Hakkari’nin Üzümcü köyünde birçok ev kadını, yazın bahçelerinde yetiştirdikleri domates, biber ve sumak gibi kışlık konserveleri hazırlamak için kolları sıvadı.
Hakkari’ye 30 kilometre mesafede bulunan Üzümcü köyündeki kadın çiftçiler, özellikle kışın tüketecekleri yiyecekler için kolları sıvadı. Kadınlar kışın bulamayacakları sebzeleri cam kavanozlara koyarak kazanlarda kaynatıyor. Kaynatılan konserveler dondurucularda ya da soğuk kilerlerde muhafaza ediliyor. Bu yöntemle hazırlanan konserveler hem sağlıklı hem de ekonomik olarak kışın yemeklerde kullanılıyor.
Kimi kadınlar da kışın yemeklere tat vermesi için sumak hazırlıyor. Köyün erkekleri ise bölgede yoğun olarak yetiştirilen üzüm hasadına başladı. Hayvancılıkla uğraşan berivanlar da sabahın erken saatlerinde gittikleri yaylalardan sırtlarındaki heybelerle sağdıkları sütleri köye getiriyor.
Köy sakinlerinden Piruze Çiftçi isimli kadın, yazın bahçelerinde ektikleri sebzelerin hasat mevsimiyle birlikte kışlık yiyecek olarak hazırlamaya başladıklarını söyledi. Çiftçi, “Köyde çiftçilikle uğraşıyoruz. Yaz sonu gelince kışlık yiyecek hazırlığı dönemine girdik. Bahçelerimizde topladığımız domates, patlıcan, biber gibi sebzeleri kavanozlara koyarak kazanlarda ısıtıyoruz. Bu hazırladığımız konserveleri kışın tüketeceğiz. Misafir gelirse de ikram edeceğiz. Bu besinleri kışın bulmamız imkansız. Bizde bu şekilde kışa hazırlık yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Köy ismini üzümden alan ve Hakkari bölgesinin en güzel ve en tatlı üzümünün yetiştiği Üzümcü köyünde üzüm hasadı yapan Ekrem Çiftçi ise, bu yıl istedikleri olgunlukta üzümün yetişmediğini söyledi. Çiftçi, “Hakkari’de üzüm denince akla Üzümcü köyü gelir. Köyümüz üzümüyle meşhurdur. Ama bu yıl yeterince verim alamadık. Üzüm salkımları yeteri kadar büyük değil. İşimiz tehlikeli. Metrelerce yükseğe çıkarak kovalarımızı dolduruyoruz. Kopardığımız üzümlerin bir kısmını kendimize diğer kısmını ise satıyoruz” diye konuştu.
Köyde hayvancılıkla uğraşan berivanlardan Melek Çiftçi de, “Sabahın erken saatlerinde köyün yaylalarına gidiyoruz. Geçimimiz hayvancılık üzerinedir. Gün boyu sağdığımız sütleri sırtımızdaki heybelerle köye getiriyoruz. Yolumuz olmadığı için asma köprüden geçerek kilometrelerce yol yürüyoruz” dedi.
Kaynak: iha