Konu:   Gemilerden  atık alım  yönetmeliği   deniz kirlenmesini engelledi mi?
 
İlgili mevzuat:   Resmi Gazete Tarihi: 26.12.2004 Resmi Gazete Sayısı: 25682
 
Gemilerden atık alımı  Türkiye’de ve dünyada  2004 Aralık ayında başlamadı.  bu tarihten 10 sene  evvelde   gemiler  sınırlı sayıda da  olsa  limanlara  veya yakıt tankerlerinin müsait olanlarına  atık veriyorlardı.
 
Bu  yönetmelik yeni yayınlandığında ben  il çevre müdürüne  bu yönetmeliğin  yanlış yayınlandığını,  acele  edildiğini,    MARPOL’de yazılı    yükümlülüğün  tüm  deniz limanlarından   atık  alınabilmesini   mümkün kılacak  düzenleme  öngördüğünü, MARPOL DEKİ  maddenin  tüm limanlara  tesis  yapılmasını  şart koşmadığını anlattım ancak   benim konuşmalarımı  yetkili mercilere ulaştırdığını  düşünmüyorum.
 
Konuya   önce atık alımı  ile ilgili bir anı ile başlayalım, sonra   ne yapılması gerekirdi ve son  olarak  yayınlanan yönetmelik  fiiliyata nasıl yansıdı ve şu an  limanlarda bu konu ile ilgili  ne oluyor onu irdeleyelim.
 
Sene 1995,   sıvı atık(petrol türevi sludge ve bilge)  vereceğim bir limana seyir halindeyiz. Bu limanlarda  elinizde  su  matarasıyla  2 litre  mazot çıkarmanızın imkânı yok, gümrük teşkilatı sıkılığı ile meşhur ve  bu ünleri  port guide kitabına bile girmiş.Limana gelmeye 2 gün kala  gemiye  mesajlar geliyor  atığını bana ver  tonuna 30 usd ödüyoruz(parayı onlar veriyor).  Bir başkası 50 usd veriyor tonuna.  Limana gittik bu vatandaşlar geldiler gemiye, sludge biraz mazot ekle 100 usd verelim vesaire. Madde bir,  sıvı atık  alım tesisleri    akaryakıt kaçakçılığı  için büyük bir kara delik.
 
örneklersek   gümrük teşkilatı olmayan ücra bir iskele var ve siz bu tesis sahibine atık alım tesisi yaptırdınız,   bu iskeleye sahip olan kişi aynı zamanda armatörse ve kendi gemisi buraya yanaşıyorsa  bu iş bitmiş demektir.  Suç üstü dahi yapsanız tanklarda  atık yerine mazotta bulsanız  kanıt olamaz.  Belki geminin settling tankı delindi ve mazot sintineye aktı ve mazot oldu atık ne diyeceksiniz?
 
Çevre Bakanlığı ne yapmalıydı:
 
Çevre bakanlığı  Türkiyede  her bölgeye  en fazla 5 tane  atık  bertaraf tesisi inşa  edip
bunla kendisi işletmeli ve  bu bertaraf tesislerine ait  kara tankerleri limanlar ve bertaraf tesisi arasında atık  taşımalıydı,  tanker  dolana kadar herhangi bir limanda bekleyebilirdi. devletin tankeri olduğu için  kaçakçılık olmazdı, bu tesis ve tankerlerin finansmanı ise  limana gelen atık versin vermesin tüm gemilerden  grt başına   alınabilirdi. bertaraf tesisinde geri dönüştürülen petrolde değerli olduğu için yanlarına  kar kalırdı.
 
Yönetmeliğin  başka ne hataları vardı?

1) maliyet unsuru:    örnekleme  verelim,   Karadeniz’de bir limandayız.  Bakanlık atık alımı için  bir tarife  yayınlanmış ve  tonu 30  euro  cıvarı.

Siz liman geçici depolama tankına  20 ton atık gemilerden aldınız ve bunun karşılığı  toplam  30 eurodan  600  euro  elinize para geçti.  ªimdi bu atığı bertaraf tesisine göndereceksiniz.   Bertaraf tesisi  Baştaş Adanaçimento.  Bu tesis  bu atığı almak için  zaten sizden  tahsil ettiğinizden fazla para istiyor.    Ayrıca  özel  sertifikaya haiz    nakliyat tankeri  20 ton atığı  karadenizden alıp adanaya götürecek. Bunun maliyeti ise  1500 eurodan az değil.  
 
Yani siz bakanlık tarifesine göre  600 euro  tahsil edeceksiniz, ancak  1500 euro nakliyeye, 800 euro  bertaraf tesisine vereceksiniz,  bunun haricinde atık alım tesisinde çalıştırdığınız personel  masrafı ve atık alıp depolarken yaptığınız maliyetler cabası.

Birde tesise 100 bin  usd harcadınız bu para nasıl dönüşecek, birde burası ticari bir işletme  nerede bunun karı?.
 
Yönetmelik denizleri temizledimi?  :   Bunuda  örnekleme ile açıklayalım. Siz insanların yaşadığı mekana   bol miktarda  çöp   kutusu   koyuyorsunuz. Ve  çöp kutularına  yazıyorsunuz,  ''  bu kutuya çöp atmak  3 ytl dir''     bu   ücretli çöp kutuları  mekanı  ne kadar  temiz tutarsa  bu  isteğe bağlı ücretli atık alım tesisleride  denizi o kadar temiz tutar.
 
hangi gün  atık veren gemi ile vermeyen gemi  limana aynı parayı öderse o zaman zaten parası  ödenmiş olduğu için  gemilerde gram atık kalmaz denizi kirletecek.
 
Şu anda ne oluyor:

Olan şudur ki ve birazda acıdır,    birçok liman  yönetmeliğe rağmen  gerekleri yerine getirmedi,  cezada yemedi,    tesisi yapanlar  100 bin usd  parayı   toprağa gömdüler geri dönüşümü olmayan bir yatırım.
 
Tesisi yapan limanların kapasite  kullanım oranları  bildiğim kadarıyla  yüzde 1 oranında,  yani limanlardaki atık alım geçici depolama tankları bomboş,  ücrete tabi  olduğu için gemiler vermiyor. Bu  yönetmeliği  çıkaran  bürokrasi  denizcilik müsteşarlığı  olmalıydı,   çevre bakanlığı   bürokratları   eksik bilgi fazla yetki sonucu  bir çok  tesise zararları dokundu.

Editör: TE Bilişim