Sıcakta Orucun Püf Noktaları

Memorial Etiler Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü'nden Uzman Dr. Murat Görgülü, sıcak havalarda oruç tutarken sağlıklı kalmanın püf noktalarını açıkladı. İftar ile sahur arasında bol sıvı tüketilmesini tavsiye eden Görgülü, oruçlu iken sıcaklı havada bayılma riskine dikkat çekti.

Ramazan'ın yazın uzun ve sıcak günlerine denk gelmesi nedeniyle uzmanlar, oruçlu iken dikkat edilmese gerekenler konusunda vatandaşları uyardı. Memorial Etiler Tıp Merkezi Dahiliye Bölümü'nden Uzman Dr. Murat Görgülü, iftar ile sahur arasında bol sıvı tüketilmesini tavsiye etti. İftar ve sahurda hafif ve sulu yemek yenilmesi gerektiğini belirten Görgülü, sıvı kaybının asgariye indirilmesi için sıcak havalarda fazla kalınmaması uyarısında bulundu. Görgülü, "Sıcak havalarda gerek terleme ile gerekse vücuttan buharlaşma yolu ile sıvı kaybının artması daha çok sıvı alımını gerektirmektedir. Oruç tutan kişiler, eğer bir zorunluluk yok ise, çok sıcak havalarda dışarıya çıkmamaya özen göstermelidirler. Eğer dışarı çıkılacaksa sabah erken ya da akşamüstü saatler tercih edilmelidir. Açık havada çalışan oruçlu kişilerin doğrudan güneş ışığından kaçınmaları, özellikle bol ve açık renk giysiler tercih etmeleri önerilir. Yaz mevsiminde çok kalabalık ve sıcak ortamlarda bulunmak hem sıvı kaybı; hem de kan şekerinde düşme gibi durumlar yaratacağından bu konuya da dikkat etmek gerekmektedir." dedi.

Uzman Dr. Görgülü, sıcak havada oruç tutarken sağlıklı kalmanın diğer yöntemlerini de şöyle sıraladı; "Açık havada çalışıyorsanız gölgede mola verin, sıcık havada bayılma riskine dikkat edin, iftar yemeğine kahvaltılık ile başlayın, et iştahınızı iftara saklayın, kronik hastalığı olanlar doktor kontrolünde oruç tutmalı."

Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Yeşim Çelik ise, oruç tutarken sahurda ve iftarda tok tutan besinlerin tüketilmesi gerektiğini ifade etti. Çelik, "Ramazan ayında öğün sayısının ikiye düşmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi daha da önemli hale getiriyor. Çünkü bu ayda, öğün zamanlarında, yemek miktarlarında ve tercih edilen besinlerin çeşitlerinde önemli değişiklikler oluyor. Öğün sayısının azalmasına bağlı olarak vücudun ihtiyacı olan enerji, protein, vitamin, mineraller ve en önemlisi kalsiyum ihtiyacı azalmıyor. Özellikle sahur ile iftar arasının önceki yıllara göre daha uzun olması, oruç tutan kişilerin açlık ve susuzluğu yoğun hissetmesine sebep oluyor. Bu nedenle kan şekerini hızla yükseltmeyen, glisemik indeksi düşük besinlerin tercih edilmesi büyük önem taşıyor." diye konuştu. Meyve suyu yerine meyvenin kendisinin tüketilmesini tavsiye eden Çelik, meyvenin iftardan 2 saat sonra yenilmesi uyarısında bulundu.

Editör: TE Bilişim