Yeşil Liman (Green Port) Sertifika Törenine katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Yeşil Liman projesi ile çevre dostu, rekabetçi, iş sağlığı ve güvenliğine önem veren, sürdürülebilir liman tesisleri oluşturacağız" dedi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü bünyesinde yürütülen "Yeşil Liman - Eko Liman Projesi" dahilinde Yeşil Liman sertifikası almaya hak kazanan limanlar belirlendi. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün hayata geçirdiği Yeşil Liman - Eko Liman Projesi dahilinde, ülkemizde faaliyet gösteren liman işletmelerinin, çevreye ve iş sağlığına olan duyarlılıkların en üst düzeye çıkarılması ve standart hale getirilmesi, liman kalite yönetim sisteminin geliştirilerek uluslararası rekabet gücünün artırılması, Yeşil Liman - Eko Liman Projesi’nin bölgesel düzeyde yaygınlaştırılarak limanlarımızın uluslararası bir marka haline getirilmesi ve liman tesislerine yönelik belirlenen “Yeşil Liman Sektörel Kriterleri”nin uluslararası deniz trafiğine açık limanlarımızda uygulanarak yeknesaklık sağlanması hedefleniyor. Bilkent Otel ve Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen Yeşil Liman (Green Port) Sertifika Töreni ile Yeşil-Eko Liman başvuru şartları ve kriterleri dahilinde başvurusunu gerçekleştiren; Asyaport, Aksaport, Marport, Borusan Lojistik, Ege Ports Kuşadası, Petkim Limanı, Bodrum Kruvaziyer Port, Solventaş Limanı, Ford Otosan Port, Evyap Port ve Kumport, yapılan denetimler sonucunda Yeşil Liman Sertifikası almaya hak kazandı.

Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arsan, 1 Temmuz’u içine alan haftanın Denizcilik Haftası olması münasebetiyle Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı Türkiye’nin her yerinde bir hafta boyunca kutladıklarını belirterek bu kapsamda böyle bir haftada bu etkinliği gerçekleştiriklerini ifade etti. Cumartesi günü (1 Haziran) İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Denizcilik Fakültesinin mezuniyet törenini ve aynı gün akşamında da yine denizcilikle ilgili bir organizasyonda denizcilerle buluşacağını belirten Bakan Arslan, "Pazar günü (2 Haziran) iç sularımızda da denizciliğe verdiğimiz önemi göstermek, denizcilik sevgisini iç sulara da taşımak adına Ardahan ve Kars illerinin ortak gölü olan Çıldır Gölü’nde hem yelken hem kano yarışları yapılacak ve aynı zamanda her iki ile de kazandırdığımız birer iskele ve gezi teknesini de yerel otoritelere teslim edeceğiz" diye konuştu.

"Bakanlık olarak küresel anlamda yaşanan krize rağmen bir çok proje ve altyapı yatırımlarını hayata geçirdik"

Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü Yeşil-Eko Liman Projesi’ne önem verdiklerini belirten Arslan, "Her sene denizcilik kapsamında Yeşil Liman Sertifikası alan limanlarımıza sertifikalarını vermeye devam edeceğiz. Beklentimiz ve hedefimiz bunun bir iki seneyi geçmemesi yönünde. Herkes bu anlamda bir adım atsın, bu 11 limanımızı örnek alsın ve böylece biz bütün limanlarımızı Yeşil Liman Sertifikası almış liman haline getirelim. Özellikle denizciliğimizin son dönemlerdeki durumu değerlendirilecek olursak deniz ticaret filo kapasitemizin son 10 yılda dünya denizciliğine göre yüzde 75 daha fazla büyüdüğünü görüyoruz. 2008’de ortaya çıkan global krizde uluslararası bir sektör olması nedeniyle, o krizden etkilenen bu sektörün tekrardan rekabet gücüne kavuşabilmesi ve güçlü bir şekilde dünyadaki yerini alabilmesi adına Bakanlık olarak küresel anlamda yaşanan krize rağmen bir çok proje ve alt yapı yatırımlarını hayata geçirdik" şeklinde konuştu ve denizcilik sektörünün önünü açan ve rekabet gücünü arttırmaya yönelik bazı düzenlemeler ve altyapı yatırımlarından bahsetti. Bu düzenleme ve yatırımlar kapsamında, yakın zamanda Türk sahipli yabancı bayraklı gemi ve teknelerin Türk Bayrağı’na geçmeleriyle ilgili başta vize ve vergi olmak üzere birçok engeli kaldırdıklarını, şu anda 3 bin 700 teknenin Türk Bayrağı’na geçtiğini ve bu rakamın 6 bin olmasını hedeflediklerini belirtti. Bakan ayrıca 492 sayılı harçlar kanununda da değişiklik yaparak, Bağlama Kütüğü Ruhsatnamesinin de harçlarının kaldırıldığını, limancıların yapılan her türlü işlemlerden alınan damga vergisinden artık muaf tutulduğunu, 27 Ocak 2017 tarihinden önce yurt dışında bulunan ve yabancı bayrak çekmiş yatların ve deniz araçlarının da gümrük vergilerinin kaldırıldığını söyledi.

"Sektöre verdiğimiz destek 5 milyar 876 milyon TL’dir"

Özellikle 2004 yılında başlatılan yakıtın sıfıra indirilmesi uygulamasında, kabotaj hakkında, yolcu ve yük taşımacılığında bunun faydasını gördüklerini belirten Arslan, "Yaklaşık 12 yıllık süreç içerisinde yolculuktaki ve araç taşımasındaki artışlar ve bunların oluşturduğu olumlu katma değer, sektörün malumu. Bu konuda sektöre verdiğimiz destek 5 milyar 876 milyon TL’dir. Yine bu kapsamda sektöre verilen yakıt 4 milyon 309 bin ton. Böylece denizlerimizi ve toplu taşımayı kullanarak araçların daha uzun mesafe seferlerinde yakıt tüketimi konusunda tasarruf ederek ülkemize çok ciddi katma değer kazandırdık. Son 15 yılda bu sektördeki yatırım miktarı 2.8 milyar dolar. Tersane sayısı 35’ten 79’a yükseldi. Sektördeki direk istihdam ise 30 bin yan sanayi ile birlikte 90 bin kişiye istihdam sağlıyoruz ve aşağı yukarı direk ve dolaylı 500 bin kişinin geçimini sağlıyoruz. Gemi trafik hizmetlerinin Türk boğazlar bölgesinde kurulmasıyla ilgili işlem 2003 yılında başlatıldı, geçen yıl İstanbul ve sonbaharda İzmit’i açtık. Şimdi de İzmir ve Mersin gemi trafik hizmetleri sistemlerinin Ekim ayında aktif olarak hizmet verebilir hale gelmesiyle ilgili çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) de gemi trafik hizmet merkezlerini kuruyoruz. Bir önemli uygulama da Türk boğazlarından uğraksız geçiş yapan gemilerin bekleme sürelerini 48 saatten yani iki günden 7 güne (68 saate) çıkarılmasına ilişkin değişikliği de tamamlamak üzereyiz. En kısa sürede bunu da uygulamaya geçirerek bölgenin bir yakıt ikmal merkezi haline gelmesini sağlamış olacağız" şeklinde konuştu.

- "Herkes 'ben uzmanım' diyorsa, öneri de getirsin"

Türk boğazlarından uğraksız geçiş yapan gemilerin zorunlu gereksinimlerini karşılamak üzere bekleme sürelerinin 2 günden 7 güne çıkarılmasına ilişkin tüzük değişikliğiyle ilgili hukuki sürecin tamamlanmak üzere olduklarını belirten Arslan, en kısa sürede uygulamaya geçirilerek, bölgenin yakıt ikmal merkezi haline getirilmesinin önünün açılacağını söyledi.

Söz konusu uygulamayla gemilerin başka ihtiyaçlarının karşılanması, kısa süreli bakım-onarımlarının Türkiye'de yapılmasının sağlanarak, ilave katma değer oluşturulacağını anlatan Arslan, şunları kaydetti:

"Eğer bu süreyi kısa tutarsak, çok zorunlu ihtiyaçlar dışında ülkemizde giderilmiyor, başka yerlere gidiliyor. Dolayısıyla biz göz göre göre kaynak ve gelir oluşturacak bir işi kaçırmış olacağız. Bu kaynağı kaçırmamak adına bu uygulamayı tamamlamak üzereyiz. Bu ayrıntıyı bilmeyenler veya kulaktan dolma bilgilerle hareket edenler, ne yazık ki biraz da sığ düşünerek, olayın sadece bir tarafını görerek bizi eleştiriyorlar. Eleştiri herkesin hakkı, ama olayın bütün boyutlarını, artı ve eksilerini öğrensinler. Buna rağmen biz eksi tarafı ağır basan bir işlem yapıyorsak, tarafı ağır basan işlem yapıyorsak eleştirsinler. Ya da herkes 'ben uzmanım' diyorsa, eleştirisiyle öneri getirsin. Sadece eleştiri hastalığından kurtulup, aynı zamanda öneri getirirsek, Anadolu tabiriyle 'baş göz üstüne', her türlü öneriye açığız, yeter ki ülkemizin menfaatine olsun."

- "Limanları uzaktaki komşulara giden kapılar olarak görüyoruz" 

Denizlerin sınırları kaldırarak, ülkeleri yakınlaştıran bir özelliği olduğunu dile getiren Arslan, bu nedenle limanları uzaktaki komşulara giden kapılar olarak gördüklerini kaydetti. 

Arslan, Türkiye'nin 2023 hedefleri arasında yer alan 500 milyar dolarlık ihracata ulaşmada en önemli şartın ise deniz ticaret limanlarının geliştirilmesi olduğunu kaydetti.

Törende sertifika almaya hak kazanan limanların temsilcileri yer aldı. Bakan Arslan, liman temsilcilerine sertifikalarını takdim etti. Türk Limanı İşletmeleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Kenan Selçuk ise Bakan Arslan’a plaket takdim etti ve tören sonunda toplu fotoğraf çekimi yapıldı.

Kaynak: iha