"Yatırımcının şevki kırılıyor"

Doğu Akdeniz'in önemli limanlarından biri olan Mersin, liman özelleştirmeleri, tersane yapımı gibi konulardaki kararların bürokrasiye takılmasından dolayı dertli. Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu'na göre yatırımların askıya alınması, yatırımcıların şevkini kırmasının yanında bölgede oluşacak yoğun istihdamı da engelliyor.

Göçebe Türkmenler'in 19'uncu yüzyıla kadar kışlık olarak kullandıkları bir köy olan Mersin, 2000 yılı nüfus sayımına göre 1 milyon 651 bin 400 ile Türkiye'nin sekizinci . büyük ili. Geçmişteki küçük nüfusuna rağmen Mersin, Doğu Akdeniz'in önemli bir limanı olma özelliği nedeniyle ticaret ve deniz taşıma acenteleri ile şirketleri konusunda bir ihtisas bölgesi konumunda.

Temeli 1954 yılında atılan ve geniş hinterlanda sahip Mersin Limanı, 27 Nisan 1960 tarihinde hizmete açıldı. Kombine taşımacılığın gereği olan kara, hava ve demiryolu bağlantıları kente ve Mersin Limanı'na ayrı bir önem ve özellik kazandırıyor. GAP projesinin tam anlamı ile hayata geçmesi, Türk Devletleri ile ticari ilişkilerin ve iran ile Irak'a yönelik transit kargonun artmasının Mersin Limanı'nı, Doğu Akdeniz'in odak noktası haline getireceği vurgulanıyor.
Mersin Limanı, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarına göre konumu, mevki-mesafe avantajı nedeniyle Doğu Akdeniz'in ve Türkiye'nin en önemli deniz kapısı durumunda. Mersin Limanı'nda, yılda yaklaşık 4 bin gemi trafiği, 16 milyon tonu aşan kargo hacmi ve 650 bin TEU'ya (1 TEL) = 20 fitille konteynır) yakın bir konteynır hareketi mevcut.

Mersin Limanı'nda 2006 yılında 3 bin 953 gemi giriş-çıkış yaparken, bu gemilerle 16 milyon ton yük hareketliliği yaşandı. Türkiye limanlarında transit hariç yüklenen ve boşaltılan yükün yüzde 7'si, tek başına Mersin Limanı'nda gerçekleşiyor.

Ro-Ro'nun sermayesi yükselebilir

Limanlar arasında konteynır hareketi açısından yüzde 38.5 yükleme-boşaltma oranına sahip olan Mersin Limanı, ülke bazında ise yüzde 16.8 konteynır yükleme-boşaltma oranına sahip. Mersin Limanı'nda 2006 yılında 2005 yılına oranla yüzde 8.8 artışla, 640 bin 711 TEU konteynır hareketi gerçekleşti. Mersin Deniz Ticaret Odası'nın (MDTO), kentin liman ticaretinde ayrı bir önemi bulunuyor. 1989 yılında kurulan MDTO'da, 412 adet deniz taciri faaliyet gösteriyor. MDTO'nun deniz ticaretinin gelişmesi için bugüne kadar gösterdiği faaliyetler, oldukça dikkat çekiyor. Sivil insiyati-fin çabalarıyla oluşturulan Mersin Ro-Ro şirketinin kurulmasına ön ayak olan kuruluşların başında MDTO ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) geliyor.

Şirketin kurduğu italya hattının, kentin ekonomisine büyük bir canlılık getirmesinin yanı sıra büyük bir boşluğu da dolduracağı ifade ediliyor. Haftada en az 300 aracın bin kilometrelik yol kat ederek istanbul'a gitmeden, Avrupa'ya yolculuk yapılmasına imkan veren Mersin Ro-Ro ile hem zaman, hem de yakıt tasarrufu sağlanması amaçlanıyor.

Mersin Limanı'ndaki yükleme-boşaltma hareketliliğinin de hız kazanacağı Mersin Ro-Ro ile otel, restoran gibi birçok yan sektörün de canlanması bekleniyor. MDTO Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Mersin Limanı ile Kuzey Adriyatik'te bir liman arasında Ro-Ro seferleri başlatmak amacıyla kurulan Mersin Ro-Ro'nun, sağlıklı bir başlangıç yapabilmek için çalışmalarına devam edildiğini söylüyor. Şirketi 2 milyar YTL sermaye ile kurduklarını ifade eden Lokmanoğlu, şirketin gemi alımına yönlenmesi halinde sermayesini yükselteceklerini belirtiyor.

50 milyon dolar askıda

Taşucu Tersanesi'nin özelleştirilmesinde karşılaşılan sorunlara da değinen Lokmanoğlu, 2003 yılında Özelleştirme idaresi Başkanlığı'nca Taşucu'nda tersane alanı olarak belirlenerek açılan ihaleyi, Mersin Ortak Girişim Gurubu'nca kurulan AKTER A.Ş'nin kazandığını söylüyor. SEKA-Taşucu Li-manı'nın bir bölümünde kurulması planlanan tersane yatırımının, 2004 yılında yerel belediye ve özel şahıslarca ihaleye karşı açılan davalar nedeniyle durdurulduğunu kaydeden Lokmanoğlu şöyle devam ediyor:

"Söz konusu yatırımın olumsuz gelişimi, Mersin'de sektörümüzle ilgili yatırımcıların şevkini kırmasının yanında, bölgemizde oluşacak yoğun istihdamı da engelledi. Tersaneler denizciliğimiz ve sanayimizin lokomotifi tesisleridir. Ancak ihale alanları iyice etüt edilip yerel mutabakatlar sağlanmadan, yapılacak ihalelere karşı açılan davalar, yerli ve yabancı yatırımcıyı tedirgin ederek kaynak israfına, istihdam kaybına neden oluyor."

