KORSANLIK FAALİYETLERİ VE ÖNLEMLER

Transit yük taşımacılığının lokomotifi olan ticari gemilerimiz Cenevre Sözleşmesi hükümlerine göre terörist sayılan korsanların saldırılarına hedef olmaktadır.1995 yılından itibaren popüler olmaya başlayan bu tarz saldırılar,o tarihten bu tarihe çok ciddi artış göstermiş ve tüm dünyaya yayılmıştır.Korsan saldırıları bölgelere göre karakteristiği değişen haller almıştır.Başlıklar altında toplanıp maddelendiğinde denizlere ve coğrafyaya göre durum şudur;

SALDIRILARIN SIK YAŞANDIĞI YERLER


IMB tarafından yayınlanan 2005 yılı raporunda aşağıdaki bölgeler riskli bölgeler olarak belirtilmiş ve denizciler bu bölgelerde seyir yaparken gerekli tüm önlemlerle birlikte ekstra tedbirler almaları yönünde uyarılmışlardır.Bu bölgelerde IMO güvenlik seviyesini 2 ilan etmiştir.



Güneydoğu Asya

  • Bangladeş – Chittagong’ da demirli ve yanaşmış vaziyetteki gemilere saldırılar rapor    edilmiştir.
  • Hindistan – Chennai, Kandla
  • Endonezya – Adang Körfezi, Anambas açıkları / Natuna Adası, Balıkpapan, Belewan, Bontang, Gaspar / Bar / Leplia Str, Jakarta / Tg.Priok, Pulau Launt
  • Malacca Strait – Bölgedeki tsunami felaketinden sonra yaklaşık iki ay süreyle herhangi bir saldırı rapor edilmemiştir fakat sonrasında olaylar yeniden başlamıştır. Gemilere acil durumlar haricinde boğazın Endonezya sahillerine mecbur kalınmadıkça demirlememeleri tavsiye edilir. Kuzey Sumatra bölgesi, Aceh sahilleri, Belawan açıkları riskli bölgelerdir. Açık denizdeki saldırıların haricinde Malezya sahillerinden geçen gemilere de saldırılar düzenlenmektedir. Saldırılar özellikle korsan vardiyası tutulmayan gemilere gerçekleştirilmektedir. Bölgede saldırılardaki azalmaya rağmen gemilere korsan vardiyalarını sıkı biçimde devam ettirmeleri tavsiye olunur.Güverte üzerinde devriye yapılmalı mürettebat yakın dövüş teknikleri bilmelidir.
  • South China Sea – Gemilere seyir halinde iken saldırılar düzenleniyor.
  • Singapore Straits – Seyir halindeki gemilere pek çok botla saldırı düzenleniyor.
  • Vietnam – Ho Chi Minh City


Afrika ve Kızıl Deniz

  • Batı Afrika – Abidjan ( Fildişi Sahilleri ), Bonny River / Lagos / Onne / Warri ( Nijerya ), Dar Es Salaam ( Tanzanya ), Douala ( Kamerun ), Tema ( Ghana ).
  • Aden Körfezi / Kızıl Deniz – Bazı yatların ateşe verildiği, yatlara ve gemilere düzenlenen pek çok saldırı rapor edilmiştir.
  • Somali civarı – Somali açıklarında 2005 yılı içinde rapor edilen 35 ciddi saldırı olmuştur. Ağır silahlı ve el bombalı saldırganlar gemilere ateş açarak saldırmaktadırlar. Sahilden 400 mil açıkta bile saldırılar düzenlendiği rapor edilmiştir. Doğu ve Kuzeydoğu sahilleri en riskli bölgeler olup gemilere eğer limanlara uğramayacaklarsa bölgede en az 200 mil açıktan geçmeleri tavsiye edilir.


Güney ve Orta Amerika ve Caribbean

  • Haiti – Port Au Prince
  • Jamaica – Kingston
  • Peru – Callao


Diğer Bölgeler

  • Irak – Basra yakıt terminali demir bölgesi, Umr Qasr


Bahse konu bölgelerden gemiciler için kabus sayılabilecek üç bölgeye dikkat çekmek gerekir.

1-Malezya,Endonezya arası ( Malacca Boğazı ) Singapur açıkları

 

2-Nijerya,Lagos limanı

3-Aden Körfezi


DÜNYA GENELİ SALDIRI YÖNTEMLERİ


Birincisi, saldırganların gemiye çıkıp personele karşı aşırı güç kullanmadan nakit para, mücevherat ve değerli eşyaları alarak fazla zarar vermeden gemiyi terk ettikleri saldırı türüdür. Bu tip saldırılar için en belirgin hedef bölge Endonezya ve Singapur arasındaki Philip Kanalıdır. Bu saldırılar açık denizlerde değil karasularında gerçekleşir. Eylemcilere karşı direnç gösterilmezse şiddet kullanmazlar.

İkincisi, genelde Güney Amerika ve Batı Afrika bölgelerinde gerçekleştirilen eylem türüdür. Bu bölgelerde yanaşık vaziyette veya demirdeki gemilere bir grup silahlı  saldırgan tarafından gerçekleştirilen eylemlerde şiddet de kullanılır. Bu tip saldırılarda hedef nakit para, yük, personel eşyası, gemi cihazları gibi taşınabilir tüm değerli eşyalardır. Bu saldırıları birinci türden ayıran temel özellik çalınan değerlerin daha fazla olması ve genelde planlanarak yapılıyor olmalarıdır. Ortak özellikleri ise her iki türde de gemiye küçük bir deniz aracıyla gelip çıkılıyor olmasıdır. Bu tip saldırılarda saldırganlar gemi cihazlarını da aldıklarından geminin olay sonrasında seyir güvenliği de tehdit altına girer.

Üçüncü tip saldırılar politik veya askeri amaçlı yapılanlardır. Bu tip saldırılar arasında 1985 yılında kaçırılan İtalyan yolcu gemisi Achile Lauro olayı dikkat çekenlerdendir. Bu saldırı, IMO tarafından düzenlenen 1988 SUA Konvansiyonunun oluşmasında sebep olmuştur.

1993 yılında Çin’de görülmeye başlayan askeri üniforma giymiş kişilerin bulunduğu teknelerden gemilere ateş açarak onları durdurmaları saldırı çeşitlerine bir yenisinin eklendiğinin göstergesiydi. Fakat bu tip askeri üniformalı saldırı çeşidi ilerleyen yıllarda sayıca iyice azalmıştır.

Dördüncü olarak Güneydoğu Asya’da ortaya çıkan ve gemilere seyir halindeyken yapılan saldırılar ayrı bir saldırı çeşidini oluşturur. Bu tip saldırılarda deniz haydutları gemideki personeli etkisiz hale getirdikten sonra gemideki yükün tamamını başka bir gemiye aktarıp gemiyi ve personeli serbest bırakmaktadırlar. Bu tip saldırıya örnek olarak Eylül 2002’de Malaka Boğazında Nautica Kluang  tankerine yapılan saldırıyı verebiliriz. 3298 tonluk bu tanker motorin yükü ile ilerlemekteyken gemiye çıkan bir grup silahlı saldırgan personeli bir kamaraya kilitledikten sonra yükü kendi gemilerine transfer etmiş ve gemiden ayrılmışlardır.

Beşinci saldırı türü ise en acımasız olanıdır. 1980’li yıllardan sonra Uzak Doğuda gerçekleşmeye başlayan bu tip saldırılarda deniz haydutları gemiyi ele geçirdikten sonra personeli ya öldürüp denize atmakta veya can salı,

filika gibi küçük deniz araçlarına doldurup açık denize bırakmak suretiyle kaderlerine terk etmektedirler. Gemiyi ele geçiren saldırganlar sonrasında geminin boyasını, geminin ve yükün evraklarını değiştirmekte düzenledikleri sahte evraklarla gemi ve yükünü satmakta veya gemiyi kendi amaçlarına yönelik değişik işlerde kullanmaktadırlar. 1998 sonlarında M/V Tenyu ve M/V Cheung Son isimli gemilere yapılan saldırılar bunun çarpıcı örnekleridir.

Son 7 yıl içinde düzenlenmeye başlayan saldırı türü ise bu listeye Altıncı yöntem olarak ilave edilebilir. Bu yöntemde korsanlar ele geçirdikleri gemiyi tüm yükü ve mürettebatıyla bilinmeyen bir yerde alıkoyuyorlar ve serbest bırakmak için fidye istiyorlar. Çoğu zaman fidye pazarlıkları aylar sürüyor.


EN TEHLİKELİ 3 BÖLGEDE SALDIRI YÖNTEMLERİ

Malacca Boğazı :Bu bölgede korsanlar bambu kamışlarının ucuna yine aynı bambunun kısa bir parçasını kanca yapıp ip veya çaputla bağlayarak saldıracakları gemiye çıkmak için aparatlarını yapmış olurlar.Böyle bir malzeme seçmelerinin sebebi devriye botlarının gözüne çarpmaları durumunda,hiçbir mali değeri olmayan bu materyali kolayca denize atıp kurtulmalarıdır.Küçük bir botla hedef gemiye yaklaşıp güvertesine tırmanarak saldırıyı gerçekleştirirler.Amaç gemi personelini, kasasını ve para edebilecek ne var ise alıp kısa zamanda gemiyi terk etmektir.Saldırıya uğrarlarsa pala benzeri kesici aletler taşırlar ve kullanmaktan çekinmezler.Malacca Boğazında korsanlık bir gelenektir.Bunun için doğduğuna inanları dahi vardır.

Lagos Limanı :
Nijerya’nın korsanlarıyla ünlü bu limanında faaliyetler Malacca korsanlarınınkine benzer şekilde yürür.Ünlü petrol şirketlerinin açtığı kuyulardan boşaltılan atıklar Nijerya’nın verimli arazilerini kirlettikten sonra bir kısım yerli halk bu tarz eylemleri kendince meşru görmüştür. Gemi güvertelerine genellikle gece çıkarlar.Amaçları gemide para edecek ne var ise alıp hızlıca bölgeden uzaklaşmaktır.Korsanların üs olarak kullandıkları bölgelere kolluk kuvvetlerinin giremediği bilinmektedir.Öldürmekten sakınmazlar.Denize açılan nehir kollarından gelerek saldırıyı gerçekleştirir aynı yolla üslerine dönerler.

Aden Körfezi : Somali iç savaşını takip eden yıllarda kıtlıkla ve açlıkla baş etmeye çalışan yoksul halk önceleri BM yardım gemilerini kaçırmaya başladı.Sonrasında bu yöntemin para getiren bir iş olduğunu keşfeden eski Somalili balıkçılar korumasız kendi yolunda giden ticari gemileri kaçırmaya ve fidye istemeye başladılar.İşler ummadıkları kadar büyüdü sonunda

Somali Yönetenleri işin çığırından çıktığını korsanların savaş baronuna dönüştüğünü itiraf ettiler.Aden körfezi saldırıları yıllara göre böyle artış gösterdi.Veriler Uluslararası Denizcilik Bürosu tarafından açıklanmıştır.

YIL             SALDIRI SAYISI
 
2003........................25
2004........................50
2005......................276
2006......................239
2007......................263
2008......................293
2009......................406


Korsanlar alınan tüm tedbirlere rağmen saldırılarını arttırarak sürdürdü.Uluslararası güce ait 18 adet Firkateyn önce boylamasına ikiye sonra enine 9 bölgeye ayrılan körfezde kendilerine tahsisli alanlarda devriye gezmeye başladılar ancak 70 mil geriden başlayarak saldırıya uğradığını bildiren gemiye helikopter desteği sağlamak çözümmüş gibi algılanır. Aynı gemi eskort firkateyni gece geçer ve sabah 14 mil ileride saldırıya uğrar Eyl’e götürülür.( Korsanların Üssü ) Aden korsanları BKC (bixi) ağır makineli,RPG roket atar ve genellikle AK 47 kullanmaktalar. Bir Fransız yatını 3 korsanın sadece palalarla kaçırdıkları da bilinmektedir. Ağır seyir eden gemileri kaçırmak için kullandıkları yöntemler;

1- Bizde ki gırgır teknesi benzeri ana korsan gemisinden yakıt ikmali yapan Yemenli balıkçı görünümündeki küçük süratli botlar,hedefteki gemiye yanlardan yaklaşıp yaşam mahallini ateş altına alarak geminin durmasını sağlar.Gemiye çıkan grup yönetimi ele geçirir gemi Eyl limanına götürülür.

 

2- Ana şablon aynı olmak kaydıyla (ana gemi ve süratli bot ) Korsanlar hedef gemiye yine yanlardan yaklaşır ateş açarlar bu yöntem yetersiz kaldıysa roketle saldırdıkları raporlara geçmiştir. Sonunda geminin durması sağlanır.

 

3-Gemiye yaklaşan saldırganlar gemi bordasına patlayıcı yapıştırarak yana 100 metre açılıp geminin durmaması halinde infilak ettireceklerini megafonla anons eder ve amaçlarına ulaşırlar.


Birkez gemiye çıkan korsanlar yönetimi ele geçirmekte zorlanırlarsa personeli gemi yönetenlerine karşı rehine gibi kullanırlar.Azınlıkta kalmaları halinde bir gemiye Eyl’e intikali boyunca 21 korsanın takviye güç olarak alındığı bilinmektedir.Gemi yönetenlerinin ilk işarları aldığı andan saldırıya uğradığı ana kadar yapabileceği çok fazla bir şey yoktur. Süratlenmek manevralar yapmak korsanları caydırmaya yetmemektedir.Yangın söndürücüleri kullanarak korsanları uzaklaştırmayı deneyen gemiler olsada su tabancalarının etkili bir saldırı savma metodu olmadığı açıkça ortadadır.



