Yıldırım İzmir adaylığı hakkında konuştu

Bakan Binali Yıldırım, Bakü-Kars-Tiflis Demiryolu projesinin ertelenmesinin ardından finansman ve siyasi yönden bir sıkıntı olmadığını dile getirdi.

Yıldırım İzmir adaylığı ile ilgili de "Her şey ortaya çıkar" yorumunu yaptı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Hazar Strateji Enstitüsü (HASEN) tarafından bu yıl üçüncüsü gerçekleştirilen Hazar Forumu'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Yıldırım, Bakü-Kars-Tiflis Demiryolu projesinin test sürüşlerinin 2014 sonuna kalmasının sebebinin sorulması üzerine, "Proje ile ilgili finansman ya da siyasi yönden herhangi bir sıkıntı yok.

Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında tam bir irade birliği ve kararlılık var, ama planlamalarımız bazen arazide aynı gerçekleşmiyor. Projenin zorluğu şu; 3 tane ayrı ülke var, 3 ayrı ülkenin topraklarında çalışma var. Bunların birlikte koordinasyonunun uyum içinde yapılmasında zaman zaman zorluklar yaşanıyor" karşılığını verdi. Küresel krizin ardından dünya ekonomisinin eksen değiştirmeye başladığını belirten Yıldırım, dünya ekonomisindeki ağırlık merkezinin batıdan doğuya doğru kaymaya başladığını, krizin ekonomik anlamda küresel değişimi de beraberinde getirdiğini dile getirdi.

Bu değişimin rakamlara da yansıdığını anlatan Yıldırım, gelinen noktada Asya'dan Avrupa'ya yapılan ticaretin yüzde 11 büyümesine rağmen Avrupa-Asya istikametindeki ticaretin ancak yüzde 7,5 dolayında kaldığının görüldüğünün, bunun da artık İpek Yolu'ndaki ticaretin yön değiştirdiği, Asya'dan Avrupa'ya doğru artış gösterdiği anlamına geldiğini ifade etti. Yıldırım, gelişmekte olan ülkeler 1980'li yılların başında toplam küresel ekonomik faaliyetlerden yüzde 23 pay alırken, bugün bu oranın neredeyse yüzde 50'ye yakın olduğunu, bunun da refahın el değiştirdiğinin en önemli işaretlerinden biri olduğunu söyledi. "Şurada sayılı günler kaldı, her şey ortaya çıkar" Asya'dan Avrupa'ya ticaret akışının deniz yoluyla yapıldığını ve bu trafiğin her yıl yüzde 6 büyüdüğü bilgisini veren Yıldırım, orta vadede buradaki taşımacılığın şekil değiştireceğini dile getirdi. Denize kıyısı olmayan ülkelerin dünya ticaretine katılma, dünya ticaretinden daha fazla pay almalarının altyapılarının geliştirilmesi ile doğru orantılı olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Bu yüzden 2 devlet bir millet olarak gördüğümüz Azerbaycan ve Türkiye'nin birlikte gerçekleştirdikleri projeler gittikçe önem kazanıyor ve dikkat çekiyor. Şu ana kadar gerçekleşen 3 projemiz var, sırada olan bir o kadar daha projemiz var. O projeler Azerbaycan ile Türkiye'yi, kardeş 2 ülkeyi, 2 devlet bir milleti bir araya getirmiyor; Doğu ile Batıyı, farklı medeniyetleri de birleştiriyor ve küresel barışa katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı.

SOCAR'ın Petkim projesinin stratejik bir proje olduğunu vurgulayan Yıldırım, söz konusu projeye gelecek 5 yıl da 9,5 milyar dolarlık daha yatırım yapılacağını anımsattı. Dünyada denize çıkışı olmayan ülke sayısının 31 olduğunu belirten Yıldırım, bunun 12 tanesinin Asya kıtasında olduğunu söyledi. 2003-2007 yılları arasında dünya ihracatı yüzde 60 büyürken, denize kıyısı olmayan ülkelerdeki artışın yüzde 100'ün üzerine çıktığı bilgisini veren Yıldırım, bunun denize kıyısı olmayan kara ülkelerinin küresel ticaretteki rolünün gittikçe arttığını bir kez daha ortaya koyduğunu ifade etti.

Bakan Yıldırım, İzmir'e aday olması yönündeki bir soruya, "Şurada sayılı günler kaldı, her şey ortaya çıkar" dedi.

Olası bir adaylık durumunda YSK'nın bakanların istifa etmesine gerek olmadığı yönünde aldığı karar ile ilgili yorum yapmak istemediğini vurgulayan Yıldırım, "Önce adım adım gidelim, her şey netleşsin, ondan sonra nasıl hareket edileceğini zaten göreceksiniz" ifadelerini kullandı.

"Her şey yolunda giderse en pahalı bilet 299 lira olacak"

Bakan Yıldırım, uçak fiyatlarına getirilen tavan fiyat uygulaması ile ilgili de şunları kaydetti: "Bu bizim tek taraflı aldığımız bir karar değil, buna çok dikkat ettik. Şirketleri bir araya getirdik, bütün olası sonuçlarını değerlendirdik, rekabet bakımından doğacak sonuçlar, aynı zamanda ekonomik bakımdan etki alanları, hepsi araştırıldı. Sonunda şirketler bize geldi. Dedik ki 'Bunu siz yapabilir misiniz? Sizin yapmanızı biz tercih ederiz, siz yapamazsanız biz kanunen böyle bir hakkımız var, vatandaşın da böyle bir talebi var. Daha istikrarlı bir işletmeciliği nasıl yaparız, bunu hep beraber konuştuk.

'Her şey dahil vatandaşa 299 liranın üzerinde bilet satmayacağız'.

Bize dediler ki 'Sayın Bakan bütün şartlar normal giderse, yani dünya petrol fiyatlarında beklenmedik dalgalanmalar olmazsa, bunun yanı sıra küresel anlamda bir kriz olmazsa, bizim çalışma şartlarımızı etkileyecek beklenmedik küresel olaylar olmazsa biz her şey dahil vatandaşa 299 liranın üzerinde bilet satmayacağız'. Bu hepsinin anlaştığı bir şey ama birisi 'ben 250 liradan fazla almayacağım' diyebilir. Yapılabilecek en yüksek fiyat bu, bunun altındaki serbest, 50 liraya satılacak biletler de olacak, 100 liraya satılan biletler de olacak, 150 liraya satılan biletler de olacak ama hiçbir şekilde 299 liranın üzerine çıkmayacak. Süre koymadık, sürekli olacak. Son dakikada aldığınız biletlerde de bu böyle olacak. Şu anda Türkiye'de 76 milyon uçuş var. Bunun içerisinde yüzde 1'i bulmuyor pahalı biletlerin oranı. Öyle düşünüldüğü gibi insanlar çok pahalı uçuyor algısı gerçekle çok bağdaşmıyor."

Editör: TE Bilişim