Merkez'den Ciddi Uyarı

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin IMF ile acilen anlaşması gerektiğini söyledi. Bankaların elinde olan fazla oranda likiditenin azaldığını ve daha da azalacağını söyleyen Durmuş Yılmaz, likiditenin eksiye geçeceğini, bu nedenle bundan sonra da Merkez Bankası olarak piyasayı fonlar hale geleceklerini kaydetti. Şu an bankaların kendilerini fonladığını kaydeden Yılmaz, bankalara borç vermeye başlayacaklarını belirtti.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) davetlisi olarak `Para Politikaları' konusunda konferans vermek için kente geldi. Yılmaz, ATSO Meclis Salonu'nda gerçekleşen konferansa eşi Düriye Yılmaz ile birlikte geldi.

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, para politikalarının yeterli olmadığını, bu politikayı destekleyen mali politikaların güçlendirilmesi gerektiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın işçi çıkaran şirketlere yüklenmesini üzüntüyle karşıladıklarını söyleyen Budak, özel sektörün `günah keçisi' olarak gösterilmemesi gerektiğini belirtti. Milyonlarca dolar prim alıp şirket batıran CEO'ların Türkiye'de olmadığını söyleyen Budak, "Buna rağmen ABD ve Avrupa'da alınan sektörel önlemlere dikkat edilmelidir" dedi.

Daha sonra söz alan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, küresel krizin neden ve sonuçları ile enflasyon ve para politikaları konusundaki sunumunu gerçekleştirdi.

Yıllık enflasyondaki düşüşte enerji ve gıda kalemlerinin katkısının sürdüğünü, ayrıca döviz kurundaki hareketlerin kısa dönemde etkilerinin sınırlı kalmaya devam ettiğini söyleyen Yılmaz, gıda ve enerji dışı enflasyonun mevcut düzeyi koruduğunu belirtti. Olumlu hava koşullarıyla dış talepteki daralmanın taze sebze ve meyve ürünlerinin fiyatlarını gerilettiğini, bunun sonucunda da işlenmemiş gıda fiyatlarının Şubat ayı içerisinde daha düşük oranda arttığını dile getiren Yılmaz, önümüzdeki dönemde işlenmiş gıda fiyatlarındaki yıllık artış hızının gerilemesini beklediklerini söyledi. Mart ayında sebze fiyatlarındaki gelişmelerin etkisiyle işlenmemiş gıda fiyatlarının geçici olarak geçen yılın Mart ayına oranla daha yüksek bir oranda artma ihtimali bulunduğunu kaydeden Durmuş Yılmaz, bunun da yıllık enflasyonun geçici olarak yükselmesine neden olabileceğini öngördü.

Haziranda enflasyon sinyalı

Şubat ayı sonu itibariyle 7.73 olan toplam enflasyonun Mart ayında bunun üzerinde bir rakam olacağını belirten Merkez Bankası Başkanı, konuyla ilgili şöyle konuştu:

"Enerji ve gıda fiyatlarındaki düşüş ve hizmet fiyatlarında artışın yavaşlamasının, yıl ortasına kadar enflasyondaki düşüşü destekleyeceğini tahmin ediyoruz. Mart ayı ortasında gerçekleşen vergi indirimlerinin etkisiyle ev eşyası, otomotiv, eğlence- kültür fiyatlarında Mart ve Nisan aylarında yavaşlama yaşanacağını öngörüyoruz. Ancak Haziran ayının ortalarında vergi oranlarının eski seviyelerine geri dönmesiyle söz konusu fiyat azalışları yerini artışlara bırakabilecektir. Şu anda üç aylık süreyle vergi indirimlerinin enflasyona olumlu katkısı olacak, ama bu geçici olacak. Tekrar üç ay sonra uzatılmaz, eski seviyesine çıkarsa bunun enflasyona katkısı ortadan kalkacaktır."

