TÜRKİYE'DE KMDYT

AB coğrafi tanımına göre KMDYT/kısa mesafeli denizyolu taşımacılığı; "AB ve üye olmayan ülkelerin (adalar dahil) kıyısal alanları boyunca yerleşik, Barents Denizi ile İskandinavya, Kuzey ve Baltık Denizi, Akdeniz (hatta Kuzey Afrika limanlarının bazıları) ve Karadeniz'i de kapsayan limanların oluşturduğu sınırlar dahilinde" yapılıyor. Özellikle klasik dökme yük gemileri, ana konteyner gemilerinin bağlantısını oluşturan feederler, feribotlar ve ro-ro gemileri tarafından gerçekleştiriliyor. Başta Marco Polo Programı olmak üzere benzer programların karayolu taşımacılığını bir bütün olarak yapılandırmak istemesinden dolayı KMDYT'de ana hedef; konteynır ve ro-ro gemileri...

Genel olarak "tramp" çalışan gemilerimiz ve Uzakdoğu, Karayipler gibi bölgelerde kiraya verilmiş Türk Bayraklı gemilerimiz hariç olmak üzere hemen hemen tüm filomuz, AB'nin KMDYT dahilinde kapsadığı bölgede seyrediyor. Dolayısıyla biz aslında yıllardan beri KMDYT'nin içindeyiz ancak henüz KMDYT'nin tam anlamıyla gerçekleştirilebildiğini de söyleyemeyiz. Bu arada AB'deki son gelişmeler, Türkiye'yi KMDYT'yi güçlendirecek projeler üretmeye itmiş bulunuyor. Peki nedir bu son gelişmeler?

2020'ye kadar AB'nin tüm ulaştırma ağlarını belirleyecek

AB tarafından 13 Mayıs 2004 tarihinde, "Wider Europe for Transport" diye bir süreç başlatıldı. Bu kapsamda, Avrupa Komisyonu Ulaştırma ve Enerji Genel Müdürlüğü, 7-8 Haziran 2004 tarihlerinde ispanya'da bir seminer düzenledi. Seminerde alınan karar çerçevesinde, AB'nin genişleme sürecine paralel olarak trans-Avrupa şebekelerinin genişletilmesi ve geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapmak üzere bir "üst düzey çalışma grubu" (HLWG) kurulması kararlaştırıldı. HLVVG'nin 18-19 Ekim 2004 tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirilen ilk toplantısında; AB'nin komşu ülkelere veya bölgelere bağlantısını sağlayacak, dolayısıyla KMDYT'yi de içeren uluslararası taşımalar açısından önemli ana arterler ile bu ana arterler üzerindeki öncelikli projelerin belirlenmesi, bunun yanı sıra, ulaştırma ve ticaretin
kolaylaştırmasını sağlayacak yatay öncelikler konusunda öneriler geliştirilmesi hedeflendi. Ana ulaşım aksları ve bu akslar üzerindeki öncelikli projelere ilişkin kriterler belirlendi.

Komisyon, Ekim 2005 sonunda çalışmalarını tamamlayarak AB'ye nihai raporunu sunacak. Bu kapsamda AB'ye komşu ülkeler, kendi ülkeleri için öncelikli olan 200'ün üzerinde projeyi HLVVG'ye sundu. Ülkemizin de, demiryolu ve karayolu ağırlıklı 8 projesi vardı. HLVVG'nin Mart 2005'teki toplantısında, ana aks sayısı 8'e indirilerek ülkelerden son bir kez daha ana akslar üzerine girmeyen öncelikli projelerini sunmaları istendi. Ekim sonunda Komisyon'a sunulacak bu raporun, AB'nin 2020 yılına kadar tüm ulaştırma ağlarını belirleyecek en önemli doküman olacağına kesin gözle bakılıyor.

KMDYT'ye yönelik projeler

Uluslararası projelerde Türk limanları

Türkiye'nin Avrupa'yı Hazar, Asya ve Ortadoğu'ya bağlayan demiryolu önerileri.
Ülkemizin kuzey ulaştırma ağı olarak TRACECA/Avrupa Kafkaslar Asya Ulaştırma Koridoru kapsamında; Haydarpaşa, Erdemir, Samsun, Trabzon, Hopa, Mersin, İskenderun limanları ve bunlara ulaşım sağlayacak demiryolu bağlantılarını içeren projeleri öne çıkartılmaya çalışılıyor. Kaldı ki Türkiye, Avrupa'nın ürettiği ürünleri, deniz-de-mir-karayolu ya da bunların entegrasyonuyla Ortadoğu, Hazar havzası ve Ortaasya'ya sevkedebilecek en uygun koridorların başında geliyor.