Gemi güvertesine çıkan korsanları durdurmak,geminin bazı bölümlerini izole etmek korsanların ölümcül tavrı karşısında ancak içeride olanları kurtarmaya kafi gelir.İzole bölümün dışında ele geçirdiklerini bu bölümlerin açılması için kullanmaktan hatta katletmekten sakınmazlar.Korsanların bir kez çıktığı gemiye uluslararası güç tarafından rehine kurtarma operasyonu düzenlenmesi Bayrak ülke devletinin,gemi şirketinin ve eğer gemi Somali karasularına girdi ise Somali hükümetinin iznine bağlıdır.Ama alınan risk açıkça ortadadır. Böyle bir operasyon bir kez yapılmış Fransız lejyonlar çatışma sırasında tüm korsanları imha etmiştir.Yatın kaptanı aynı operasyonda kim tarafından açıldığı belli olmayan ateşle ölmüştür.HDMS Absalon adlı Danimarka firkateyni bölge de görev yaptığı esnada çift makinesinden biri arızalandığı için yardım çağrısına yetişememiş çağrıyı yapan gemi saldırının dozunun artması üzerine korsanlara teslim olmuştur.Bölge bu ve benzeri birçok trajik olaya şahittir.

Gemi içinde izole bölümlerin uluslararası güce bağlı unsurlar yetişene kadar kapalı tutulması böylece sızmanın ve ele geçirmenin nihai olmayacağı düşünülse de bölgeye intikal eden güce bağlı unsurlar güverte işgalini tespit ettiğinde kurtarma faaliyetlerini durdurmaktadır ( Ross CAMP- Somalia Piracy New Sesons ).Şu tespiti yapmak gerekir ki.Korsanlar gemiye bazı hallerde ağır teçhizatta taşıyabilmektedir.Kapalı her hangi bir kapı açıldığında ilk ele geçen mürettebat diğer kapıların açılması için kullanılacaktır.Böylesi bir durum korsanlar açısından daha kışkırtıcı olabilir.Srius Star kaçırıldığında böylesi büyüklükte bir geminin kontrolünü mevcut sayıyla sağlayamayacağını düşünen korsanlar seyir boyunca gemiye 21 grup daha almışlardır.

Yılda 22.000 ticari geminin geçiş yaptığı körfez korsanlar için geçit töreni gibidir.Askeri bir amaçları olmayan bu terörist topluluk gemilerden profesyonel direnç gördüklerinde hemen kaçmaktadır. Hayatlarını tehlikeye atmaktansa savunmasız bir başka gemiyi beklemek daha akıllıcadır. Uluslararası güce bağlı unsurların korsanları yakalaması halinde saldırıya uğrayan gemi şirketine ve bayrak devlet hükümetine şikayetçi olup olmadığı sorulur.Şikayetçi olunur ise tutuk korsanlar saldırıya uğrayan gemiye konur ve bayrak devlette yargılanmaları için yollanır.Bu çok uzun ayrıca çok meşakkatli bir seçenektir. Maalesef bu konuyla ilgili hukuk henüz düzenleme aşamasındadır. Şikayetçi olunmadığı var sayılır ise korsanlar silahsızlandırılarak sahip oldukları bot batırıldıktan sonra Somali açıklarına getirilmekte ve burada Somalili balıkçılara teslim edilmektedirler.Bir hafta sonra aynı ekibi işbaşında görmek mümkündür ! Korsanları yüreklendirmekten başka hiç bir şeye yaramayan bu metod gemi yönetenlerini,sahiplerini ayrıca tedbir almaya sevk etmiştir.ABD’li Özel Güvenlik Şirketleri, IMO tavsiye kararları doğrultusunda bölgeden geçiş yapan gemilere içeriden koruma sağlamaya başlamıştır.Ülkemiz Denizcilik Müsteşarlığı emsal uygulamaları veri kabul eder.IMO 16,23 ve 26 HAZİRAN 2009 Tavsiye kararları Uluslararası hukukun müsaadesini içerir.Mahallenizde karakol olması hırsızı caydırmaya yetmez hele ki böylesine cüretkar olanını.


*Sinan KÖROĞLU, E Hv. Astsb., Eğitmen Balıkadam Koruma ve Kolluk Kuv. Eğitmeni

Editör: TE Bilişim