Borç vereceğiz

Bankaların elinde olan fazla oranda likiditenin azaldığını ve daha da azalacağını söyleyen Durmuş Yılmaz, likiditenin eksiye geçeceğini, bu nedenle bundan sonra da Merkez Bankası olarak piyasayı fonlar hale geleceklerini kaydetti. Şu an bankaların kendilerini fonladığını kaydeden Yılmaz, bankalara borç vermeye başlayacaklarını belirtti. Dolayısıyla politika faiz oranlarının Merkez Bankası'nın borçlanma faiz oranı değil, borç verme faiz oranı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Bu, teknik faiz indirimi dediğimiz konuyla ilgili bir düzenlemedir. Bunu da piyasalarda, bankacılık sistemindeki likidite gelişmesine göre önümüzdeki dönemde belki de yaz aylarında yapmayı gerektirecek bir durumun ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Bunu da o zaman duyuracağız" diye konuştu.

Likidite sıkışıklığının gelişimine bağlı olarak yine fonlanma vadesinin uzatılmasını sağlayacaklarını aktaran Merkez Bankası Başkanı, ayrıca ikinci el piyasasından doğrudan risk alımlarını gündeme getirebileceklerini de belirtti

Sınırlı ölçüde indirim

Piyasaların likidite sıkışıklığının geçici olduğuna inandığı durumlarda açık piyasa işlemlerinden ters repo yapmak suretiyle piyasanın fazla ya da eksik duyulan ihtiyacını temin ettiğine işaret eden Yılmaz, piyasada ihtiyaç duyulan likitidenin kalıcı bir şekilde eksi veya artı olması halinde ise bunun da ortadan kaldırılması adına yapılması gerekenin, doğrudan alım veya doğrudan satım yöntemi olduğunu vurguladı.

Yılmaz, "Doğrudan alım yöntemiyle bankaların elindeki kamu kağıtlarını alarak kalıcı olarak geri çekilmemesi gerekiyorsa, piyasaya likidite vereceğiz. Bunu söylemek istiyorum" dedi. Yılmaz, likidite sıkışıklığının kalıcı olarak artması, diğer önlemlerin yeterli olmaması, repo işlemlerinin vadesinin uzatılması ve doğrudan alım işlemlerinin yeterli olmaması durumunda ise TL zorunlu karşıtlarının sınırlı ölçüde indirilmesini gündeme getirebileceklerini kaydetti.

Gerekli önlemler almya devam edilecek

Merkez Bankası'nın her zaman olduğu gibi döviz piyasasının bundan sonra da sağlıklı çalışması için gerekli önlemleri alacağını belirten Durmuş Yılmaz, şu açıklamada bulundu:

"Gerektiği takdirde idari yöntemleri, imkanları basiretli şekilde almaya devam edeceğiz. Burada, Merkez Bankası'nın eli Türk Lirası'nda olduğu gibi döviz konusunda çok rahat değil. Parayı biz basmıyoruz. Sonuçta bir şekilde dövizi elde etmemiz satın almamız belli bir maliyet karşılığında almamız gerekiyor. Döviz konusunda rezervlerimizi kullanırken son derece ihtiyatlı, basiretli ve cimri olmamız gerekiyor. Rezervleri bugünler için biriktiriyoruz. Döviz piyasasında derinliğin kaybolmasına paralel olarak, sağlıklı fiyat oluşumları gözlemlendiği takdirde döviz piyasasına doğrudan müdahale edebileceğiz."

Daha sonra konukların sorularını yanıtlayan Yılmaz, son 30 yılda yüksek enflasyon yaşayan Türk ekonomisinin dolarizasyon süreci yaşadığını, kamu maliyesi ve para politikaları ile enflasyonun kontrol altına alınmasıyla TL'ye olan itibarın arttığını, mevduattaki döviz kullanımının yüzde 60'lardan 30'lara düştüğünü söyledi. Yılmaz, TL'nin yatırım ve tasarrufta kullanılmasının daha da artması adına alınacak gerekli önlemler üzerinde önemle düşündüklerini söyledi.

IMF ile anlaşılmalı
Basın mensuplarının sorusu üzerine Türkiye'nin IMF ile acilen anlaşması gerektiğini söylemekle yetinen Durmuş Yılmaz, "IMF ile anlaşma yapılmalıdır ve en kısa sürede yapılmalıdır" dedi.

Editör: TE Bilişim