  • Samsun, Haydarpaşa, Ambarlı, İzmir, Mersin, İskenderun...

HLWG toplantılarında, DO/Deniz Otoyolları kapsamında, denize kıyısı olan ülkelerden yüklerin toplanması için toplama limanı olarak öneriler istendi. Türkiye; kuzeyde Samsun, kuzeybatıda İstanbul (Haydarpaşa ve Ambarlı), batıda İzmir, güneyde ise Mersin ve İskenderun (HLVVG'nin daha sonraki toplantılarında güneydeki limanımız Mersin olarak teke düşürüldü) limanlarını, bu limanları destekleyen projelerle birlikte önerdi. Yapımına başlanan "İstanbul Tüp Geçit Projesi" bu önerilerin bir parçasını oluşturuyor.

Ülkemizden şu anda düzenli olarak, Kuzey Amerika, Kuzey Denizi, hemen hemen tüm Akdeniz ve Karadeniz'deki ana feeder konteyner limanlarına düzenli seferlerimiz olmakla birlikte İstanbul, Karadeniz için ana konteyner limanı olarak değerlendirilebilir. Marmara'da İstanbul limanlarına ek olarak Tekirdağ, İzmit, Bandırma ve Gemlik de öne çıkarılabilecek diğer limanlarımızı oluşturuyor.

İzmir Limanı'nın coğrafi konumuna rağmen başta İzmir transit kanalının draft sorunu (-10 m) ve konteyner stok sahasının yetersiz kalması, 3 ve 4. nesil konteynır gemilerinin bu limana sorunsuz olarak girememesi, liman büyütme çalışmalarına başlana-maması nedeniyle, ülkemizin batısında başka alternatifler üzerinde duruluyor. Bu arada, TCDD limanlarının, içinde bulunduğumuz özelleştirme sürecinde en yoğun talebi izmir'in alması bekleniyor. Ege Denizi civarında, hemen hemen dolmuş bulunan Pire Limanı'na alternatif olarak ortaya çıkan Selanik'in, başta İzmir olmak üzere civar Türk limanlarına önemli rakip olacağı da kesin.

Güneyimizde öne çıkarmaya çalıştığımız Mersin ve İskenderun limanları da tıpkı İzmir Limanı gibi özelleştirme ile daha kesin bir yapıya kavuşacak. Ancak burada da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin aktarma limanı olmak üzere başladığı yapılanmaları takip etmek önem taşıyor. Başta Irak ve İran'ın transit yükleri olmak üzere bölge yüklerinin, İskenderiye'nin (Mısır) Süveyş Kanalı çıkışındaki konum avantajı ve Kıbrıs Rum Kesimi limanlarının ilerleme çalışmalarına alternatif olarak, Mersin ve İskenderun limanlarına gelmesi için çalışmalarımız Atlasbet sürüyor. Batı Akdeniz hattında her geçen gün düzenli sefer uğraklı liman sayısı artıyor.
 

GRIMALDI LINES

KMDYT konusunda, ülkemizde başta Arkas, TURKON, Yardımcı ve Kıran, vs olmak üzere her geçen gün artmakta olan feeder konteyner filomuzun Türk Bayrağı altında kalarak ana gemileri doğru yönelmesi en büyük hedeflerimizden birini oluşturuyor.

Ro-ro ve araç taşımaları

KMDYT ve DO'nun en önemli unsurlarından biri de ro-ro taşımacılığı... Haydarpaşa (şu an UN Pendik Terminali'ne kaydı), Ambarlı ve Çeşme limanlarından İtalya'nın Trieste ve Samsun'dan Rusya'nın Novorosisky Limanı'na, ayrıca Mersin-Gazimagosa (KKTC), Zonguldak-Ukrayna arasında da düzenli ro-ro seferleri yapılıyor. Ukrayna ile vagonların taşınacağı tren feri hattı ile gerekli istasyonların kurulma çalışmaları ise tamamlanmış olup Derince Limanı'nda teknik bazı sorunlar çözüldükten sonra istenen seviyeye ulaşılması bekleniyor.

Ülkemiz için giderek önemi artmakta olan araç ihraç-ithal miktarlarına bakıldığında ise 2004 yılında Derince ve Gölcük Ford Terminali'nde 2003'e oranla sırasıyla %ı,ooo ve 60 artış gerçekleşmiş bulunuyor. Borusan, 2004'te başladığı araç taşımacılığı açısından daha ilk yılında Ford Terminali kadar bir rakam gerçekleştirerek gelecek vaad ediyor, İzmir ve Gemlik limanlarında ise bir önceki yıla oranla sırasıyla %26 ve 85'lik düşüş görülüyor.

 Kombine taşımacılık

AB, KMDYT kapsamında sadece limanları öne çıkarmıyor, deniz-demir karayolu bağlantılı kombine taşımacılığı hedefliyor. Dolayısıyla kombine taşımacılık içerikli projelere daha çok önem veriyor. KMDYT'nin geliştirilebilmesi için liman yapımı tek başına yeterli değil. Limanlara yeterli iç bağlantılar da sağlanmalı. Ülkemizde genel olarak limanların karayolu bağlantıları konusunda büyük sorunlar olmasa da demiryolu bağlantısı, sadece TCDD limanlarında var. Yeni demiryolu hattı yapımı büyük masraflara sebep olduğu için KMDYT ve DO açısından TCDD limanları daha avantajlı konumda yer alıyor.

LİMAN HİZMETLERİ İLE FENER VE SAÐLIK ÜCRETLERİNDEKİ İNDİRİMLER

Ulaştırma Bakanlığı'yla yürütülen önemli projeler:
1. Filyos (Zonguldak) bölgesinde yeni liman yapımı,
2. TCDD limanlarının özelleştirilmesi,
3. Çeşme-Brindisi-Bari arası yeni ro-ro hattının açılması: Ülkeler arası temaslar devam ediyor.
4. İstanbul-Bandırma-Gemlik arası I düzenli ro-ro hattı çalışmaları,
5. KMDYT Geliştirme Merkezi kurulması: Bunun için yaptığımız çalışmalarda gördük ki AB ülkelerindeki KMDYT Geliştirme Merkezlerinden bize en yakın olanı İtalya'daki.

6 Ağustos 2003'te revize edilen liman hizmet tarifelerinde, kabotajda %75 ve uluslararası seferlerde ise %50'le-re varan indirimlerle ülke limanlarımız cazip hale getirilmeye çalışıldı. Bu şekilde liman tarifelerimiz rakiplerle aynı seviyelere çekildi. Deniz araçlarının kullandığı yakıttan alınan ÖTV'nin kaldırılması, yolcu taşımacılığı alanlarında iyi sonuçlar vermekle birlikte kabotajı teşvik edici yeni hatları oluşturma hedefine henüz ulaşılamadı. Türk Boğazlarındaki transit geçişler hariç fener ücretlerinde %3O, sağlık ücretlerinde %50 oranında yapılan indirimler de hem KMDYT ve hem de DO'yu desteklemeyi amaçlıyor.

TBGTH projesi

Başta Hazar havzası petrolleri olmak üzere Karadeniz ülkelerinden kaynaklanan deniz trafik hacmiyle trafiği daha da yoğunlaşan Türk Boğazları'nda, 2003 sonunda ilk fazı devreye alınan TBGTH/Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi, şu an için Çanakkale ve İstanbul'da aktif. 2005'in ikinci yarısında Marmara istasyonlarının bitirilmesiyle sistem tamamlanacak. Sistemin, deniz trafiğinin çok yoğun olduğu İzmit, İzmir ve Nemrut körfezleri ile Mersin ve İskenderun başta olmak üzere diğer bölgelerimizde de yapımı için gerekli çalışmalar başlatıldı.

"Eşleşme" projesi

Ocak 2004'te başlayan, Türk denizcilik mevzuatını AB normlarına uygun hale getirme çalışmaları, olumlu sonuçlarını vermeye başladı. Başta bayrak ve liman devleti uygulamaları için yapılan çalışmalarla ilgili olarak ispanya ile başlanan "Eşleşme Projesi" kapsamında getirilen İspanyol uzmanların verdiği eğitimler, teknik malzeme desteği, uzmanlarımızın ispanya'daki incelemelerinin olumlu sonuçlarını alıyoruz.

Eylül 2005 sonunda bitecek projeyle, denizcilik alanında, AB'ye her an girecek seviyeye ulaşılması hedefleniyor. ISPS Kod uygulamalarında ise ülkemiz, gemi ve liman tesisleri olarak üzerine düşen tüm sorumlulukları, zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirdi.


*Oktay Mahmut Keremoğlu; Denizcilik Müsteşarlığı GSK Uzmanı. Bu yazı 13 Mayıs 2005 Tarihinde DTO'da düzenlenen "KMDYT Semineri"nde sunulmuştur.


 

Editör: TE Bilişim