Avrupa Birliği Komisyonu Türkiye için hazırladığı İlerleme Raporu'nda bu kez de "Casus belli" konusunda kritik bir paragrafa yer verdi.

Raporda Türkiye'nin iyi komşuluk ilişkileri ve sınır anlaşmazlıklarının barışçıl çözümü çerçevesinde yükümlülükler altında bulunduğu hatırlatıldı ve "Bu çerçevede Yunanistan'ın karasularını olası bir şekilde genişletilmesi karşısında TBMM'nin 1995 yılında aldığı 'Casus belli' (Savaş nedeni) kararının değiştirilmediği not edilmelidir" denildi. Türk-Yunan savaş uçaklarının çarpışması sonucunda hayatını kaybeden Yunan pilota yer verilen raporda Türkiye'nin Kıbrıslı Rumlara, liman ve havalimanlarını kullandırtmaması nedeniyle "Malların serbest dolaşımı ile ticarete set çektiği" ifade edildi. Raporda, Kıbrıslı Rumlar ile ikili ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Türkiye'nin hiç adım atmadığı da belirtildi.

Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 8 Kasım 2006 tarihinde açıklanması beklenen İlerleme Raporu'nda "Bölgesel Konular ve Uluslararası Yükümlülükler" bölümde "Kıbrıs" ve "Sınır Anlaşmazlıkların Barışçıl Çözümü" alt başlıkları yer alıyor.

KARAMANLİS'E ELEŞTİRİ YOK

Komisyon raporunda "Sınır Anlaşmazlıkların Barışçıl Çözümü" başlığı altında Türk-Yunan ilişkileri ele alındı. İki ülkenin ikili ilişkilerinin olumlu yönde geliştirilmesi arayışına devam ettikleri ifade edildi ve üst düzey temasların iki ülke Başbakanlarının yıl içinde iki kez buluşması ile sürdüğü kayda geçirildi. Raporda "Buluşma" ifadesinin kullanılması ve Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in söz vermesine karşın Türkiye ziyaretini gerçekleştirmemesine değinilmemesi dikkat çekti. Başbakan Erdoğan'ın bir süre önce Yunanistan Başbakanı Karamanlis'in bu tutumunun sert ifadelerle eleştirmişti.

ÖLEN YUNAN PİLOT VE CASUS BELLİ RAPORDA

Raporda Mayıs ayında Türk ve Yunan savaş uçaklarının it dalaşı sırasında çarpışması sonucunda bir Yunan pilotun öldüğü belirtilirken Türkiye'nin, Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasını "Casus belli" yani savaş nedeni sayacağı yönündeki TBMM kararı hatırlatıldı. "Casus belli" ifadesine geçtiğimiz yıl raporunda TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın "Kaldırabiliriz" açıklamasına yer vermekle yetinen Komisyon'un, burada Yunanlılar lehine bir adım daha ileriye gitmesi dikkat çekti. Komisyon raporunda Türkiye için Katılım Ortaklığı Belgesindeki kısa vadeli öncelikler arasına "Türkiye'nin tek taraflı olarak iyi komşuluk ilişkilerine bağlı kalması, komşularıyla bir soruna kaynaklık eden konuları muhatap alması ve sınır sorunlarının barışçıl çözüm sürecini olumsuz yönde etkileyecek eylemlerden kaçınması" yükümlülüklerinin eklendiği hatırlatıldı ve hemen ardından şu dikkat çekici ifadelere yer verildi:

"Bu çerçevede Yunanistan'ın karasularını olası bir şekilde genişletilmesi karşısında TBMM'nin 1995 yılında aldığı 'Casus belli' kararının değiştirilmediği not edilmelidir."

"TÜRKİYE TİCARETE SET ÇEKİYOR"

"Kıbrıs" alt başlığında Komisyon Türkiye'nin Kıbrıs sorunun çözümü için süreklilik arz eden destek vermeyi sağlamak durumunda olduğu ifade edilirken Ankara Anlaşması Ek Protokolü'nün uygulanması ve tüm üye ülkelerle ilişkilerinin normalleştirmesine dönük somut adımlar atması yönündeki yükümlülükleri hatırlatıldı. Raporda ayrıca AB'nin 21 Eylül 2005 tarihli karşı deklarasyonuna atıf yapıldı ve "Türkiye Ek Protokolü tam anlamıyla uygulamadı" dendi.

Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ait uçak ve gemilerin liman ve havalimanlarına ulaşımını engellemeye devam ettiğine değinilen raporda, "Bu malların serbest dolaşımına ve ticarete bir set çekilmesi ile sonuçlanıyor" tespiti aktarıldı.

Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün Kıbrıs Türk toplumuna karşı izolasyonun kaldırılmadığı sürece Ek Protokolün uygulanmayacağın yönündeki açıklamalarının yer aldığı raporda "AB temsilcileri Türk Hükümetine sık aralıklarla Protokolün uygulanmasının bir yasal yükümlülük olduğunu ve Kıbrıs Türk toplumunun bulunduğu durum ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini hatırlattı" dendi.

"NORMALLEŞMEDE HİÇ İLERLEME YOK"

Türkiye'den Kıbrıs Rum Kesimi ile ilişkilerinin normalleşmesini isteyen AB raporunda "Kıbrıs Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerin normalleşmesi konusunda hiçbir ilerleme sağlanmadı" vurgusu yaptı. Türkiye'nin Kıbrıs Rum Kesimi'nin OECD gibi bazı uluslar arası örgütlere üyeliğini veto ettiği ifade edilirken yine Rumların Wassenaar Anlaşması'na tarafı olmasının engellendiği belirtildi.

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim