Tekne barınağı Armutlu’ya yeni bir çehre kazandıracak...  
 
"Suyu ve havası çok güzeldir... Bir gece orada misafir kalıp, sabahla beraber gemicilerin haber vermesiyle acele kıyıya gelerek yine gemiye bindik. Allah'a hamd olsun, hafif bir batı rüzgarıyla Bozburun girdabından kurtulup yelkenleri açarak "Katırlı" adlı dağın dibinden "Bozburun" denilen yerde "Baba Sultan" ruhuna fatiha okuduk.
Elli mil denize açılıp ilerlediğimiz vakit hava düzelerek ortalık süt liman oldu..."

Evliya Çelebi

KISKANDIK…

Vallahi de billahi de kıskandık…

Bursa'nın denize açılan kapısı olan Mudanya'ya yeni bir rakip geliyor…

Rakibin adı "Armutlu-Bozburun…"

Mudanya'nın tam karşısında yer alıyor.

Yıllardır gitmişliğimiz yok. Kaplıcalarını duyarız. İhlas Tatil Köyü’nü duyarız. Geçerli bir davet veya sebep olmayınca bir yerlere gidemiyorsun…

Bugün yapılacak olan Hükümet Konağı açılış töreni ve Armutlu Yat Barınağı temel atma töreni öncesinde can dostumuz Mimar Akif Sarıtabak "Bir gidelim bakalım. Burada denizcilikle ilgili önemli bir olay var" deyince heyecanlandık.  Akif'e uyduk ve günü orada başlatıp, sonlandırmaya karar vererek yola çıktık.

Armutlu’nun adını "Armado" dan aldığı söyleniyor. Bu da "Donanma" anlamına geliyor. Ancak daha çok armut bahçeleri olduğu için bu adla anıldığı da bir gerçek.

KARŞI YAKAYA BAHAR GELMİŞ BİLE…

Mudanya'da ağaçlar henüz yeni baharlandı. Soğuklar; hükmünü sürüyor…

Gemlik’i, Karacaali’yi, Kapaklı’yı geride bırakınca bir de baktık ki farklı bir iklime gelmişiz. Çevredeki ağaçlarda baharlar açmış, kokuları ortalığa yayılmış, papatya tarlaları, gelincikler yol kenarlarını renkleri ile bezemiş bile…

Karşıdan baktığımız kıyılarda doyumsuz güzellikte ıssız koylara sahip… 

Zeytin ağaçları ile süslenmiş yörenin tek katlı evleri insana "Ah keşke buralarda yaşasaydım…" dedirtiyor. Armutlu; Yalova iline bağlı şirin bir ilçe. Termal su kaynakları ile bilinen; denizcilerin korkulu rüyası olan Bozburun’da yer alıyor.  Bir yanda kuzeyini öte yanda güneyini kucaklıyor. Kuzeyi kış, güneyi yaz açıkçası…

Modern belediye binası, Yeni yapılmış hükümet konağı, İstanbul'a çalışan İDO iskelesi, kıyıya dizili çay bahçeleri, aile işletmesi olarak çalıştırılan küçük sıra lokanta ve dükkanları ile yaz öncesi sakinliği, huzuru bulduğunuz bir yöre…Bursa’nın yoğunluğunu ve keşmekeşini düşününce, insanı bu görüntüsü bile rahatlatıyor. Yüksek dozdaki tek ses, seçim için donatılan propaganda arabaları… Ortalığı inletiyor… Doğrusunu isterseniz, Armutlu Yalova'dan çok Bursa'ya daha yakın. Ama kadere bakın ki, idari yapı olarak Yalova'ya bağlı. Bir kısım yerler Yalova'da bir kısmı Bursa'da… Kim ne derse desin, Armutlu benim için körfezin bir parçası.

Kuş uçumu Mudanya'ya her yerden daha yakın…

YAT BARINAĞI…

Armutlu’nun içinden geçerek denize dökülen çayın bittiği noktaya DHL Marmara'ya yakışır bir barınak yapmaya karar vermiş. İlçeyi yönetenlerin de bu işte elbette rolü takdir edilmeye değer nitelikte. Marmara'da, giderek çoğalan tekne sayısına rağmen ne yazık ki yeterince çekek alanı ve marina bulunmaması büyük bir sorun. Marina yapmak da öyle kolay bir iş değil.

Bir marina yapmaya kalktığınızda önünüzde öylesine bir bürokrasi beliriyor ki, vazgeçmek zorunda kalıyorsunuz. Sadece onayları birkaç yıl sürüyor. Oysa dolguları iyileştirmek ve barınak yapmak daha kolay bir iş. Armutluya "Barınak" yapılacak… Bu barınakta 300 teknenin bağlanması planlanıyor.

Barınağın,  Bozburun'u hemen döndüğünüz yerde yapılıyor olması ise ayrı bir güzellik. Kısacası fırtınaya yakalananlar için bir "Kurtuluş limanı" olacağa benziyor. Çünkü Bozburun bugüne kadar pek çok tekneye mezar olması ile ünlü...  Fırtınaya yakalandığında sığınacak yer bulunmaması ise sıkıntılı bir bölge olarak biliniyor. Konu;  Armutlu Belediye Başkanı Mehmet Birkanve Kaymakam Sevket Atlı   tarafından kendisine anlatılınca denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Binali Yıldırım, meseleye el koymuş. İşler hızlanmış.

Bir-bir buçuk yıl sonra karşı kıyıda yeni bir barınak olacak. Biz de korkulu rüyamız olan Bozburun'da fırtınaya yakalanmadan konaklama imkanı bulacağız. 

