Baykal'a Göre AK Parti'nin Oy Oranı

CHP lideri Deniz Baykal, kozmik odadaki aramayla ilgili sözleri nedeniyle kendisini eleştiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a cevap verdi. Baykal AK Parti'nin genel seçimlerde yüzde 30'un altında oy alacağını iddia etti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ankara  Seferberlik Bölge Başkanlığındaki arama ve soruşturmayı sürdüren hakim ve  cumhuriyet savcısına kargoyla mermi gönderilmesine ilişkin, “Üzüntüyle  karşılıyorum bu girişimleri. Ve umarım en kısa zamanda üzerine gidilir, konu  aydınlatılır. Böyle olayların önünü kesecek etkin bir politika bir an önce  yürürlüğe konulur” dedi.

Baykal, partisinin genel merkezinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde  çalışan bir grup itfaiyeciyi kabul etti. İtfaiyecilerin 17 gündür süren haklı mücadelesini desteklediklerini ifade  eden Baykal, belediyenin “oyun içinde oyun ile çalışanların haklarını ellerinden  almaya çalıştığını” söyledi. Baykal, itfaiyecilik hizmetinin deneyimli, toplu  sözleşmeli personel yerine taşeron şirkete verilmek istendiğini, belediyenin  yanlış uygulamalarının ve sonuçlarının acısını çalışanlardan çıkarmaya  çalıştığını savundu. Baykal, “Kamu kuruluşu toplu sözleşmeli insan çalıştırmamak  için tertip yapıyor. Hizmet zaafının doğacağını bile bile” dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Baykal, bir gazetecinin “Devlet  Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın bir açıklaması oldu, hakim ve  savcılara gönderilen sekiz mermi olayıyla ilgili. 'Sayın Baykal'a sorun' dedi,  'Buna da yeni yıl çikolatası mı der?' diye. Size yönelik kinayeleri vardı”  sözleri üzerine, şunları kaydetti:

“Üzüntü verici tabii. Polemiği söylemiyorum, o şaşırtıcı değil. Sayın  Arınç'ın bildiğimiz üslubu. Ama bu işaret ettiğiniz konu gerçekten üzüntü verici.  Ne yazık ki Türkiye böyle bir noktaya geliyor. Asıl kaygı verici olan  Türkiye'deki ortamın artık her gün böylesine garabetlerin yaşandığı bir hale  dönüşmüş olması. Üzüntüyle karşılıyorum bu girişimleri. Ve umarım en kısa zamanda  üzerine gidilir, konu aydınlatılır. Böyle olayların önünü kesecek etkin bir  politika bir an önce yürürlüğe konulur. Bir yandan da bu insanlarla ilgili hukuki  mücadele en etkili şekilde yapılır. Elbette bu bizim hiçbir tereddüt göstermeden,  inançla, kaygılıyla, üzüntüyle karşıladığımızı ifade edeceğimiz bir durum.  Maalesef böyle.”

“Hukuku işletmek lazımdır”

“Hükümetin bu işi polemiklerle idare etme anlayışı içinde olduğunu”  ileri süren Baykal, şunları kaydetti:

“Halbuki konunun polemiğe tahammül eder bir tarafı yok, ciddi bir  mesele. Türkiye'de gerçekten kabul edilemez, olağan dışı işler oluyor. Bu olağan  dışı işler konusunda Hükümet sergilemesi gereken güven verici, doğru tavrı  sergilemiyor. Bazen kendisi bu olayları saptırmanın öncüsü rolünde ortaya  çıkıyor. Olmadık teoriler izah ediyor, olmadık suçlamalar yapıyor. Bir biri  ardından sahiplendiği iddialar fos çıkıyor. Ama bu arada Türkiye çalkalanıyor.  Çok üzüntü verici bir manzara. Bunu anlamak, kabul etmek kesinlikle mümkün  değil.

Başbakan ile yardımcıları hep birlikte işi polemik çerçevesinde ele  alarak kamuoyunun dikkatinden kaçırmaya çalışıyorlar. Bizim istediğimiz bu duruma  bir son verilmesidir. Bunun siyasi sürtüşme, siyasi tartışma kaldırır tarafı  yoktur. Bir an önce buna son vermek lazımdır. Hukuku işletmek lazımdır.”

“Yargıtay'a neden üye seçilemiyor?”

Baykal, sekiz aydır Yargıtay'a 33 yargıç seçiminin  gerçekleştirilemediğini belirterek, şöyle devam etti: “HSYK niçin bu temel, anayasal görevini yapamıyor? Kim, niçin  engelliyor? Ne hakla engelliyor? Bunun altında ne yatıyor? Yargıtay 33 tane hakim  bekliyor. Nerede bu hakimler? Bu bir anayasa suçu değil mi? Bu bir yargıya  müdahale değil mi? Bu bir görevi ihmal değil mi? Üstelik anayasal görevi ihmal,  geciktirme değil mi? Her geciken günün bir haksızlık oluşturduğu açık değil mi?  Vatandaş bakımından, Yargıtay'da çalışanlar bakımından, hukukun gereklerinin  yerine getirilmesi bakımından. Niye olmuyor bu? Devlet neden işlemiyor? Yargıtay  neden çalıştırılmıyor kardeşim? Yargıtay'ın bu temel ihtiyacı neden yerine  getirilmiyor?”

“Hükümetin polemik yapmayı bırakıp sorulara cevap vermesi” gerektiğini  belirten Baykal, “Var mı bir cevap? Hiçbir şey yok. Boş laf” dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın “4/C statüsünü biz  bulmadık” sözlerini hatırlatan Baykal, bunun doğru olduğunu ancak Ak Parti  iktidarı döneminde çıkarılan kararnameyle bu statünün hak kayıplarına yol  açtığını savundu.

Tekel işçilerinin 4/C statüsünde değerlendirilmesini de eleştiren Baykal,  “Tekel işçisi geçici işçi mi? Yanlıştır. Yani bu saptırmalara izin vermeyelim.  Demagojiyle, polemiklerle bu işler örtbas edilmez. Lafazanlıkla bu işler örtbas  edilmez. İşi lafazanlıkla alırsan önce Tekel işçilerinin hareketine sahip  çıkarsın, “Ne salonda duruyorsunuz, inin aşağıya. Başınıza ben geçeceğim,  birlikte yürüyeceğiz” dersin. İşte indiler aşağıya, geçsene başlarına” dedi.

“Arınç iç çekirdeğin bir parçası”

Baykal, “Kozmik oda aranıyor, sizin de değerlendirmeleriniz oldu. Ancak  Bülent Arınç'ın, 'Bu soruşturma sona erince görülecek ciddiyeti' şeklinde  açıklamaları var. Nasıl değerlendiriyorsunuz? “ sorusu üzerine de, şu yanıtı  verdi:

“Önemsemek lazım. Arınç, gelişmeleri kamuoyumuzdan önce bilme noktasında  olan iç çekirdeğin bir parçası. Ben şaşırmam. Benim değerlendirmemi biliyorsunuz,  Türkiye'deki bu olayların arkasında bunu yönlendiren bir karargahın olduğudur. O  karargahın çoğu kere bu planlamaları yaptığı, bunları ortaya koyduğu, belgeleri  çıkardığıdır.

Nitekim bir süre önce, 'Yarın ne Danıştay ne Arınç kalır, büyük olaylar  olacak'. demişti. Gerçekten büyük olaylar oldu. Gerçi o olaylar fos çıktı ama  ortalık bir karıştı. Yani bunları biliyor o. Neyin ne zaman, ne olacağını  biliyor. O bakımdan yadırgamam, beklemek lazım. Gerçekleri görmek lazım.  Gerçeklerin ne olduğunun güvenilir şekilde ortaya çıkması lazım. Bugüne kadar bir  sürü gerçeği göremedik.

Türkiye'de aydınlığa kavuşturulması gereken çok şey olduğunu, zaman  içinde her şeyin ortaya çıkacağını, ancak bu zaman içinde çok büyük acılar ve  ıstıraplar çekildiğini ileri süren Baykal, “Allah günahlarını affetsin” dedi.

“20 değil 20'ler”

Baykal, Ak Parti'nin oylarının yüzde 20 oranında düşeceğini söylediğine  yönelik haberler hatırlatılarak, buna ilişkin soru üzerine de, “20 değil,  20'ler... 20-29 arası” dedi. Bu tahmini yalnızca kendisinin değil, konuyla ilgili herkesin yaptığını  ifade eden Baykal, son kamuoyu araştırmalarının Ak Parti'nin oylarını yüzde 30-32  arasında gösterdiğini söyledi.

Seçim ortamının oluşması halinde oy kaybının daha da artacağını savunan  Baykal, “Yarın sandık gözüktüğü zaman yapılmış bütün o haksızlıkların cevabı  sorulacaktır” dedi.

Ak Parti'nin oylarının Temmuz 2007 ile Mart 2009 arasında 8.5 puan  düştüğünü kaydeden Baykal, gelecek seçimlere kadar Ak Parti'nin düşüş trendinin  en azından aynı tempoyla devam edeceğini düşündüğünü söyledi. Ekonomik kriz,  sosyal sıkıntılar gibi konuların iktidar partisinin oy oranını mutlaka  etkileyeceğini belirten Baykal, “AKP çok ciddi bir zemin kaybı içindedir. Çok  açık, çok net bir şekilde bu böyledir. Her yerde mağdur yarattı ve artık insanlar  bunun bir nihai tercihinin önümüzdeki seçimlerde önüne geleceğini biliyorlar,  bekliyor. Bunun sonucunda da 20 artı diyorum, 30'un altıdır” diye konuştu.

Editör: TE Bilişim