Baykal:  Önce Ne İstediğinize Karar Verin

Baykal "Başbakan aylar önce Ceyhan'da rafineriyle ilgili 'Berlusconi ve Putin ile anlaştık. Projeyi Çalık grubuna vereceğiz' demişti. Bu projeyle ilgli sıkıntı var gibi görünüyordu. Sıkıntı Rusya'nın elindeki petrolü bu proje etrafında kanalize etmeye mesafeli duruyor olmasından kaynaklanıyor gibiydi. O zaman Samsun-Ceyhan boru hattı konusunun tek taraflı alarak Çalık grubuna verildiğini öğrenmiştik.

Son imza töreninde Rusya bu projeye petrol vermeyi kabul etti. Bu proje hayata geçirilebilir bir proje haline getirdi. Bu grubun içinde yer alacağı ortaklıkla bu iş yapılacağı anlaşılıyor.

Bu arada Güney Akım doğal gaz boru hattı projesi açıklandı sürpriz olarak. Nedir bu? Rusya'dan kaynaklanan doğalgazın Avrupa’ya Karadeniz üzerinden, Türkiye üzerinden değil geçirilmesini öngören bir projedir.

Bu noktada Nabucco’ya atılan imza Rusya’yı rahatsız etti. Nabucco’ya sevinmiştik. 'Türkiye AB nezdinde etkinlik kazandı' dedik. Ama sonra Nabucco’yu anlamsız hale getirecek, Rusya’nın hakimiyetini pekiştirecek bir projeyi uygulamak üzere izin verdik.
Nabucco’yu öldürecek izni verdik. Bunun karşılığında Çalık grubu özlediği petrolü aldı.

Kürt açılımı

''Açılım'' konusunda da değerlendirmeler yapan Baykal, ''açılım'' konusunun neyi içerdiği ve Hükümetin neyin peşinde olduğunun belli olmadığını söyledi.

Baykal, şöyle devam etti: ''Yuvarlak laflarla, genel temennilerle bu politikayı sürdürmek artık mümkün değildir. İşin artık özüne girmek lazımdır. Ne yapılmak isteniyor, onu açıkça söylemeye başlamaları lazımdır. Ne yapacaklarını bilmeden nasıl destek verelim? Ne yapacağınızı çıkıp söyleyin. Şu ana kadar hiçbir şey yok. Bu kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.

Başbakan çözümden değil, süreçten bahsettiğini söylüyor. O süreç nereye varacak? Süreçten bahsediyormuş, çözümden bahsetmiyormuş. Ne olacak, nereye bağlayacaksın bu işi? Bu konu savsaklanabilir olmaktan çıkmıştır. Ciddi olmak lazımdır, dürüst olmak lazımdır. Ne yapacaksın, niçin yapacaksın, nasıl yapacaksın, çık söyle. Süreç lafının arkasına saklanmak konunun ciddiyetiyle bağdaşmıyor. Hükümeti bir an önce ne yapmak istediğine karar vermesi ve bunu ortaya koyması lazımdır.''

Partisinin bu konudaki anlayışını yineleyerek anlatan Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milli kimlik ile etnik kimliği karıştırdığı iddiasını da tekrarladı. Türkiye'nin ırk, kan, kafatası devleti olmadığını belirten Baykal, Türk milletinin herkesin milli kimliği olduğunu kaydetti. Baykal, ''Türk milletinin bir ferdi olmamız bizim Arap olmamıza, Arnavut olmamıza, Gürcü olmamıza, Kürt olmamıza engel değildir. Hepsi mümkün. Türkiye'de Türk milli kültürü etnik kimlik değildir. Bunu başbakanın öğrenmesi gerekir'' dedi.

Arap kimliğinin Türkiye'de etnik kimlik, Mısır'da ise milli kimlik olduğunu kaydeden Baykal, şunları söyledi:

''Türk milli kimliğini etnik kimlik sayarsak, üstelik bunu Başbakan düzeyinde yaparsak, Başbakan olarak milletin adının Türk milleti olduğunu unutmayı, unutturmayı marifet sayarsak, bu sorunlar çözülmez. Etnik kimlik ile milli kimlik birbirine hasım değil. Hem o, hem bu. Hem etnik kimlik, hem de milli kimlik. Birileri etnik kimliği milli kimliğin önüne koymaya kalkarsa, o yanlış. Öyle bir şey yok. Olmamalı.''

Baykal, herkesin kimliğini özgürce yaşaması gerektiğini partisinin 30 yıl önce ortaya koyduğunu belirterek, Güneydoğu'ya Türkiye'nin en iyi okullarının götürülmesi, zarar etme pahasına devletin fabrika kurması gerektiğini anlattı.

Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Türkiye bir yol ayırımında. Bu konuya yönelik yaklaşım ayrıştırıcı mı olacak, kaynaştırıcı mı olacak? Biz, kaynaştırıcı olanların yanındayız. Ayrıştırıcı olanlara da şiddetle karşı çıkıyoruz. Türk milleti lafını Anayasadan çıkaracakmışız. Bu bizi kaynaştıracakmış... Hadi canım sende. Böyle saçma şey mi olur. Bu milletin yeniden bir kimlik arayışına ihtiyacı yok. Bu milletin kimliği oturmuştur. Milli kimliğimiz bellidir, etnik kimliklerimiz tam bir özgürlük anlayışı içinde yaşanacaktır, ama milli kimliğimiz değişmez bir şekilde kalacaktır. Türk milletinin parçasıyız. Anayasamızda bunu değiştirmeye kimsenin hakkı yoktur, böyle bir girişimi, zihinlerde yer ediyor olmasını da üzüntüyle karşılıyorum.

Bu tartışma zihinlerde netleşsin. Bizimle görüşmek istiyorlarmış. Ne söyleyeceksiniz? Ne söyleyeceğimizi bilmiyoruz, sizi dinlemek istiyoruz. Bizi dinlemek istiyorsan, işte dinle. İşte buradayız, söylüyoruz. Bunları dinle. Eğer bir şey söyleyeceksen gel o zaman konuşalım. Ben bir şey söylemeyi düşünmüyorum, sizlerden alacağım. Sen ne isteğine karar ver. Olur mu olmaz mı, biz düşüncemizi açıkça ifade ederiz.

Milli kimlikle oynamak olmaz, milli eğitime etnisiteyi koymak kesin olmaz. Etnisiteyi milli eğitime sokmayınız. Kaynaştırmaya yönelik her türlü öneriyi destekleriz. Ama bizi etnik ayrıştırmaya götürecek süreçleri kabul etmek mümkün değildir. Buradan uzak durmalarını tavsiye ediyoruz.''

CHP'nin geçmişte bu konuda büyük görev yaptığını kaydeden Baykal, ''Türkiye'yi kimsenin bölmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye buna izin vermeyecektir'' diyerek sözlerini tamamladı.

Editör: TE Bilişim