Tura Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Erkunt Öner, cruise gemi turizminde Türkiye’nin yıldızının parladığını belirterek, “Bu alanda her yıl çift haneli büyüme yaşıyoruz. 2011’de 400 gemi yaklaşık 750 bin yolcu Türkiye’ye geldi. Bunların yüzde 65’ini biz organize ediyoruz” dedi. Mısır, İsrail, Tunus ve Suriye’de yaşanan olaylardan dolayı cruise müşterilerinin yönünü Türkiye’ye çevirdiğini ifade eden Öner, “Bu yıl gelen gemi sayısında yüzde 20’ye yakın artış yaşadık” diye konuştu. Türkiye’deki cruise turizmini geliştirmek için 10 yıldır büyük emek harcadıklarını söyleyen Öner, “Çok güzel bir noktaya geldik. Turist sayısı giderek artacak. Doyum noktasına daha çok var” dedi.

Tura Turizm’in 2011 cirosunun 35 milyon dolar olacağını kaydeden Öner, “2010 yılında 12 milyon dolar ciro yapmıştık. Ciromuzu neredeyse 3 kat arttı. 2012 hedefimiz ise 45 milyon dolar” diye konuştu.

‘1.200 gemi gelecek’


Erkunt Öner, Zeytinburnu’nda kurulan Zeyport Limanı’nın 2014 yılında faaliyete geçmesiyle İstanbul’un cruise gemileri için bir cazibe merkezi olacağını belirtti.


Öner, şöyle devam etti: “Karadeniz’e ciddi şekilde cruise limanı yatırımları var. Turistler İstanbul’a ABD ve Avrupa’dan uçakla gelecek. 1 hafta Karadeniz’i gezecekler, 1 haftada Akdeniz’i... Cruise müşterisi yeni destinasyonlara aç. Karadeniz ve Akdeniz’in birlikte satılacağı bu turların ilgi çekeceğini düşünüyorum. İstanbul’a bu yıl 440 gemi geldi. 5 yıl sonra bu rakam 1.200 gemiye yani yaklaşık 3.5 milyon turiste ulaşacak. Şu an İstanbul’a yaklaşık 7 milyon turist geliyor. Bunun yarısı cruise ile gelecek.”
Zeyport’un Akdeniz’in en büyük limanı olacağını ifade eden Öner, “Bu limana 4 gemi aynı anda yanaşabilecek. Limanın içinde bir alışveriş merkezi ve konferans salonu, üç tane de 5 yıldızlı otel bulunacak” dedi.




Deniz ve bahçe manzaralı gemi

Cruise gemilerinin artık hayal gücünün ötesinde tasarımlara sahip olduğunu kaydeden Erkunt Öner, “Çeşitli hizmetlerin yanı sıra artık içinde park olan gemi bile var. Royal Caribbean’ın 6 bin yolcu kapasiteli, tam ortasında Central Park benzeri bir park alanı olan gemisi bulunuyor. Gemilerde iç kabinler parka, dış kabinler denize bakıyor” dedi.

‘Kadrolu papazımız ve dansözümüz var’

Kuşadasının cruise turizminde çok önemli bir noktaya geldiğini anlatan Erkunt Öner, şunları söyledi:
“Gemiyle gelen turistlere çok kapsamlı bir tur paketi sunuyoruz. Onlara Efes’in antik dönemdeki havasını taşımaya, o dönemi canlandırmaya çalışıyoruz. O günlere ait yemekleri sunuyoruz, Efes Tiyatrosu’nda gösteri izlettiriyoruz. Şirketimizin kadrolu tiyatro grubu var. Antik döneme ait kostüm giyiyorlar. Kadrolu papazımız var. Meryem Ana’da hacı oluyorlar. Şirketimizin dansözü de var. Kuşadasını sadece görüp gidilecek bir yer olmaktan çıkarıp yaşanılan, hissedilen, eğlenceli bir yer haline getiriyoruz.”






‘11 Eylül 2001’de Miami’de görüştük’
Royal Caribbean şirketinin Kuşadası’na gelmesi için, 10 Eylül 2001’de Miami’ye ikna etmeye gittiğini anlatan Erkunt Öner şöyle konuştu: “11 Eylül gününe randevu verdiler. Randevu vermeselerdi ben 11 Eylül günü NewYork’ta olacaktım ve saldırının olduğu yere çok yakın bir otelde kalacaktım. 11 Eylül günü Miami’de kaldım. Saldırıdan dolayı anlaşma yapamadık ama peşini bırakmadım. İki yıl sonra Royal Caribbean gemileri Kuşadası’na gelmeye başladı ve bugünlere geldik.”

Editör: TE Bilişim