’Avrupa Birliği ile dost veya kardeş değiliz’ 
 
Bölge ülkelerine lojistik ve taşımacılık hizmeti verebilen yani lojistik üsleri olan bir Türkiye arzu ettiklerini vurgulayan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Erdal, Türkiye’nin dış ticaretine, ulaştırmasına ve mal hareketine kuzey-güney, doğu-batı her coğrafyada engelleme taktikleri olduğunu ifade etti.

Dünyada lojistik hizmet sunan firmaların, ihracatta sıkıntı yaşadıklarında kısa zamanda çözüm yaratarak alternatif güzergahları bulduklarının altını çizen İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Erdal, "Dünyada lojistik firmalar müthiş yatırımlar içerisinde olmakla beraber, yerel firmalarla işbirliği, satınalma ve şirket evlilikleri yapıyorlar. Yerel pazarlarda bürokrasiyi aşıyor, Lobi yapıyorlar. Ayrıca firmalar, bürokrasiyi ve bürokratları iyi tanıyor, ekonomik ve siyasi politikaları izliyorlar. Türkiye’de ise sektörde uzmanlaşma ve rekabet artıyor. Kamyon / römork bir taşıma kabıdır. Konteynır veya Vagon gibidir bakış açısı yaygınlaşıyor. Kısacası Türkiye’de lojistik sektöründe zihniyet değişiyor. Lojistik ve taşıma operasyonlarının tüm boyutlarına çözüm üretebilme yerleşiyor" diye konuştu.

Türkiye’nin, bölgesinde bugün olduğundan daha da güçlü bir ülke konumuna yükselmesi için lojistik ve taşımacılık konusunda yapılması gereken, uzun yıllardır birikmiş hamlelerin olduğunu söyleyen Erdal şöyle devam etti:
"Türkiye’nin uluslararası ulaştırma koridorları nelerdir? Bunu çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Dış ticaret koridorlarımızın nasıl yapılanacağı konusunda bir arayış var. Dış ticaretimiz arttıkça rakiplerimiz ve düşmanlarımız artıyor. Avrupa Birliği ile dost veya kardeş  değiliz. Ekonomik, siyasi, kültürel her anlamda rakibiz. Türkiye’nin dış ticaretine, ulaştırmasına ve mal hareketine kuzey-güney, doğu-batı her coğrafyada engelleme taktikleri var. Yansımasını Bulgaristan sınır geçişlerinde, İtalya-Trieste kotalarında, Ro-La operasyonları planlamalarında görebiliyoruz. Bu durum, sorgulanması gereken ciddi bir trend."

’HAVA KARGODA VASATLIĞI YEĞLİYORUZ’

Lojistik sektöründeki büyümeyle birlikte, denizyolu, demiryolu, karayolu, havayolu altyapı teknolojileri ve yönetimi anlayışları radikal bir biçimde değişmeye başladı diye konuşan Erdal, İntermodal taşımacılığın hız kazandığını ifade etti. İstanbul–Ukrayna-Kuzey Denizi hattı ve oradan Avrupa’ya dağıtım gibi alternatiflerin tartışıldığını söyleyen Erdal, "Ro-La operasyonlarını öğrenmeye çalışıyoruz. Halkalı-Wells hattında kara, demiryolu operasyonlarını öğrenmeye gayret ediyoruz. Fakat olmuyor, olamıyor, oldurulmuyor. Ekonomik, güvenli ve süratli olmuyor. Van-Tatvan hattını aşabilmeyi umut ediyoruz.  İran ve Orta Asya Türki Cumhuriyetlere mal sevkiyatını ve ticaretini demiryolu ile istemiyoruz. Hava Kargo Köyü’nü düşünüyoruz fakat sadece düşünüyoruz. Yolcu terminalleri gayet modernken hava kargo terminalleri konusunda vasatlığı yeğliyoruz. Kuzey ve Güney Marmara’yı kamyon/konteyner ve vagon taşımacılığı ile entegre etmeye çabalıyoruz" diyerek, Türkiye’deki lojistik  trendleri şöyle sıraladı; 

• Lojistik işletmeleri yeni ve farklı alanlarda fizibilite çalışmaları yapıyor. yatırım analizlerine girişiyor. proje hazırlıyor. 
• Suyolu ile dahili taşımanın önünde en önemli engelin gümrük mevzuatı olduğunu biliyoruz. 
• Deniz taşımacılığında ticareti kolaylaştırıcı mevzuat, altyapı vb. düzenlemeler gündemde. 
• Kamyonları/konteynerleri dahili su yolu ile İstanbul’a, bağlamayı 2020’lere bırakıyoruz. * Kent lojistiği diye bir kavram olduğunu öğrendik.
• Ortadoğu’da, özellikle Irak’ta tahrik edici oluşumlar var. Yeni güzergahlar ve alternatif taşıma türlerini yeni baştan gündemimize alıyoruz. Ancak neredeyse yarım asırdır gündemimizde... 
• Kafkas Demiryolu’nu çözmeye çalışıyoruz. 
• Karadeniz bölgesine entegre olmaya çabalıyoruz. Novorrossik’te sıkışıklık yaşanıyor. Alternatif hatları araştırıyoruz. 
• Kruvaziyer taşımacılığı nedir? Marinacılık nedir? Yat Turizmi nedir? Nasıl yapılır? Öğrenmeye çabalıyoruz.
• Bilgisayar ve iletişim teknolojilerini yaygınlaştırıyoruz ancak kaçakçılıkla etkin mücadele etmiyoruz.
• Gemi inşaa sanayi, ülke ekonomisinde otomotiv sektörü, turizm sektörü gibi görülmeye başlandı, önem kazandı. Güney Kore gibi birçok ülke tersane yatırımlarını ülke ekonomisinde en önemli alanlardan biri olarak görüyor. Türkiye bu modelleri inceliyor, planlamalarda bulunuyor.
• Enerji taşımacılığı’nda çarpıcı gelişmeler söz konusu. 
• Kamu kurumları arasında dış ticarete ilişkin lojistik işbirliği çalışmalar artıyor. 

Kaynak: www.forumgazetesi.com              
 

Editör: TE Bilişim