Tersane projesi

Temeli 2004 yılında atılan ve doğrudan 500, dolaylı olarak 3 bin işsize istihdam yaratacak Taşucu Tersane projesinde, yatırım kesintiye uğramamış olsaydı, Lokmanoğlu'na göre, bugün en az iki geminin denize indirilişi, üçüncü geminin de omurgasının kızağa konulması gerçekleşecekti.

"Bu da yaklaşık 50 milyon dolarlık ekonomik işlem hacmi demekti. Bu meblağın yüzde 50'sinin yerli katkı olduğunu varsayarsak, 25 milyon dolarlık işlem hacminin bölgede gerçekleşmesinin ne anlama geldiğinin iyi değerlendirilmesi gerekir" diyen Lokmanoğlu, en büyük kayba yöre halkı ve esnafın uğradığını söylüyor. Lokmanoğlu, mevcut davaların yatırımın önünün açılması yönünde bir an önce sonuçlanarak, bölgede yatlara da hizmet verecek gemi inşa-onarım ve yat inşa tesisi yatırımının başlamasını gerektiğini belirtiyor.
Potansiyeli yüzde 25 artacak Temmuz 2005'de yapılan Mersin Limanı ihalesini, 755 milyon dolar ile en yüksek teklifi veren PSA-AKFEN ortaklığı kazanarak, 36 yıllığına limanın kullanım hakkını aldı. İhaleye karşı açılan davalar nedeniyle özelleştirme süreci uzadı, özelleştirmenin uzaması ve belirsizlik nedeniyle bakım onarım da dahil, yatırımların tümünün durmasından limanın olumsuz etkilendiğini söyleyen Lokmanoğlu, özelleştirme sonrası yapılacak iyileştirmelerle liman potansiyelinin, kargo, gemi ve konteynır bazında kısa bir sürede en az yüzde 25 artacağını vurguluyor. Lokmanoğlu, özelleştirme ihalesinin Danıştay tarafından onaylanarak, limanın PSA-AKFEN ortaklığına tesliminin en geç bir ay içinde tamamlanmasını ümit ettiklerini ifade ediyor.

Yat trafiği zayıf

Bunun dışında Mersin'de altyapı inşaları tamamlanan 500 yat kapasiteli Mersin Marinası ile 200 yat kapasiteli Erdemli-Kumkuyu Marinası yap-işlet-devret yöntemi ile özelleştirme aşamasında. Mayıs 2006 döneminde yapılan üçüncü ihalede, Mersin Marina ihalesini ERS İnşaat Grubu kazandı.
Ancak söz konusu şirket, ihaleyle ilgili incelemeler nedeniyle henüz limanı teslim alamadı. 200 yat kapasiteli Kumkuyu Ma-rinası'nın ikinci ihalesinde de marinaya talip çıkmadı. Halen bölgeye gelen yatların, Taşucu Balıkçı Barınağı ile Mersin merkezde bulunan ve Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Mü-dürlüğü'nce işletilen Çamlıbel Yat Limanı ve Balıkçı Barına-ğı'nda barındırıldığını söyleyen Lokmanoğlu, bu nedenle aylık yat trafiğinin 3-5 adet gibi düşük bir seviyede kaldığını ifade ediyor. Lokmanoğlu, Mersin mari-nasının tesliminden sonra işletici şirkete tanınan 18 aylık üstyapı inşa süreci sonrası hizmete başlaması ile Mersin bölgesi ve Doğu Akdeniz'de yat turizminin, 2-3 yıl içinde gelişeceğini değerlendiriyor.

KÜRESEL GEMİ İNŞA ÜLKESİ

Gemi inşasında Türkiye'nin son dört yılda 23'üncü sıradan, 8'inci sıraya yükseldiğini ifade eden Lokmanoğlu, 2013 yılında gemi inşa sektöründe dördüncü ülke konumuna ulaşacağını söylüyor. Denizcilik sektörünün ekonomiye olan katkısının 15 milyar dolar olduğunu belirten Lokmanoğlu şöyle devam ediyor:

"Bu katkının yaklaşık dört milyar doları gemi inşa sanayinden. Sadece Tuzla'da 24 bin 500 kişi çalışıyor. Sektör, yan sanayi ile birlikte 100 bin kişiye istihdam sağlıyor. Dünyanın en önemli ulaşım koridorlarının kavşak noktasında yer alan ülkemiz, coğrafi avantajı ve gemi inşasındaki potansiyeli ile 'küresel gemi inşa ülkesi' olma yolunda ilerlerken, emek sermaye yoğun yapısı ile istihdam yaratan bir sektör olan gemi inşa sanayinin, istismar konusu edilmesinin kime, ne gibi yarar sağlayacağı iyi değerlendirmelidir"

Kaynak: Ekonomist
Yayın tarihi: 15 Nisan 2007

Editör: TE Bilişim