hedefliyor.
Reysaş Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, hedeflerinin 200 milyon dolan yakalamak olduğunu, 2008'de ise bu rakamın üzerine çıkmayı hedeflediklerini söylüyor.

2007 yatırımlarında yaklaşık 80-90 milyon dolarlık bir ciroya yaklaşacaklarını ifade eden Döven, çalışmalannı şöyle özetliyor:

'Türkiye'de lojistik denilince kamyon, taşımacı, operasyon kelimeleri akla gelir. Reysaş ise bundan daha ileri bir noktada. İnovasyon, çözüm üretmek, önceden anlaşılan isteklerin beklemeden yerine getirilmesi. Örneğin Reysaş, Türkiye'deki ilk otomotiv lojistiğini, ilk akaryakıt lojistiğini ve özel depolama anlamında (fındık gibi) çalışmaları gerçekleştiren şirkettir."

Şirket olarak özel marketlere önem verdiklerini söyleyen Döven, "Depolar, tren istasyonları ve bunların geliştirilmesi, mevcut işlerimizin artırılması, kombine lojistik önem verdiğimiz pazarlar" diye konuşuyor.

Levent Gökmen/Ekonomist Dergisi, 28 Ekim 2007

Editör: TE Bilişim