Limanlarımızda bir hayalet dolaşıyor: Kaçak yapılaşma
Kuşadası Limanı, "her şeye muktedir" patronların kaçak yapılaşma tehdidi altında halka kapatılmaya çalışılıyor. Yöre halkının hukuk mücadelesi ise devam ediyor.
Aydın'in sahil ilçelerinden Kuşadası bugünlerde oldukça ilginç bir özelleştirme projesi hikâyesi ile çalkalanıyor. Bu Özelleştirme projesinin gelişimi, İstanbul'daki Haydarpaşa Limanı, Galata Umanı projelerini ve Park Otel'in satın alınma sürecini çağrıştırıyor.
Kuşadası Umanı'nın özelleştirme süreci 2003 yılı ortalarında başlıyor, thale sürecinde, özelleştirme İdaresince (Öİ) belirlenen 30 milyon dolarlık taban fiyat üzerinde tek bir firma Limaş şirketi teklif veriyor ve ihaleyi 36 milyon dolarlık fiyatta kazanıyor. İdare, Limaş'a ödeme ve devir işlemleri için 20 işgünü süre tanıyor,
Fakat bu süre içinde İlgili firmanın tüm kredi görüşmeleri gizli bir el tarafından bloke ediliyor. İdare bununla da kalmayıp, 1000 ortaklı firmanın ek süre talebini de reddederek ve arttırmaya katılmaksızın İhaleden çekilen Egeports firmasına yeşil ışık yakıyor ve 24 milyon dolarla 30 yıllığına limanı teslim ediyor. Bu olay günlerce kamuoyunu meşgul ediyor. Limaş'ın öf aleyhine açtığı davada "ek süre verilmeyerek" devletin zarara uğratıldığı belirtiliyor. Ama asıl hikâye bundan sonra başlıyor.
YÖNETMELİK DEĞİŞTİRİLDİ
Egeports uyguladığı politikalarla, limanın sürekli ziyaretçisi olan gemilerden bazılarını kaybediyor. Buna sebep olarak da limanlarda alınan ayakbastı ücretlerini gösteriyor. Bu arada AKP hükümeti "Kıyı Yönetmeliğinde Değişiklik Yapan Yönetmeliği" çıkarıyor, işte fırtına da bundan sonra kopuyor. İlgili yönetmelik değişikliği ile kıyılar ve dolgu alanlarda "kruvaziyer liman" kapsamında her türlü yapılaşmanın önü açılıyor.
Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından da dava süreçleri başlıyor. Önce ilgili meslek odaları tarafından, yönetmeliğin iptali ve durdurulması amacıyla açılan dava sonucunda Danıştay 6. Dairesi yürütmeyi durduruyor. Danıştay'ın kararında esmer porno "Anayasa ve Kıyı Yasası hükümlerine aykırı olarak kıyılardan herkesin eşit ve serbest yararlanma hakkını ortadan kaldıracak veya sınırlandırabilecek herhangi bir tasarrufta bulunulması mümkün değildir." deniyor ve ilgili yönetmeliğin "...kıyıdaki dolgu alanlarında ve sahil şeridinde yapılabilecek yapıları sınırlı olarak sayan Kıyı Kanunu'na" aykırı olduğu belirtiliyor. Anayasa gereği herkesin malı olan kıyıların, hiçbir şekilde kamu yararını ortadan kaldıracak veya engelleyecek ya da özel mülkiyete konu olacak veya dönüştürecek şekilde kullanılamayacağı çeşitli kereler Anayasa Mahkemesi kararlarında da açıkça belirtiliyor. Oysa anılan yönetmeliğin yürürlükte kalması ile toplumun eşit ve ortak olarak yararlandığı kıyı alanlarının, turizmden gelir elde etme, deniz turizm ve ticaretinde rekabet etme gerekçeleriyle, toplumun kullanımına kapatılmasına ve tahrip edilmesine olanak sağlanıyor.
Öte yandan, Egeports yürütmeyi durdurma kararını kaale almadan Kuşadası Lima-nı'ndaki faaliyetlerini yoğunlaştırıyor. Anayasanın 43. maddesine aykırı yönetmeliği arkasına alarak ve Belediye Başkam'nın verdiği inşaat ruhsatı ile liman sahası içerisinde 50 dükkanlık bir alışveriş ve ticaret merkezi inşaatını tamamlıyor.
KUŞADALILAR HUZURSUZ
Bu inşaat adanın simgesi olan Güvercinada siluetinin üzerine kara bir bulut gibi iniyor. Üstelik Kuşadalıların limanla ve liman üzerinden denizle kurdukları ilişki de zedeleniyor. Kıyılardan herkesin eşit ve serbest yararlanma hakkı bir yana, bu bina bir yasa-dışılık abidesi olarak Kuşadası'nın orta yerinde boy veriyor.
Tüm bunların ardından bir dava daha açılıyor. Belediye Meclis üyelerinin açöğı bu davada, planının ve 3 Ekim 2004 gününde yapılan plan notu değişikliğinin yürütmesinin durdurulmasına oybirliğiyle karar veriyor. Ve hemen ardından da Aydın İdare Mahkemesi de Kuşadası Limanı'ndaki İnşaatlarla ilgili olarak 3. yürütmeyi durdurma kararını alıyor. İlgili mahkeme, Egeports'un inşaat ruhsatının yürütmesini durduruyor.
Ama hepsi nafile... Hukuksuzluk devam ediyor. Ada halkı ise Kuşadası Kent Meclisi öncülüğünde "sivil İtaatsizlik" eylemleri örgütleyerek bu hukuksuzluğu herkese anlatma uğraşısı veriyor.
(Birgün Gazetesi, MAYA ARIKANLI ÖZDEMİR)
