IMO 25. Genel Kurulu Devam Ediyor

Türkiye Genel Kurulda  Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Deniz Ulaştırması Genel Müdürü Dr. Özkan Poyraz ile Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Basat Öztürk ve IMO Daimi Temsilcimiz Dr. Bekir Sıtkı Ustaoğlu başta olmak üzere geniş bir heyetle temsil ediliyor. Türkiye'nin yeniden aday olduğu konsey seçimleri Cuma günü yapılıyor.

IMO Genel Merkezi'nin tamirde oluşu sebebiyle Londra'daki Royal Lancaster Hotel'da yapılan Genel Kurul açılışında dün sabah konuşan Genel Sekreter Mitropoulos; 2 yıllık çalışmaların bir özetini yaptı.

Mitropoulos, "Sizin karşınıza Genel Sekreter olarak ilk çıkışımdan bu yana iki yıl geçti. Şimdi burada yine karşınızda geçmiş iki yılda neler yaptığımızı anlatmak için bulunuyorken, yaşlıların hep kullandığı terimi kullanmaktan kendimi alamıyorum: “Zaman nasıl da akıp geçti?” diyorum. Ancak benim söylemimin nedeni yaşlılıktan mı yoksa IMO’nun son derece yüklü programının bizi alıp götürmesinden mi bilemiyorum, geçmiş iki yıl sanki bana iki hafta gibi geldi. Gündemimiz çeşitli idi ve birçok iş kotardık, ama bana geçtiğimiz iki yılı en iyi ne anlatır derseniz “her zamanki gibi çalıştık” derim. " diyerek başladığı sözlerine; şöyle devam etti:

"Tabii ki yurdundan uzakta iş yapmaya çalışmanın zorlukları ve engelleri olduğu kadar birçok nimetleri de var.  Genel merkezimizin yenilenmesi döneminde IMO kendisini dışarıda daha iyi gösterme fırsatını yakaladı. Londra’da pek çok toplantı mekanı kullanmamızın yanında, pek çok toplantımızı da İngiltere dışında yaptık. Deniz Güvenliği Komitesi toplantıları Türkiye ve Danimarka’da; Hukuk Komitesi Fransa ve Panama’da; Batıkların Çıkarılması Konferansı Kenya’da gerçekleştirildi. Bizi ülkelerinde misafir eden ve ayrıca  önemli meblağ tutan IMO personelinin ulaşım ulaşım masraflarını karşılayan  ev sahibi ülke Hükümetlerine teşekkür ederken, Paris ve Nairobi’de bize konferans imkanlarını sağlayan UNESCO ve ONON’a da şükranlarımı ifade etmek isterim."

Mitropoulos, geçen iki yılda yükselen trend deniz taşımacılığına daha geniş ve denizci olmayan kesimlerden de gösterilen artan ilgi olduğunu ve  bunun  da doğal olarak endüstrinin kural koyucu organı olan IMO’nun çalışmalarına yansıdığını belirterek, "Bunu bugün ifade etmek benim için sürpriz değil çünkü sivil toplum nezdinde deniz taşımacılığı profilini yükseltmek IMO’nun Stratejik Planının bir parçasıydı.  Bundan dolayı çevrenin korunması ve iklim değişikliği gibi konuların kamuoyu gündeminde en üstlerde yer alması rastlantısal değildir." dedi. Mitropoulos; şöyle devam etti:

"Sıkı sık söylüyorum: denizcilik camiasının gözleri bizim üzerimizdedir. Biz de bugün yaptığımız işleri bütün dünyanın gözü önünde yapmaktayız. Bunu medyanın IMO çalışmalarına gösterdiği ilgiden de anlıyabiliyoruz. Bizim açımızdan, sadece Denizcilik basını olan Lloyds List, Fairplay, Tradewinds ve diğer denizcilikle ilgili basın değil, Reuters, Dow Jones, BBC, CNN, Bloomberg ve Sky News da IMO’nun ne yaptığıyla ilgili haber yapmak istemektedirler, özellikle de çevresel risklere karşı ne yaptığımızla ilgilenmektedirler."

