Devlet Sırrı Dosyaya Konulamaz

Genelkurmay Başkanlığı, yılın son gecesi özel ulakla Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki kozmik büroda arama yapan mahkeme başkanlığına başvurarak, aramaların bir an önce durdurulmasını ve gizli belgelerin imhasını istemesi yeni hukuki tartışma başlattı.

Genelkurmay Başkanlığı Hukuk Başmüşavirliği’nin 31 Aralık’ta, saat 18.30’da özel ulak ile gönderdiği dilekçede, Ankara 11.Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimi Kadir Kayan’ın, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bulunduğu semtte iki subayın yakalanmasının ardından kozmik odalarda yaptığı aramanın durdurulması ve belgelerin imha edilmesi istendi. Dilekçenin sonuç bölümünde, suçla ilgisi olmadığı “devlet sırrı” niteliğindeki bilgi ve belgelerin yazıldığı tutanağın hemen imha edilmesi gerektiği savunuldu. Aramalarda hukuki uygulamanın dışına çıkıldığı savunulan dilekçede, “Genelkurmay Başkanlığı, her zaman hukuk kuralları çerçevesi hareket etmeyi ilke edinmiştir” denildi. Dilekçeyi işleme koyan mahkeme önümüzdeki günlerde Genelkurmay’ın imha talebiyle ilgili karar verecek. Konuyla ilgili şu değerlendirmeler yapıldı:

Hâkim tutanağa geçirmemeliydi

Askeri Yargıtay Onursal üyesi Ali Fahir Kayacan: Genelkurmay’ın başvurusunun gözlemci olarak orada hazır bulunan askeri savcıların verdiği bilgiden kaynaklandığını sanıyorum. Demek ki, hakimin, suçla ilgisi olmayan devlet sırrı niteliği taşıyan bilgi ve belgeleri tutanağa geçirdiği izlenimi edinmişler. Hakim orada gördüğü her belgeyi tutanağa geçirmemeli. Mahkeme, ‘Şu belgelerin suçla ilgisi yoktur, bu nedenle tutanağın devlet sırrı olduğu için imha edilmesi’ diye bir ayıklama yapmalıdır. Bu olayın şimdiye kadar örneği yok. Hakim o konuları ‘devlet sırrı’ olarak nitelememiş, daha sonra değerlendirmek için tutanağa geçirmiş olabilir. Devlet sırrını kimin belirleyeceğine ilişkin yasal düzenlemek de yok.

Suçla ilgisi yoksa dosyaya konulamaz

Eski Genelkurmay Askeri Mahkemesi Başkanı emekli Hâkim Albay Mehmet Sever: Arama sırasında, hakimin vakıf olduğu, “devlet sırrı” niteliği taşıyan “Kozmik” bilgi ve belgeler soruşturma dosyasına konulamaz. Sadece suçla ilgili olanlarının ayıklanması gerekir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Kanunu’daki, “gizli kaşeli belge ve bilgilerin avukatlara verilmeyeceği” düzenlemesi, CMK’da bulunmuyor.

Devlet sırrını mahkeme dinler

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyesi Ali Suat Ertosun: Devlet sırrı niteliğindeki belgelerin mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenmesi ancak mahkeme safhasında mümkündür. Hazırlık soruşturmasında böyle inceleme yapılamaz. CMK’nın 47/2 maddesinde, ‘Tanıklık konusu bilgilerin Devlet sırrı niteliğini taşıması halinde; tanık, sadece mahkeme hakimi veya heyeti tarafından zabıt katibi dahi olmaksızın dinlenir. Hakim veya mahkeme başkanı, daha sonra, bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirir’ denilmektedir. Görüldüğü gibi devlet sırrını mahkeme hakimi ya da heyeti zabıt katibi dahi olmaksızın dinler. Sadece suç açıklığa kavuşturacak kısmı tutanağa geçirilir. CMK’nın 125/2 fıkrası da ‘devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeleri ancak mahkeme hakimi veya heyetinin inceleyebileceği’ hükmüne amirdir. Devlet sırrı niteliğindeki belgelerin incelenmesi ancak mahkeme aşamasında yapılabilir. Soruşturma aşamasında böyle bir uygulama olmaz.

Editör: TE Bilişim