Süt liman

ASIL nedeni yetersizlik de olsa, körfezde yük indirmeyi bekleyen onlarca gemi, yaşayan ve üreten bir şehir portresi çizmişti, güzel manzara oluşturmuştu.

Şimdi? Durum vahim, yetersizliğe rağmen, liman da, körfez de süt liman.

Çok değil, daha iki, bilemedin üç ay önce manzara böyleydi. Manzaranın nedeni, yetersizlik. Yani, özelleştirilmiş bir limanın teslim edilmemesi. Teslim alamayan işletici firmanın kapasite artırımı ve şartları iyileştirmesi için yatırım yapamamasından kaynaklanıyordu.

Gemi sayısı azaldı

Peki, "Liman teslim edildi mi, şartlar iyileşti mi" diye sorarsanız, cevap:

Hayır. Gerekçeli karar açıklanmadığı için (niye bu kadar bekletilir, anlaşılır gibi değil), teslim edilemedi ve doğal olarak da iyileştirme yatırımları yapılamadı.

Yani, liman yine yetersiz. Ama, bu kez küresel kriz vurdu. Artık işçi bekleyen gemiler değil, gemi bekleyen işçiler var limanda.

Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şube Başkanı Geza Dologh ile limanla ilgili kısa bir sohbet ettik. Dologh, artık limanda sıkışıklık konusunda fazla endişeye gerek olmadığını, krizin bunu çözdüğünü söylüyor. Gemi sayısı azaldı ve azalıyor.

80 binden 4 bin dolara

Yukarıdaki rakam gemi fiyatlarındaki kriz öncesi ve sonra farkı gösteriyor. Krizden önce gemilerin günlük kirası 80 bin dolarken, bugün 4 bin dolara düşmüş. Dologh’a göre, böyle sürerse, gemi sektöründeki bazı küresel oyuncuların ortadan kalkma ihtimali çok yüksek.

Gelelim İzmir Limanı’na. Dologh krizin liman üzerindeki etkisini göstermek için en iyi yolun, Aralık 2007 ile krizin etkin olduğu Aralık 2008’i karşılaştırmak olduğunu söylüyor. Çok ciddi bir düşüş görünüyor. Gelen gemi sayısı yüzde 24 azalmış. Aralık 2007’de 202 gemi gelmişken, Aralık 2008'de sayı 154’e düşmüş. Malum, krizin etkisi artacak, o yüzden bir süre daha, yetersizlikten de kaynaklansa, körfezde fazla gemi göremeyeceğiz.

İşler kötü demeyin

"İşler kötüyken, başka ne dememiz gerekiyor" diyorsunuz şimdi. Haklısınız, işler kötü. Ama bu ortamda dükkanınıza gelen müşteriye "işler çok kötü" derseniz, karşınızdaki müşterinin alım gücü olsa bile, etkilenmemesi imkansız. Güllük, gülistanlık bir portre çizmenize de gerek yok, ama müşterinizi ürkütmeye de. Sonuçta, alışverişe gelen müşteri sizden borç para istemeyecek. Batıl inancınız var da, "Nazar değer" derseniz, nazara gerek yok, zaten kriz değmiş ya da değiyor.

 

Editör: TE Bilişim