Mitropoulos, Sürekli dikkat çekmeye çalıştığı konulardan bir tanesinin de deniz taşımacılığnın dünya ticareti ve küresel ekonomiye yaptığı önemli katkı olduğunu söyleyerek; şöyle devam etti:

"2006’da örneğin, küresel ekonomi %5,4 büyümüştür, bu büyüme 2005’teki %4,8 lik büyümenin üzerine çıkmıştır. Bu büyüme en çok Çin, Hindistan ve Rusya Federasyonu başta olmak üzere pek çok gelişen piyasa ve önemli kalkınan ülkelerin büyümesinden kaynaklanmıştır. Bu büyümenin sürdürülebilmesi için, ve daha da ileriye götürülebilmesi için, uluslar arası ticaretin güvenlik ve asayiş riskleri olmaksızın akmaya devam etmesi olmazsa olmaz gerekliliktir. Dünya taşımalarının %90’ından fazlasını gerçekleştiren deniz taşımacılığının bu işlevini kesintisiz devam ettirmesinin önemi şimdi her zamankinden daha büyüktür."

IMO Genel Sekreteri Mitropoulos; “Hayati” sözcüğü çoklukla abartılarak kullanıldığını, ancak deniz taşımacılığı ve ticaret için bunun tam yerinde bir sözcük olduğunu, çünkü deniz taşımacılığı olmasa uluslar arası ticaretin devam etmesinin çok zor olacağını söyledi.

Mitropoulos; "Evet, deniz taşımacılığının çevreye etkisi bulunmaktadır; evet, deniz taşımacılığı atmosfere zararlı gazlar çıkmasına neden olmaktadır. Fakat taşınan yüklerin miktarına bir bakın, hammaddeler, ana bileçenler, hazır gıdalar, yakıt, yiyecek maddeleri, lüks eşyalar ve benzeri temel ihtiyaçlar, bunlar hep denizden taşınıyor ve sorun bakalım, eğer mümkün olsaydı da diğer denizyolu dışındaki taşıma yöntemleri ile taşınabilselerdi, çevre bundan nasıl bir zarar görürdü?" dedi. Mitropoulos, şöyle devam etti:

"Deniz taşımacılığı artık daha duyarlı bir çevrede yapılıyor ve güvenlik daha önemli hale geldi. Endüstrinin güvenlik standartlarını dizayn, inşa ve donanım bakımından geliştirirken, gençliğin de denizcilik mesleğine yönelmesini sağlamalı ve işletme mükemmeliyeti bakımından güvenliğin oynadığı rolü güçlendirecek şekilde onları eğitmeliyiz. IMO’nun gemilerdeki ve liman tesislerindeki asayiş standartlarını yükseltme çalışmalarını da ancak eğitim yoluyla en iyi şekilde  sonuçlandırabiliriz. Kazalardan ve işletmecilikten kaynaklanan deniz kirliliğini de önlemek ve oluştuğunda da çevreye zararlı etkilerini azaltmak konusunda da en iyi eğitim yoluyla sonuç alabiliriz. Deniz taşımacılığı nisbeten temiz, çevre dostu ve az enerji tüketen bir taşımacılık türü olmasına rağmen yine de fosi yakıta bağımlıdır ve bu yüzden de göreceli olarak daha az miktarda da olsa atmosfere  kirletici gaz bırakmaktadır. Geçtiğimiz Genel Kurulda sizin dikkatini ve duyarlılığınız bu konuda kendisini göstermiş ve Örgütün politika ve çalışmalarını gemilerden gaz çıkışını azaltmak üzere programlamasını yapmıştınız. Bu program o zamandan bu yana kesin bir faaliyet planı haline getirildi, bu plan uygulamaya sokulan bir zaman çizelgesini de içinde barındırmakta."

Örgütün yürürlüğe soktuğu Sözleşmelerin sayısının arttığına da değinen Mitropoulos, "Örgütün kabul ettiği 50 Sözleşmeden 40’ının yürürlüğe girmiş ya da kısa süre içerisinde yürürlüğe girecek olduğunu görmek çok cesaretlendiricidir. Bu, daha evvel pek çok kez ifade ettiğim gibi, hepimizin gurur duyması gereken bir hadisedir ve, Örgütün ana performans göstergelerinden birisidir. Üye ülkelerin sözleşmelerin geliştirildiği etkileyici sürece katkıları yadsınamaz. Bu duygularla, sizlere OPRC-HNS Protokolünün bu Haziran ayında yürürlüğe girdiğini, 2001 Anti-Fouling Sistemler Sözleşmesi’nin de gelecek yıl Eylül ayında yürürlüğe girecek olduğunu bildirmek isterim." dedi.

DenizHaber.Com IMO Genel Kurulu ile ilgili bilgileri sizlere aktarmaya devam edecek.

DenizHaber.Com/ÖZEL

Editör: TE Bilişim