İstanbul halkının günlük yaşamında Galata Köprüsü’nün daima çok önemli bir yeri olmuştur. Nedeni, Köprü’nün yalnız Galata ile Eminönü’nü birbirine bağlaması değil, aynı zamanda Boğaziçi köylerine, Haydarpaşa ile Kadıköy’e, Haliç’e Adalar’a Moda’dan tâ İzm

İstanbul halkının günlük yaşamında Galata Köprüsü’nün daima çok önemli bir yeri olmuştur. Nedeni, Köprü’nün yalnız Galata ile Eminönü’nü birbirine bağlaması değil, aynı zamanda Boğaziçi köylerine, Haydarpaşa ile Kadıköy’e, Haliç’e Adalar’a Moda’dan tâ İzmit Körfezi iskelelerine, geçmiş zaman Yeşilköy’den Bakırköy’e çalışan vapurların hepsinin de Galata Köprüsü’ndeki iskelelerden hareket etmesiydi. Geçmişte adeta bir iskeleler şehri olan İstanbul ilerleyen zamanlarda şehrin hinterlandının değişmesi, yeni yerleşim yerlerinin denize uzaklığı ile ulaşım alanında özellikle karşıdan karşıya geçişlerde deniz yolu unutulunca İstanbul hızla denizden uzaklaşmıştır. Denizyolunun ulaşımdaki yeri 1900 yılların ortalarında % 50’lerde olmasına rağmen bu gün % 2 bulunmaktadır.

 Kadıköy’e ilk kez vapur 1846 yılında çalıştırıldı. Kadıköy, Haydarpaşa ve Boğaz vapurları, önceleri, Galata Köprüsü’nün dış tarafına yerleştirilmiş ve köprü boyunca uzanan dubalara yanaşırlardı. 1912 yeni Galata Köprüsünün hizmete girmesi ile Kadıköy ile Haydarpaşa vapurları için, Köprü’ye dik gelecek şekilde bağlanan büyük bir duba iskele hazırlanıp yerine bağlandı. Bu İskele 24 yıl İstanbullulara hizmet ettikten sonra zaman içinde bir hayli eskidi can ve mal emniyeti açısından yenisinin yapılmasına karar verildi. Eskiyen bu ahşap iskele bir süre sonra kaldırılarak yerine 1936’te Haliç Tersanesi’nde inşa edilen yeni ve modern iskele yerleştirildi.  Bu iskele saçtan yapıldı. Ve iki katlı olan İskelenin salonlarının ve büroların bulunduğu kısımlar çelik konstrüksiyon ile yapıldı araları kontrplak ile kapatıldı. Boyu 74 m eni 18 m su kesimi ise 1 metre idi.   İdare, her fırsatta Avrupa’da bile benzerine ender rastlanan, en yeni sistemde inşa edilmiş olan bu yeni iskelenin, “Avrupa’da bile emsaline nadir tesadüf olunan, her türlü konfor ve tekemmülâtı câmi, yepyeni, modern bir deniz istasyonu” olduğunu belirtilmekteydi. Alt katı yolculara ayrılan iskelenin üst katında Enspektörlük bölümü yer almaktaydı. En uç kısmında da, liman manzaralı bir birahane vardı. Bu iskele binası, zaman içinde birkaç kez onarılıp yenilenerek aralıksız kullanıldı. 19 Aralık 1958 tarihinde bakım ve onarım nedeniyle yerinden söküldü. 3 romörkör eşliğinde Camialtı Tersanesine götürüldü. 16 Ocak 1959 tarihinde şiddetli lodos nedeniyle 22 yılık koca iskele battı Bu iskelenin en büyük özelliğinden biriside 1943 yılında konulan saat sevgililerin buluşma yeri olmuş.  Bu saatin altında günde 200 kişi buluşurmuş 200 kişide boşu boşuna beklermiş...

1930’lu, 40’lı yıllarda, 1912 yapımı Galata Köprüsü’nün Karaköy’e bakan yarısındaki ilk iskele, Şehir Hatları’nın sözünü ettiğimiz Haydarpaşa – Kadıköy vapurlarının iskelesiydi. Onun yanında Adalar – Yalova vapurlarının iskelesi yer alırdı. Bir sonraki iskeleyi ise, Şirket-i Hayriye’nin Üsküdar’a işleyen vapurları kullanırdı. Köprü’nün orta kısmında, Haliç’e girip çıkan tekneler için giriş çıkış geçitleri yer aldığı için, burada iskele yoktu Köprü altı geçidinden sonraki iskele yine Şirket’in Boğaz’ın Rumeli yakasındaki iskelelerine çalışan vapurlarının iskelesi vardı. Bunu, Boğaz’ın Anadolu yakasındaki köylerine çalışan vapurlarının iskelesi izlerdi. Şirket’in Harem-Salacak-Köprü arasında ring seferleri yapan küçük vapurlarının iskelesi de sonuncu iskeleydi ve Eminönü rıhtımının Köprü’yle birleştiği yerdeydi.  Ne var ki, sözünü ettiğimiz 1912 Köprüsü, zamanla hayli yıprandığından her geçen gün bakımı daha zorluklarla yapılır duruma geldi. Üstünden tramvayların, motorlu araçların, yayaların geçtiği, iskelelerine her gün vapurların yanaşıp kalktığı Köprü, gün geldi ki, değil sırtına binen onca yükü, kendini bile ayakta tutmakta zorlanmaya başladı. Yanaşan vapurların şiddetle iskelelere yaslanmaları, manevra sırasında sık sık dubalarına bindirmeleri Köprü’yü her geçen gün biraz daha yıpratmakta devam ediyordu. Bu durumda iskelelerin bir an önce Köprü’den kaldırılması kaçınılmaz olmuştu.

1935 yapımı emektar Köprü iskelesinin yerine Profilo firmasınca İstinye Tersanesi’nde inşa edilen yeni Kadıköy iskelesi eski yerine değil de Karaköy rıhtımına, o zamanki adı Kefeli Han olan bugünkü Uğurlu Han’ın önüne nakledilerek diklemesine gelecek şekilde bağlandı. Ve 19 Mart 1960 günü hizmete girdi. Böylece yorgun 1912 Köprüsü, ilk olarak Kadıköy – Haydarpaşa vapurlarının iskelesinden kurtulmuş oluyordu.

Ne var ki, bu 1960 iskelesi, 1 Mart 1966 günü liman girişinde iki Sovyet tankerinin çarpışması sonunda çıkan korkunç yangında üstüne yanaşmış olan Kadıköy vapuru ile birlikte yanarak kullanılmaz hale geldi. İskele hemen İstinye Tersanesi’ne çekildi. İskele burada büyük bir onarımdan geçti her şerde bir hayır vardır diye bir atasözümüz vardır. İlk yapıldığı zaman dar olan yolcu çıkış yolu iskelenin rantbıl çalışmasını mani oluyordu. Ve bu konuda yolcu şikâyetlerinin ardı arkası kesilmiyordu. Dar olan yolcu çıkış yolu genişletildi tekrar iskele eski yerine bağlanarak hizmete sokuldu. Yoğun olan yolcu çıkışları rahatladı ve şikâyetler de azaldı. Bu onarım sonra yirmi yıl kullanıldı.1984 yılında yerinden sökülerek önce bu günkü Yeni Kadıköy İskelesi’nin Eminönü’ne kalkan vapurların yanaştığı yere bağlandı sonra Harem’e bağlandı burada vapurların bakım ve onarımları yapıldı. daha sonra üst kısımları kesilerek sadece duba kısmı kaldı. Bu iskele bu gün halen faal olarak Tuzla’da bir tersanede hizmet vermektedir.

 Günümüzde hizmet vermekte olan 1984, İstinye Tersanesi yapımı bu Kadıköy- Haydarpaşa iskelesi, 8 Ekim 1984 yılında hizmete girdi çelik konstrüksiyon olup 81 m. uzunluğunda, 24 metre genişliğindeydi. Sekiz adet saç dubanın üstünde yer almaktadır. Tüm iskele alanı 1.944 m2, kapalı alanı 1.216 m2’dir. Altı adet kalın zincirle rıhtıma bağlı olduktan başka baş tarafından da sekiz büyük çapa ile dibe demirlidir. Sağlı sollu iki yanaşma yerinin önündeki derinlik 6.5 m. kadardır. Bu iskelenin inşaatı sırasında bir aksilik oldu bu iskelede bir evvelki iskele ile aynı boyutlarda inşa edildi. Ancak 1966 yılında ki yangından sonra genişletilen yolcu çıkış yolu asıl projeye işlenmeyince yeni iskele 1960 yılında yapılan iskele ile aynı ölçüde yapıldı bu hata fark edilince iskelenin üstüne inşa edildiği her biri bir birinden bağımsız dubalar bir birlerine kaynatılarak yolcu çıkış yolu genişletildi. (İskele için 9 adet duba inşa edilmiş bir tanesi yedek olarak bırakılmıştır. Bunda amaç her duba zaman içerisinde yerinden sökülüp yedek duba ile yer değiştirerek bakım ve onarımı yapılması amaçlanmıştır.) Bu hata bu iskelenin 22 Kasım 2008 tarihinde batmasında en büyük etkenlerden biridir. Bir diğeri ise İDO’nun iskele üzerinde yaptığı fahiş hatalardır ki bunlardan bir tanesi İskeleye tam 11 kamyon beton dökülmesidir.

    

 
 Kadıköy-Haydarpaşa iskelelerinin kaderi hep aynı olmuştur. İlk ahşap iskele batma aşamasında iken yenisi ile değiştirilmiştir. 1936 yılında yapılan iskele 16 Ocak 1959 yılında şiddetli lodos nedeni ile batması neticesinde kullanılamaz hale gelince Karaköy’deki 2 no’lu rıhtıma geçici olarak şimdi olduğu duba konularak 19 Mart 1960 tarihine kadar hizmet etmiştir. 19 Mart 1960 tarihinde yapılan iskele 1 Mart 1966 yılında yanarak büyük hasar görmüş yeniden onarılarak tekrar hizmete girmiştir. 8 Ekim 1984 yılında inşa edilen İskele birkaç defa yangın tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Bunlardan birincisi 05 Mart 1985 tarihinde Anadolukavağı gemisinin iskeleye bağlı iken gemide çıkan yangın neticesinde hasan görmüş bu hasar iskele kapatılmadan iskele hizmet verirken giderilmiştir. İkinci olay ise 28 Ağustos 1992 tarihinde gemi de çıkan yangın iskeleye hasar vermesine rağmen bu hasarda iskele kapatılmadan onarılmıştır. Bu iskelede kaçınılmaz olan sonucu 22 Kasım 2008 tarihinde dubaların su alması neticesinde batması ile son bulmuştur. Bu gün Kadıköy-Haydarpaşa seferleri tıpkı 1960 yılında inşa edilen iskelenin yangın sonrası bakım ve onarımı süresince hizmet verdiği yerde yapılmaktadır ki bu ilahi bir adaletmidir bilinmez...