CHP'den 4-C İçin Yasa Teklifi

CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen 4-C kapsamındaki geçici personelin ve eylemdeki TEKEL işçilerinin memur, sürekli işçi kadrolarına veya sözleşmeli personel pozisyonlarına geçirilmesi için yasa teklifi hazırladı.

Oyan, TBMM Başkanlığına sunulan teklifin; 4-C kapsamında çalışanların 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile düzenlenen memur, işçi ve sözleşmeli personel kadrolarına geçişini düzenlediğini ve hem 16 bini bulan 4-C kapsamında çalışanları hem de halen eylemde olan TEKEL işçilerini kapsadığını kaydetti. 
Teklifin yasalaşması halinde, kamunun, ''sosyal ve çalışma güvencesi olmayan'' 4-C statüsünde istihdam yoluna gitmeyeceğini anlatan Oyan, şöyle konuştu:
''4-C kapsamında iyileştirme yapılması mümkün değil. 4-C uygulaması, AKP'den önce başladı ama istisnai durum olarak başvuruluyordu. Daha çok güzel sanatlar fakültelerinde modellik yapanlar, YSK yazmanları, TÜİK anketörler bu kapsamdaydı ve sayıları bini aşmıyordu. Geri kalan 15 bin çalışan ise özelleştirmelerden doğdu. AKP iktidarının 2004 yılında yaptığı düzenleme ile 4-C kapsamı olağanüstü genişletildi. Özelleştirmelerin çok büyük bölümü AKP iktidarı döneminde yapıldı. 1986 yılından bu yana toplam 39 milyar dolarlık özelleştirme yapıldı, bunun 31 milyar doları AKP dönemindedir. Özelleştirmeden doğan istihdam mağduriyetleri, esas itibarıyla bu dönemin sorunudur. 2002 öncesinde özelleştirmelerde işçiler bir başka kamu kuruluşuna aktarılıyordu ya da geçici düzenlemeler yapılıyordu. Sorun son yılların sorunudur ve çözülmesi gerekiyor.''
Teklifte, başvuruların 2010 yılı sonuna kadar yapılmasının öngörüldüğünü anlatan Oyan, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde de yeni binlerce çalışanın aynı statüye geçmesinin söz konusu olduğuna işaret etti. 
Oyan, bir gazetecinin ''Başbakan, TEKEL işçilerinin eyleminin ideolojik olduğunu ve ay sonunda buna müdahale edecekleri'' şeklindeki sözlerini değerlendirmesini istemesi üzerine, ''Başbakan benim teklifimi görürse çok heyecanlanacak ve uygulamak için düğmeye basacaktır. Bir Başbakan, kendi ülkesini sorunsuz ve istikrarlı biçimde yönetmekle mükelleftir. 4-C gibi çağ dışı ve köle uygulaması, Türkiye'de sosyal mücadelenin geldiği düzey itibariyle kabul edilemez. Bizatihi Başbakan'ın konuşmaları işçiyi daha fazla eylemliliğe itmiştir. Kendisine daha fazla itidal ve olumlu çaba içine girmesini öneriyorum'' diye konuştu.  
4-C'nin, ''kaçış modeli ve Türkiye'ye özgü'' bir model olduğunu, gelişmiş sosyal ve sendikal hakların olduğu hiçbir ülkede örneği bulunmadığını belirten Oyan, teklifi, uygulanabilir olduğu için önerdiğini, geçmiş yıllarda da benzer uygulamaların yapıldığını söyledi. Oyan, ''4-C keşfedildikten sonra özelleştirme mağdurlarının hep bu torbaya atıldığını'' ifade etti. 
Sosyal devlet ilkesine uygun olarak bir iktidarın özelleştirme sözleşmelerinde istihdam garantisi araması gerektiğini savunan Oyan, şunları kaydetti:
''Özelleştirme yapmak zorunda mısınız? Türkiye, TEKEL'i satmak zorunda mıydı? İlk ihalede istihdam maliyetleri alıcıya aitti. Sonrakinde ise kıdem tazminatları devlete aitti. O zaman Başbakan ya da bakanların 'bakın, 350 milyon kıdem tazminatını da biz veriyoruz' demeye hakkı var mı? Ayrıca bu ihalede TEKEL BAT'a verilmeyip de Türkiye'de üretim tesisleri olmayan başka firmaya ve 20-30 milyon dolar düşük bir fiyatla verilmiş olsaydı, o zaman istihdamı koruma koşulu sağlanabilirdi. Kaldı ki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bunun için var. Alan yoksa da satmaz. Bu kadar büyük sosyal sorunu yaratmak zorunda değilsiniz. Sosyal sorunun çözümünü öngörmeden böyle bir işe girmeyeceksiniz.''(aa)
 

Editör: TE Bilişim