MARİNA İŞLETMESİ AYRI BİR SEKTÖR…

Tanınmış marinaların dışında Marmara kıyılarında pek çok balıkçı barınağı var. Balıkçı teknelerinden çok yeni-yeni turizm sektöründe yer alan motor yatlara ve yelkenlilere rastlıyorsunuz. Marina işletmesi ayrı bir sektör olduğu için maliyetleri de oldukça yüksek.

Özellikle yabancı bayraklı teknelerin yararlanacağı yerler olması beraberinde pek çok yükümlülüğü getiriyor. Her marinanın bir işletmecisi, işletme planı ve uymakla yükümlü olduğu standartları, yasal sorumlulukları var. Bugün pek çok balıkçı barınağında yangın musluğu, sintine boşaltma hattı, telefon, telsiz, benzin istasyonu, çekek yeri, bakım atölyesi bulunmazken marinalar; bunların dışında kafeterya, konaklama yeri, güvenlik ve sigorta gibi işlemleri de yerine getirmek zorunda kalıyorlar… İstihdam edilmesi gereken personel kadrosu ve ödenen yüksek yer kiraları da işleticiye sonu belli olmayan bir maceraya sürüklenmek gibi riski beraberinde getiriyor… Bu konuda Türkiye'nin dev firmaları yarışıyor. Firmalar dev olunca marina kiraları da,  fiyatlar da devleşiyor…

TEKNELERİN BAKIMI BÜYÜK DERT

Örneğin Mudanya bir kıyı ilçesi olmasına rağmen, yıllardır kıyısında barınan tekneleri bakım için karşıya gönderiyor. Yerel deyim ile tekne doktoru "Erdoğan usta"ya gidiyor. Erdoğan ustayı tanımayan yok gibi… Elinden her iş gelen bir ekibe sahip olması nedeni ile kıyılarda tercih sebebi…

Teknelerin bakımı büyük bir dert. Arabanızı garaja çektiğiniz zaman işiniz biter...

Ekmek istemez, su istemez…

Tekneler ise suya inip bağlı bırakılsa bile eskimeye başlıyor. Sağ olsun deniz; üzerindekileri ve çevresindekileri çok çabuk yıpratıyor… Özellikle teknelerin alt bakımı, motor tamiri, elektrik tesisatı kontrolü, temizlik ve her yıl atılması zorunlu olan zehirli boyaları nedeni ile karaya çekilmesi gerekiyor. Küçük sandallar kıyıdaki taşlık alanlarda işlerini görürken, büyük tekneler sıkıntıda… Mudanya, Güzelyalı gibi yakın limanlarda konuşlanmalarının tek nedeni Bursa'ya yakınlık ve  yeterli güvenlik olmasa da, Belediye'ye ödenen bağlama kiralarının ucuzluğu…

Zeytinbağı-Tirilye barınağı ne zaman gitsem boş…

Büyüklüğüne, çekek yeri imkanına ve güzelliğine rağmen dişe dokunur üç beş tekne görüyorsunuz. Belediye Başkanı Ali Turan, "Trilye’yi uzak buluyorlar. Ayrıca henüz bakım ünitelerimiz yok…Usta bulmak zor… Av sezonunda balıkçı tekneleri demirlediği için pek tercih edilmiyor.." diyor. Tirilye barınağı  daha çok Marmara Rallisi ve Amiraller Kupası gibi yelkenli yat yarışlarında dolup-boşalıyor…

Kurşunlu barınağı  Gemlik'e kadar kıyıdaki doğru-dürüst tek barınak olarak tanımlanıyor. Ancak onda da yer yok. Bu yıl Kurşunlu esnafı sezonun çok zayıf geçtiğini, pek çok yazlıkçının evlerinin kapısını açmadığını belirtirken, tekne sayısının artmasına şaşırdıklarını belirtiyorlar.

BİR BAŞKA PROJE  ÜNİVERSİTE DESTEKLİ  EĞERCE'DE…

Mudanya Amatör Denizcilik Derneği’nin girişimi ile başlayan Eğerce Projesi yakında kamuoyuna tanıtılacak. Uludağ Üniversitesi Rektörü Sayın Mete Cengiz'in desteklediği Eğerce projesi tamamlandığında üniversite, çevre gençliği ve su sporları ile uğraşanlar denizle yeniden buluşmanın zevkini yaşayacaklar. Öylesine ki, çıplak ayakla kumların üzerinde yürümenin tadını, windsurf, yelken ve iyi havalarda su kayağı yapma becerisinin mutluluğunu yaşayacaklar.

Şu sıralarda planlaması süren arazide günübirlik piknik ve kullanım alanları, bir sörf okulu, yelken merkezi, gençler için ateş yakıp başında çadır kurabilecekleri bir kamp sahası, yüzme havuzu, plaj ve otopark, karavan parkı, bungalovlar ve çok yönlü hizmet verecek bir kafeteryanın çizimleri yapılıyor. Arkasında yükselen yeşil dağları ve ormanları ile Eğerce projesi Marmara'da özlemi duyulan ve imrenilen bir mekanı olma yolunda…

Eğer gerçekleşirse Marmara da uygun mekan bulunmadığı için yapılamayan pek çok ulusal ve uluslararası şampiyonaya da ev sahipliği yapacak.

Kim bilir? Bakarsınız bir gün olimpiyatlara gidecek sporcular bile yetişiverir…

Editör: TE Bilişim