Nereden Çıktı Bu açılım?
 
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ''Biz bu kadar bir aradayken, bugüne kadar bölünmeyi düşünmezken, biz sıkıntılar içinde dimdik ayakta kalırken, biz darbeleri, ihtilalleri aşarak yine birbirimizi ortaya koyarken, bitmiş demokrasiyi geri getirirken, nereden çıktı bu açılım?'' dedi.

Anavatan Partisi ile birleşmesinin ardından ''Türkiye Tek Yürek'' mitingleri düzenleme kararı alan DP'nin ilk mitingi, Manisa Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirildi.
Anavatan Partisi'nin son genel başkanı ve DP Genel Başkanvekili Salih Uzun ile birlikte miting alanındakileri selamlayan Cindoruk, burada yaptığı konuşmada, ''Halkıyla dimdik duran bir devleti kim, neden bölecek?'' diye sordu. Cindoruk, şunları kaydetti:

''Biz bu kadar bir aradayken, bugüne kadar bölünmeyi düşünmezken, biz sıkıntılar içinde dimdik ayakta kalırken, biz darbeleri, ihtilalleri aşarak yine birbirimizi ortaya koyarken, bitmiş demokrasiyi geri getirirken, nereden çıktı bu açılım? Bu açılım ne? Açılım adını koyanlara soruyorum. Neden demokratik açılım yapmıyorsunuz? Geliniz demokratik açılım yapalım. Nedir demokratik açılım? Yepyeni bir anayasa. Hepinizin haklarını veren, özgürlüklerini dikkate alan, bize yakışan bir anayasa. 82 Anayasası teneke gibi olmuş, onu bırakalım, yapalım bir anayasa. Başka bir şey yapalım, seçim hukukunu değiştirelim. Seçimde barajları indirelim, seçim ittifaklarını yapalım. Sandıklar denetimli olsun, partiler güçlensin, gelin bunları yapalım. İnsan haklarını tanıyalım, insan haklarının başında ne varsa onları tanıyalım.''
 
Telefon Dinlemeleri

Cindoruk, Türkiye'nin içinde bulunduğu önemli bir sıkıntının da telefon dinlemeleri olduğunu savundu.

Alanda bulunanlara cep telefonunu gösteren Cindoruk, şöyle konuştu:

''Size göre bu bir cep telefonu. Hepinizin cebinde var, ama hayır bu cep telefonu değil, bu bir mikrofon. Ben bununla konuşuyorum. Her mahremini konuşuyorsun, ama Ankara'da bunu dinleyen biri var. Bu mikrofon gibi. Ankara'da insanların mahremiyetlerini, özel hayatlarını içeren büyük bir skandalla karşı karşıyayız. Cumhurbaşkanı'nı dinliyorlar, onu bilmiyorum öyle diyor, ama başsavcıyı dinliyorlar.

Yargıtay Başkanı'nı dinliyorlar, mahkeme hakimlerini dinliyorlar, bizleri siyasetçileri dinliyorlar. Bu cep telefonu, dünyanın en masum aleti, çağımızın da büyük başarısı. Telefon kabloları bitmiş, her şey bitmiş, hepimizin cebinde var. Bunu suç haline, suç aleti haline sokanlar, demokrasiden bahsedebilirler mi?''

AK Parti hükümetinde daha önce başbakan yardımcısı olarak görev yapan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'in, bir televizyon programında Telekominikasyon İletişim Başkanlığına ilişkin çeşitli iddialarda bulunduğunu ifade eden Cindoruk, Şener'i bu konuda bildiklerini halka anlatmaya davet etti.

Demokrasinin ilk şartının, kişinin özgürlüklerinin, mahrem ilişkilerinin gizliliğinin korunması olduğunu dile getiren Cindoruk, Türkiye'de yaşanan dinleme olaylarının gerçek anlamda anayasası olan bir devlette yaşanmasının mümkün olamayacağını söyledi.

Cindoruk şunları kaydetti:

''Bizi birileri gözetliyorsa, dinliyorsa o zaman bizim anayasamız yok. Anayasası olan bir ülkede böyle bir hadise olsaydı, ne hükümet kalırdı, ne başbakan, ne cumhurbaşkanı, ne de meclis. Hatırlıyorsanız ABD'de bir hadise oldu. Bir kişiyi dinledi diye, koca ABD cumhurbaşkanını azletti. Şimdi biliyorsunuz.

Diyor ki bu dinleme aletlerinin başındaki kişi, '70 bin kişiyi dinledik, fazla dinlemedik' diyor. Az mı 70 bin kişi? Türkiye'de 70 bin kişiyi dinlediyseniz, ben biliyorum ki 700 bin kişiyi dinlediniz, dinlerken de müesseseleri çökerttiniz, yargıyı göçerttiniz, başsavcıyı çökerttiniz, Yargıtay Başkanı'nı sıkıntıya soktunuz, Yargıtay'ı sıkıntıya soktunuz.'' 
 

Editör: TE Bilişim