Yabancı Üreticiye Kıyak

Milliyet gazetesi yazarı Güngör uras son sigara zamlarıyla ilgili bir azı kaleme aldı işte o yazı:

Sigara zammı yabancı sigara üreticilerine verilecek

Yılın sonunda hükümet önce yabancı sigaracıların vergisini indirdi, sonra da halkın vergisine bindirdi. Açık anlatımıyla, halktan alınacak zam, yabancı sigara üreticilerine verilecek.
-  29 Aralık 2009 Tarihinde hükümet “Tütün Fonu”nu sıfırladı. Tütün Fonu ile, yurda ithal edilen tütünlerin bir kilosundan 3 dolar, yabancı üretimi bir paket sigaradan 40 sent vergi alınıyordu. Bundan sonra yabancılar Tütün Fonu’na bu ödemeyi yapmadan tütün ve sigara ithal edebilecek. (Böylece yabancı sigara üreticileri devlete para ödemekten kurtuldu.)
-  31 Aralık 2009 tarihinde hükümet sigara fiyatlarına ortalama yüzde 15 oranında zam yaptı.(Böylece halk, yabancı sigara üreticilerinin ödemeyeceği fon katkısını karşılayacak.)
-  Sonuç: Yabancı tütün ve sigara ithal edenlerin maliyeti azaltıldı. Yabancıların ödemeyeceği fon kesintisini sigara içenler zam olarak ödemeye mahkûm edildi.
Bu vergi indirme ve bindirme hikâyesi çok ilginçtir. Çünkü sadece sigara içenleri ilgilendirmiyor, Türkiye’de tütün ekenleri ve Türk ekonomisini de ilgilendiriyor.
Tütün Fonu 1986 yılında oluşturuldu. Fona sağlanacak gelirle Türk tütününün üretimi ve ihracatı ile Tekel’in Türk tütünüyle yurtdışında üretim yapacak fabrikalar kurması desteklenecekti. 

Tütün Fonu kaldırıldı
Yabancı sigara üreticileri bu fonun kaldırılması için AB’yi kullandı. AB’nin 2008 yılı İlerleme Raporu’nda vergileme başlığı altında, sadece ithal tütün ve sigaraya uygulanan bu verginin kaldırılması talimatı yer aldı. Ve de bu talimat doğrultusunda hükümet 22 tütün ürününde fonu sıfırladı. Tütün Eksperleri Derneği’nin açıklamasına göre, yabancı sigorta şirketlerinin maliyetlerinde yüzde 15 dolayında bir indirim imkânı yaratıldı.
Tütün üretiminin sınırlandırılması ve Tekel’in özelleştirilmesiyle ilgili politikaların Türk hükümetinin inisiyatifi dışında Dünya Bankası, AB ve IMF anlaşmalarına dayalı olarak sürdürülmesi üzücüdür.
Tekel’in özelleştirilmesinde yapılan ve süregelen yanlışlar ekonomik ve sosyal alanlarda pahalı faturaların ödenmesine yol açmıştı, açmaktadır.
(Bir ara bilgi: Okuyucum Sayın Faruk Yurdatap, Tekel’in özelleştirilmesi ve özelleştirme sonunda işten çıkarılacak 38 bin işçi için Dünya Bankası ile hükümetin yaptığı 14 Haziran 2005 ve 20 Haziran 2006 tarihli 2 anlaşmayı hatırlattı. Tekel’in fabrikalarının kapatılmasıyla işsiz kalacakların parasal haklarının ödenmesi için Dünya Bankası anlaşmaların biriyle 450 milyon euro, diğeri 250 milyon dolar tutarında kredi yardımı yapmıştı. Okuyucum soruyor: Bu imkânlar nerede kullanıldı ki, sokağa dökülen işçilere “Size verilecek para yok“ deniliyor?)

Tütün üretimi daraltıldı
Türk üreticisi ve ekonomisi için önemli olan tütün tarımını perişan etmekle kalmadık. Dünyaca ünlü Türk tütününün piyasasını da öldürdük.
2003 yılında 334 bin aile 150 bin ton tütün üretiyordu. Şimdilerde üretici aile sayısı 180 bine, üretim 93 bin tona geriledi. 2003 yılında 112 bin ton yaprak tütün ihraç ederek 330 milyon dolar döviz sağlıyordu. 2009 yılında 42 bin ton ihracat karşılığı 173 milyon dolar gelir elde edildi. (Kaynak: Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu)
Üretim olmadan, iş olmaz, aş olmaz, üretimi artıralım diyoruz. Bir de bakıyoruz, bırakınız yeni iş ve aş kapıları açmayı, mevcut kapıları kapatıyoruz. Mevcut üretimi yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Editör: TE Bilişim