Chp muğla milletvekili prof. dr. nurettin demir, limanların yetersiz gelmesi ve teknelerden alınan yüksek vergi nedeniyle teknelerin yabancı bayrak çekmelerinin ülke ekonomisine zarar verdiğini belirtti. CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının bütçesi görüşmelerinde Muğla'nın sorunlarını gündeme taşıdı.

CHP'li Demir, Yeni ihracat limanları, tren yolu, yat ve tekne imalatlarının arttırılması, yabancı bandrollü tekneler ve tekne kaçakçılığı konularında adımların atılması gerektiğini ifade etti. Muğla'nın ihracatta çok daha iyi yerlerde olması gerekirken, 14'üncü sırada olduğuna dikkat çeken Muğla Milletvekili Demir, "Muğla, iki havaalanı, 1124 kilometre sahili, koyları, denizleri ve Batıya en yakın yer olması karşın, maalesef hak ettiği yeri sağlayamamıştır. Bu deniz kıyılarından, 1124 kilometrelik denizden yeterince yararlanamamaktadır. Sizlerin de bildiği gibi, Muğla'da en önemli ihracat merkezimiz sadece Güllük'tür ve çevreye, turizme de dikkat ederek Güllük dışında mutlaka ihracatı artıracak yeni limanların tahsis edilmesi gerekmektedir. Çünkü bugün Muğla, madencilikte -mermer olmak üzere- Türkiye'nin önde gelen illerinden bir tanesidir. Bu eksiklik giderildiği takdirde Türk ihracatına, Türk sanayisine, Türk madenciliğine büyük katkı sağlayacaktır. Güllük'le ilgili olarak Güllük limanına, Çine bölgesi, Menderes Ovası da eğer demir yoluyla bağlanacak olursa ki Sayın Bakan bir sohbetimizde ya da plan bütçe görüşmelerinde buna yönelik bir planlama yaptıklarını, ileriki dönemlerde planlama olarak düşündüklerini söylediler. Bu özellikle Yatağan yöresinde 'Jeopark' dediğimiz bölgeyle birlikte değerlendirildiğinde, Turizm Bakanlığıyla, o bölgenin, bizim ülkemizin, bölgemizin kalkınmasında çok büyük katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu.

YAT VE TEKNE ÜRETİMİ ARTTIRILMALI

Demir, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, "Teknecilik ve yatçılık ülkemiz açısından oldukça yavaş gelişen bir sanayi türüdür. Bunun da en büyük nedenlerinden birisi bu sanayinin devlet tarafından belki de biraz uzak görülmesidir. Ama bugün İspanya'ya, Fransa'ya, İtalya'ya baktığımız zaman oralar hem doğal güzellikleri hem de limanların dolması nedeniyle Batı'nın, sermayenin ilgisi bizim bölgelerimize, Yunan adalarına doğru artmış durumda. Hükûmetin bu konuda yoğun çalışması gerektiği düşüncesindeyim" dedi.

YABANCI BANDROLLÜ TEKNELER

Ülkemizdeki yabancı bandrollü teknelerin sayısının arttığına dikkat çeken Milletvekili Demir, "Limanlarımıza baktığımız zaman, yüzde 70'lere yaklaşan ama sahipleri Türk olan yabancı bandrollü tekneleri görüyoruz. Bu teknelerin yıllık kayıpları oldukça yüksektir. Bunun sebebi de vergilerin çok ağır ve yüksek olmasıdır. Bugün, 100 bin liralık bir tekne aldığı zaman yüzde 33'lere varan vergi nedeniyle yabancı bayrak dikmek durumunda kalıyoruz. Bu durumu, Türkiye açısından da çok büyük bir kayıp ve ayıp olarak ben değerlendiriyorum. Çünkü yüzde 30'lara varan bu vergi kaybı oluyor. 100 bin liralık bir teknede 2 bin lira gibi bir vergi de yurtdışına, Amerika'ya gidebiliyor ve ülkemizde hem vergi kaybı oluyor ve hem de bayrak yönünden eksikliğimiz oluyor. Bu konuda önemli adımlar atılması gerekiyor. Çünkü Türkiye, girişimcilikte ve iş bitiricilikte maalesef dünyada bu kadar gelişmelere rağmen 71'inci sırada, oldukça gerideyiz, yapılacak pek çok konu olduğu düşüncesindeyim" dedi.

"MARİNALAR ÇOK PAHALI, YAT KAÇAKÇILIĞI ARTTI"

Milletvekili Demir, "tekneciliğin" gelişmesindeki engellerden birisinin marinaların oldukça pahalı olması, uygun marinaların bulunamaması ve tekelleşmeye doğru gidilmesi olduğunu belirti. "Küçük marinaların, yeşil limanların oluşturulması ve insanların buralara daha uygun, daha ucuz, daha ekonomik marinaların çevreyi de, insanlarımızı da, bölgemizi de koruyacak şekilde yeşil marina gibi yeni çalışmalar gerekiyor" diyen Milletvekili Demir, "Yatçılık konusunda geçtiğimiz yıllarda hükûmet yeterince önlem almamıştır. İçişleri Bakanlığı, Sahil Güvenlik, Denizcilik Bakanlığı ve Turizm Bakanlığının arasında koordinasyon eksiliği nedeniyle, maalesef, Türkiye'den yoğun bir şekilde yat kaçakçılığı vardır. Bu yat kaçakçılığı 2010 yılında 69, 2011 yılında 38 ve bu sene, 2012'de de ilk dokuz ayda 56 tekne kaçırılmıştır ve bu kaçırılan teknelerle, maalesef insan kaçakçılığı yoğun bir şekilde yapılmakta, uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı bunun da sonucu teröre yaramaktadır. Maalesef, Türkiye'de sınır güvenliğimiz çok zayıf durumdadır" dedi.
Editör: TE Bilişim