Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, devlet kurumlarının görevinin vatandaşın işini daha da kolaylaştırmak olduğunu dile getirerek, "Memurlar gerekirse halkın ayağına kadar gidip kurumun hizmetini orda sunmalıdır" dedi.
Halkın hizmetin en iyisine layık olduğunu ifade eden Vali Nayir, "Her kurum kendi içindeki eksiklerini bilmeli, ne yapıyoruz, ne yapmamız lazım. Bundan sonraki süreçte neleri tamamlamamız lazım diye düşünmeli. Çalıştığınız yerin temizliğinden, bakımından, uygunluğundan, hizmetlerin hızı ve etkinliğine kadar mutlaka yapılacak bir şeyler vardır. Bir hizmet 15 dakikada yapılıyor, 10 dakikada yapamaz mıyız, vatandaş bir hizmet için bizim ayağımıza geliyor, biz gidemez miyiz bunları düşünmemiz lazım. Bir aşevi kurduğunuz zaman vatandaşın buraya gelip yemeği alması yerine servisle vatandaşa götürebilirsiniz. Yapılan her işte mutlaka daha iyisini, daha güzelini bulmak mümkün. Bize yapılmasını istediğimiz muameleyi insanımıza yapmamız lazım. Emniyete, jandarmaya, hastaneye gittiğimizde kendimiz nasıl muamele görmek istiyorsak, yaptığımız işte de kendimizi vatandaşın yerine koyarak o şekilde davranmamız lazım. Buna empati deniliyor. Bize yapılmamasını istediğimiz bir şey var ise onu biz de yapmamalıyız" diye konuştu.
Başarı ve mutluluğun etkili yönetişimle kazanılacağını belirten Vali Nayir, “Günümüz dünyasında yönetim diye bir olgu kalmadı, adını yönetişime çevirdiler. Eğer bir şey yapacaksanız yönettiklerinizle oturup karar alıp yapıyorsunuz. Okul bir şey yapacaksa öğrencisiyle, velisiyle beraber karar alacak, olması gereken idare yapısı bu. Başarı da, mutluluk da buna bağlı. Devletimizin de, hükümetimizin de bizden istediği hususlar bunlar. Halk içerisinde bir yönetici, bir devlet memuru isteniliyor. Sizler birim amirisiniz, yalnızca kendi çalışmalarınızdan sorumlu değilsiniz. Aynı zamanda emrinizdeki kişilerin de çalışmalarında da sorumlusunuz. Belki yaptıklarınızın yüzde 10’u sizin çalışmalarınız, yüzde 90’ı altınızdakilerin çalışmalarını denetlemek, başarısını artırmaya çalışmak olacak. Bir sistem oluşturup başarıyı paylaşırsanız, başarı da sürekliliği de sağlamış olursunuz. Yoksa kızarak, bağırarak bir günlük başarı elde edersiniz, gönüller kırılır. Yapacağımız işlerde birbirimizi anlamanın, destek olmanın büyük faydası var. Hepimiz devletin birer parçasıyız. Kendi yaptığımız işle ilgili olmasa da, diğer birimlerde problem gördüğümüzde bunu paylaşmalıyız. Ben eğitimciyim asayişle ne işim olur demeden, gördüğün eksiklik varsa bunu ilgili birimle paylaşabilmelisiniz. Ekmek yediğimiz tekneyi biz bu şekilde daha kutsal hale getirebiliriz, bu şekilde ona ait görevlerimizi yaparız. Yalnızca bugüne ait değil, geleceğe ait işimizi en güzel şekilde yaparsak, gelecek nesillere daha güzel bir Türkiye bırakmış oluruz” ifadelerini kullandı. (EFE)
Kaynak: iha