‘Seyirlik’ değil ömürlük

Yelkenli deyince ilk akla gelen isimlerden biri olan ve sekiz yıl önce hayata veda eden Henri Amel'in inanılmaz hikâyesi, bugün üç milyon Euro'yu bulan olağanüstü teknelerin detaylarında yaşıyor

Amel 64, 20 metreye ulaşan boyuna rağmen kolaylıkla idare edilebiliyor.

‘Seyirlik’ değil ömürlük

Amel 64 Teknik Özellikler
 Tam boy:19.60 metre
 En: 5.60 metre
 Su kesimi: 2.40 metre
 
www.amel.com.tr

* Amel tekneleri sundukları konfor ve güvenlik sebebiyle genellikle dünya seyahatleri için kullanılıyor.

* Elektrikli yelken donanımları teknelerin bir ya da iki kişi tarafından rahatlıkla kullanılmasını sağlıyor.

* Bir gözünü savaşta kaybeden Henri Amel, tekne tasarlarken yaşadığı görme zorluklarını hesaba katmış. Tüm Amel’lerde vardevelalar sert kromdan yapılıyor, her yerde tutamaçlar kullanılıyor ve tüm yelkenler havuzluktan birkaç düğmeyle açılıp kapanıyor.

Henri Amel, 2005 yılında öldüğünde 90 yaşındaydı ve tersanesini açalı 40 yıl olmuş, 2000'den fazla tekne üretmişti. Vizyonu, teknelerin ne kadar büyük olursa olsun, tek kişi tarafından kolaylıkla kullanılması, sağlam ve güçlü gövde inşası prensiplerine dayanmasıydı. Bu kural hâlâ geçerli.

İkinci Dünya Savaşı'nda her şeyine el koyan Almanlara karşı Fransız Direnişi'ne katılan ve bir gözünü kaybeden "amatör denizci" daha sonra direnişte kullandığı takma adı Amel'i soyadı yapmış. 1947 Olimpiyatları'nda yarıştığı yelkenlisi Şarpi de dahil olmak üzere amatörce tekne inşa eden Amel, 1950'lerin başında Fransa'nın kuzeyinde ilk tersanesini açtı.

Sağlamlığı ve konforu yüzünden önce Avrupa'da daha sonra tüm dünyada hızla ünlenen Amel Tersanesi, 1968 yılında geçirdiği büyük yangına kadar hem yelkenli hem motoryat üretmeye devam etti. Yangında her şeyini kaybeden "Kaptan" lakaplı Henri Amel'i çalışanları bu zor dönemde yalnız bırakmadı. Bir taraftan gece gündüz tekne imal ederken, bir taraftan da bugünkü tersaneyi kurdular.

Bunun karşılığında Kaptan da bir kooperatif kurarak şirketinin tümünü çalışanlarına devretti. Bugün hâlâ Amel Tersanesi çalışanları -işçiler dahil- firmanın sahibi. Yeni işe girenler 20 yılın sonunda hissedar oluyor. Ayrılmak isteyenler de hisselerini sadece firmaya geri satabiliyor. Dünyada eşi çok az bulunan bu sistem, bugün Amel kalitesinin arkasındaki itici güç olarak kabul ediliyor.

GÜNÜMÜZDE AMEL

1974 yılında karısıyla Fransa'dan Tahiti'ye Meltem isimli teknesiyle giden Henri Amel, bu geziden sonra keç armalı (çift direkli) yelkenlilerin iki kişilik kullanım için son derece uygun olduğuna karar verdi ve teknelerini bu prensibe göre geliştirdi. 

2005'te Henri Amel'in ölümünden sonra üretilen 55 ve 64 yine onun attığı sağlam temellere sahip modern Amel yorumları. Alışılmış geniş gövde, uzun direk, içeride yer kazanmak için yükseltilmiş üst yapılardan çok uzak bir anlayışa sahip bu tekneler, her zevke ve keseye uygun olma kaygısı içinde değil. İşin ilginç yanı son zamanlarda Amel'ler bir kült ve ikon olarak görülüyor. 

Güney Fransa'da Amel 64 ile yelken yaptığım bir günün ardından yazıyorum bu satırları. Hiçbir şeyin opsiyon olmadığı yani standart olarak sunulduğu bu teknelerden yılda sadece 4 adet üretiliyor. Toplamda yılda 16 adet tekne sahibine teslim ediliyor. Birçok "butik" tersane ekonomik krizden etkilenirken bu süreçten sağlam adımlarla çıkan Amel Tersanesi, hiçbir zaman saldırgan bir büyüme anlayışına sahip olmadı. Amelciler 'yönetim kurullarında herhangi bir bankacının olmamasıyla da ayrıca gurur duyuyor.

Editör: TE Bilişim