Türkiye ve Doğu Akdeniz limanları arasında rekabetin giderek büyüdüğünü anlatan MIP A.Ş Genel Müdürü John Phillips, rakip limanların her geçen gün verimliliğini artırdığını bildirdi. Mersin Limanı’nın da Akdeniz’deki rekabet gücünü artırmak, Anadolu ve denize kıyısı olmayan Asya ülkeleri için giriş kapısı olarak hizmet vermesini sağlamak amacıyla birçok çalışma başlatıldı.

Yılda ortalama 15 milyon ton yük elleçlemesi yapılan Mersin Limanı’nda iş hacmini karşılayacak ekipman yatırımları sürüyor. Bu yıl Şubat ayında 12 milyon dolar değerinde 8 adet RTG (Tekerlekli Vinç) yatırımı yapıldı. Bunun yanında yine bu yıl siparişi verilecek ve 2012’de teslim alınacak 2 adet rıhtım vinci ile operasyon hızının arttırılması hedefleniyor. Ekipman yatırımlarını destekleyecek son teknoloji ürünü operasyon sistemi ve Türkiye'de bir ilk olan kâğıtsız gümrük işlemine geçilmesini sağlayacak altyapı ile Mersin Limanı’nın, Akdeniz limanları arasındaki rekabet gücünü arttırması planlanıyor. Özelleştirme sonrası özellikle altyapı yatırımlarını tamamlamaya ve liman sahasında işlevsiz alanların ıslahına çalışılan Mersin Limanı’nda, 5 yıllık yatırım planı kapsamında stok kapasitesinin arttırılması amacıyla yeni saha çalışmalarına devam ediliyor.

“Türkiye’de limanların cazibesi giderek artıyor”

Türkiye’de artan dış ticaret hacmi ile birlikte limanların cazibesinin giderek artmaya başladığını vurgulayan John Phillips, dış ticarete paralel olarak artan ihtiyaçları karşılayabilmek adına yüksek hacimli limanlara ihtiyaç duyulmaya başladığını belirtti.

Dünya ticaretinin yüzde 90’ı, Türkiye ticaretinin ise yüzde 88’inin denizyolu ile yapıldığına dikkat çeken Phillips, bunun denizyolu taşımacılığının karayolu taşımasına göre 6,5, demiryolu taşımasına göre de 3,5 kez daha ekonomik olmasına bağladı. Çok büyük miktarlardaki yüklerin bir seferde ve güvenli bir ortamda taşımasının yapılabildiğini kaydeden Phillips, şu bilgileri verdi:

“Türkiye, dünya ticaretinin yüzde 40’ının, Avrupa ile dünya ticaretinin yüzde 25’inin yapıldığı Asya arasında yer almaktadır. Ülkemiz bu özelliğiyle Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir transit merkezi konumundadır. Üç tarafının denizlerle çevrili olması, kara taşımacılığındaki güçlü filosu ile lojistik üs olabilecek potansiyele sahiptir. Özellikle son yıllarda Rusya ve Türk Cumhuriyetleri ile ticari ilişkilerin gelişmesi nedeniyle yeni limanların yapılması veya mevcut limanların genişletilmesi zorunluluk kazanmaktadır. Bütün bu gelişmeler ve dış ticarette ulaşılan büyüklük açısından limanlar, yerli ve yabancı yatırımcılar için en doğru yatırım alanları arasında gösterilmektedir.”
Editör: TE Bilişim