GÜMRÜKTE ÇİN MALI VURGUNU

Mersin Limanı’na getirilen Çin malları, Nusaybin’e götürülüyor. Otomasyonsuz olan bu gümrükte, 50 bin dolarlık bir mal, 10 bin dolarlık gösteriliyor. Böylece piyasaya vergiden kurtulmuş milyonlarca dolarlık kaçak ürün sürülüyor.

Türkiye’ye Mersin Limanı’ndan giriş yapan Çin mallarının işlemleri Irak sınırındaki Nusaybin Gümrüğü’nde yapılıyor. Mersin’de faaliyet gösteren bir nakliyat firması sahibi, malların Nusaybin’e vergi kaçırmak için götürüldüğünü söylüyor. Firma sahibi, Mersin’den giren malın gümrük işlemleri için 700 km. uzaklıktaki Nusaybin’e götürülmesinin ardından fazladan bin 300 km. yol kat ederek İstanbul’a taşınmasının sorgulanmasını istiyor.

İddiaya göre firmalar, otomasyonlu gümrük yerine transit geçişle mallarını otomasyonsuz Nusaybin Gümrüğü’ne yönlendiriyor. Burada yüz binlerce dolarlık ürünün bir miktarı gümrük işlemine tabi tutuluyor. Bu yolla piyasaya Gümrük Vergisi’nden kurtulmuş milyonlarca dolarlık kaçak ürün sokuluyor. Benzer iddialara muhatap olan Gümrük Müsteşarlığı, Çin malları ile ilgili soruşturma başlattı. Nusaybin başta olmak üzere sınır kapılarına müfettiş gönderen müsteşarlık, 639 firmayı mercek altına aldı. 262 firmaya toplam 21,3 trilyon lira ceza kesildi.

Çin malları Türk pazarında son yıllarda büyük yer edindi. Türkiye ile Çin arasında geçtiğimiz yıl 4,8 milyar dolar, 2005’in ilk ayında ise 1,4 milyar dolarlık ticaret hacmi gerçekleşti. Kalitesiz oldukları yönünde görüşlerin ortaya atılmasına karşın ucuz oldukları için tercih edilen mallar, Türkiye’ye farklı yollardan giriyor. Çin malları genelde Mersin-Nusaybin hattını takip ederek İstanbul’a ulaşıyor. Nusaybin gibi küçük bir gümrükte son altı ayda 8 milyon dolar, 2004 yılında ise 20 milyon dolarlık işlem yapılması yolsuzluk iddialarını güçlendiriyor.

Nusaybin Gümrüğü’nde geçtiğimiz yıl işlem gören 450 beyannameden 440’ı, bu yılın ilk altı ayında işlem gören 232 beyannamenin 230’u Çin’den gelen mallara ait.

Bu durumu doğrulayan Gümrük Müsteşarlığı’ndan isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir yetkili, düşük gösterimle vergi kaçırıldığını savunuyor. 50 bin dolar değerindeki mal, 8-10 bin dolar gösterilerek düşük beyanda bulunuluyor. Piyasada ucuza satılan mallardan fazla kazanç sağlanıyor. Aynı yetkili Nusaybin Gümrüğü’nde 20 milyon dolar gibi gözüken işlem hacminin aslında 5-10 kat daha fazla olabileceğini kaydederek, “Aysbergin ucu göründü. Vurgunun boyutu çok büyük olabilir.” diyor.

Adının yayınlanmasını istemeyen bir nakliyat firması sahibi, Çin’den Mersin Limanı’na getirilen malların buradaki gümrük yerine transit beyanname düzenlenerek Nusaybin İç Gümrüğü’ne götürüldüğünü anlatıyor. Firma sahibi, İstanbul’a gidecek bir malın gümrük işlemlerinin neden Nusaybin’de Milanobet yapıldığının sorgulanmasını istiyor: “Nusaybin’e götürülen bir konteynır malın değeri 50 bin dolarsa, burada 8-10 bin dolar gösteriliyor. Veya 100 bin dolarlık mal 20 bin dolarlık gibi işlem görebiliyor. İşlemleri tamamlanan treylerler malları üzerinden indirmeden İstanbul’a hareket ediyor. Mallar burada piyasaya sürülüyor. Bu yolla yapılan yolsuzluğun miktarı milyonlarca doları buluyor.”

Mersin’den Nusaybin’e mal taşıyan bir treyler şoförü, firma sahibinin iddialarını destekliyor. Treyler şoförü şunları söylüyor: “Çin malları Mersin Limanı’na indikten sonra nakliyatçılar Nusaybin gümrükleme-İstanbul indirme şeklinde 2 bin 500 YTL kira ile treyler arıyor. Bu yükler sık sık çıkıyor. Mersin Limanı’ndan konteynırı aldıktan sonra önce Nusaybin Gümrüğü’ne gidiyoruz. Oradan da gümrük işlemleri bittikten sonra İstanbul’a giderek yükümüzü boşaltıyoruz. Bazen de gümrük işlemi bittikten sonra konteynır Nusaybin’de bir depoya boşaltılıyor. Oradan kamyonlarla İstanbul’a götürülüyor.” Gümrük Müsteşarlığı, özellikle Çin’den gelen ucuz malların gümrüklerde fiyatlarının düşük veya adetlerinin eksik beyan edildiği duyumları üzerine harekete geçti. Piyasada Çin mallarının istilası üzerine müsteşarlık, 48 sektör ve 639 firmayı mercek altına aldı. 262 firmanın incelemesinde devletin 7,7 trilyon TL zarara uğradığı tespit edildi. Kusurlu bulunan firmalara toplam 21,3 trilyon TL ceza kesildi. Mersin Gümrükler ve Muhafaza Başmüdürü Lütfi Ekinci, Mersin Limanı’na gelen Çin mallarının Nusaybin’e ya da başka bir gümrüğe transit beyanname ile götürülebileceğini, bunun mükellefin kendi tercihi olduğunu dile getiriyor. Ekinci, “Mükellef istediği yere beyanname düzenleyerek malını götürebilir. Buna karışamayız.” şeklinde konuşuyor.

Nusaybin Gümrüğü’nün bağlı olduğu Habur Gümrük Müdürü Hüsnü Korkmaz ise, Türkiye’ye herhangi bir gümrükten giren malların aktarma beyannamesi ile istenilen gümrüğe götürülebileceğini, buna karışmanın mümkün olmadığını kaydediyor. Korkmaz, genelde Mersin’e denizyolu ile, Cilvegözü Sınır Kapısı’na ise karayolu ile gelen malların Nusaybin’e götürüldüğünü dile getiriyor.

Bu arada Türkiye’de gümrüklerdeki en fazla kaçakçılık, 1977 yılında Ecevit’in 11 milletvekilini Adalet Partisi’nden transfer edip, onların her birine bakanlık vererek hükümet kurduğu dönemde yapıldı. Tarihte bu vaka Güneş Motel Olayı olarak yer aldı. İkinci büyük kaçakçılık dönemi de 28 Şubat’ta gerçekleşti. Bu dönemde özellikle Balina Operasyonu bilinen en önemli kaçakçılık operasyonlarından biri olarak dikkat çekmişti.

Gümrüklerden en fazla kaçırılan mallar arasında Sigara, içki, akaryakıt, çay, gözlük, cep telefonu, süttozu, et, elektronik eşyalar, oyuncak bulunuyor.

Kaynak:Ümit Pıtır-Zaman Gazetesi

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim