Başakşehir’de düzenlenen söyleşide konuşan Aile Terapisti-Psikolog Nazlı Özburun, kişilerin mutluluğu dışarıdan sebeplere bağlı olarak açıklama eğiliminde olduklarını belirterek, "Elinizin altındakilerin farkına varmanız sizi mutlu ederken elinizdekinden daha fazlasını istemek mutsuz eder. Siz mutsuzsanız dışarıdaki hiç bir şey sizi mutlu edemez" dedi.
Aile Terapisti-Psikolog Nazlı Özburun Başakşehir Belediyesi Bilgievi Söyleşilerine katıldı. Altınşehir Bilgievi’nde gerçekleşen programda Özburun; kadın erkek psikolojisini farklı yönleriyle ele alarak bu farklılıkların düşünce, dil ve iletişim biçimine yansıyan etkilerini anlattı.
Mutluluk için kişinin öncelikle kendini tanıması gerektiğini vurgulayan Nazlı Özburun, kadınların hayata karşı çok öfkeli olduğunu söyleyerek, “Ben beni nasıl tanıyorum. Başlangıç noktamız bu olmalıdır. Kendimizi, ölümlüyüm, misafirim, emrime verilmiş pek çok emanetler var, diye mi biliyorum yoksa her şeye sözüm geçer, herkese sözüm geçer mi, diye bakıyorum hayata. Eşinizle ilişkileriniz, çocuklarınızla, dostlarınızla ilişkileriniz hep buradan başlıyor. Evdeki plastik leğene bu eskidi benim işimi görmüyor atayım, diyebiliyorsanız başka bir zaman bunu eşiniz içinde diyebiliyoruz.”
"AMACIMIZ KENDİMİZİ VE RABBİMİZİ TANIMAK OLMALIDIR"
Nereden geliyorum? sorusunu sormaya çok ihtiyaç olduğunu dile getiren Özburun, sözlerine şöyle devam etti: “Yokluktan geliyoruz. Nereden geldiğimizi unuttuğumuzda nereye gideceğimizi de unutuyoruz ve ilişkilerde boğuluyoruz. Kek biraz kabarmasa canımızdan bezdirebiliyor. Bazı şeylere gereğinden fazla değer verdiğimiz de kendimize şunları sormalıyız; nereden geldik, nereye gidiyoruz, olmalıdır. Hayatta evlenmek, çocuk yapmak, okutmak bir amaç olmamalı. Bizi Yaradan’ın bizden asıl istediği nedir? Rabbimizin bizden istediği kişinin kendisini ve Rabbini bilmesidir.  Bunu yapmadığımızda bu hayatta tek amacımız kendi haklılığımızı karşı tarafa ispat etmek gibi davranıyoruz. Ezdirmeyeceğim kendimi, her girdiği tartışmada o kazanırdı, amacımız bunlar olmalıdır.”
Özburun, "Nasıl davranırsam mutlu olurum?" sorusunu ise şöyle açıkladı: “Kişi genelde mutluluğu dışarıdan sebeplere bağlı olarak açıklama eğilimindedir. Zannediyoruz ki cüzdanımız daha kabarık olursa daha mutlu oluruz ama bakıyoruz ki en zengin kişiler de mutsuz. Aslında eşit yaşıyoruz paranız sizi mutlu etmiyor. Bazen herkes istediğimiz yaparsa mutlu olurum, bu adam bana çiçek alırsa mutlu olurum sanıyoruz. Dünyayı algılayış biçimimiz bizi mutlu ya da mutsuz eden şeydir.  Biz mutsuzsak diğerini de değiştirmeye çalışıyoruz. Elinizin altındakilerin farkına varmanız sizi mutlu ederken elinizdekinden daha fazlasını istemek mutsuz eder. Siz mutsuzsanız dışarıdaki hiç bir şey sizi mutlu edemez.”
Kaynak: iha