ABD’deki Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, borç krizindeki Yunanistan’a çözüm reçetesi yazdı. İngiliz Financial Times gazetesinde “Deniz, gemiler ve güneş enerjisi Yunanistan’ı büyütür’ başlığı ile bir makalesi yayınlanan Derviş’in, bir dönem Türkiye’nin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olduğu bilgisine yer verildi. Avrupa Birliği’nin (AB) borçları ile gündemde olan üyesi Yunanistan’ın borçlarını ödemesinin yolunun büyümeden geçtiğine dikkat çeken Derviş, 2001 krizi sürecinde ekonomiyi rayına sokması amacıyla Dünya Bankası Başkan Yardımcılığını bırakıp Türkiye’de kabineye girmişti. Türkiye, Derviş’in uyguladığı ekonomik programla krizden çıkış rotasını belirlemişti.

Büyümeye odaklanmalı

Son 4 aydır Yunanistan’ı iflasa sürükleyen borçları ve bunları ödemek için hükümetin geliştirdiği kemer sıkma paketlerinin tartışıldığını belirten Derviş, “Yunanistan ve dostları beyin güçlerini ve zamanlarının çoğunu ülkenin borçlarını iyi bir yere çekmeye yarayacak, uzun vadeli büyüme hedefine ayırmaları gerekiyor” dedi. Derviş, uygulamaya konan bir çözüm politikasının başka sorunlara neden olmaması gerektiğinin altını çizdi. Derviş, Yunanistan’da tarımın yüksek katma değer sağlayan önemli bir sektör olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Yunanlılar bu alana da odaklanmalı ayrıca gemi ticareti de ülkenin önemli gelir kaynaklarından. Bu konuya da önem verilmeli, gemi taşımacılığında niş alanlara odaklanmalı. Ayrıca uzun vadede yeşil enerjiye dönük yatırımların yararını görebilirler. Özellikle rüzgar ve güneş enerji bu anlamda öne çıkabilir.”

Ekonomiyi ateşlemeli

Avrupa Merkez Bankası (ECB) ile Avrupa Birliği’nin iflası engellemek için sunduğu önerileri ‘finansal mühendislik’ olarak niteyen Derviş, bu tür finansal mühendislik girişimlerinin Yunanistan’ın borçlarını azaltmada yararlı olamayacağını dile getirdi. Derviş, “Bütün bunlar sadece etkili bir çözüm mekanizmasının geliştirilmesi için biraz zaman kazandırabilir. Finansal mühendislik konusunda çok sayıda makale yazılabilir. Ancak, ülkenin toparlanması için asıl ve ağırlıklı olarak ekonomiyi yeniden ateşleyecek ve istihdam yaratacak adımlar atılması gerekiyor” mesajı verdi.

Borcun gelire oranı

Büyüme olmadan, borcun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı verisinin genellikle ‘bela’ faktörü anlamına geleceğini kaydeden Derviş, şunları dile getirdi: “Çünkü borç miktarı azalsa bile milli gelire oranının daha da yükselmesi tehlikesi vardır. Dolayısıyla borç miktarı kadar Yunanistan’ın milli gelirinin ne kadar olduğuna da bakılmalı. Tüm bunların ötesinde, borcun milli gelire oranında nasıl bir değişiklik olursa olsun, eğer yeni iş yaratılmazsa hükümetin uygulayacağı program soyal açıdan sürdürülebilir olamaz. O nedenle finansal mühendislik çabalarının yanında büyüme ve yeni iş yaratma konusunda da çaba gösterilmeye başlanmasının vakti çoktan geldi.”

Büyüme dostu politika

Yunanistan’da her türlü maliyet azaltmaya ve gelirleri artırmaya dönük vergi artırımı gibi adımların büyüme üzerindeki etkisinin mutlaka analiz edilmesi gerektiğine vurgu yapan Derviş, şu noktalara dikkat çekti: “Ülkenin yabancı kredi verenlerle kredi verme konusunda kalite kadar miktarı konusunda da sıkı pazarlık yapması gerekiyor. Ayrıca halihazırda yürüyen ve gelir getiren altyapısı sağlam sektörlerden elde ettiği geliri artırmanın yollarını bulmalı. İşçilik maliyetlerini düşürmeye dönük reformlar yapmalı, lüks tüketimdeki vergiyi artırırken, bazı sosyal alanlarda da vergi teşvikleri ile kolayca bir büyüme dostu bir politika geliştirebilir.”

 

Editör: TE Bilişim