Süperyatlar alıcı bekliyor

Kim nasıl yorumlarsa yorumlasın, hangi beklentileri ortaya koyarsa koysun, küresel krizin asıl baskıları şimdilerde ortaya çıkıyor. Denizle ilgili her türlü sanayi ve ticaret vurgun yemeye devam ediyor.

Özellikle gemi inşa tersaneleri ellerindeki evvelce alınmış projeleri de tamamladıktan sonra, boşluğa terk edilmekteler. Sadece gemi onarım tersanelerinin keyfi yerinde, sessiz ve memnunlar. Türkiye'de olduğu gibi!

Kriz 2000 sonrasında giderek daha hızla tırmanarak yükselen süperyat sanayi sektörünü de vurdu ve deniliyor ki, bir balyoz gibi bu sektörü çökertir hale geldi.

Monaco Yacht Show bu sanayinin üzerinde asılı duran çok kara bulutlara rağmen gerçekleştirildi. Genel tabloya bakan finans kurumlarının ve kredi veren bankaların temsilcileri, yüzleri asık, kaygılı şekilde olanlardan dolayı üzüntülerini belirttiler. Yerle bir edilircesine ezilen süperyat pazarı, daha birkaç sene önce neredeyse elini öpene sunulan o yüksek fiyatları çoktan ve hızla unutarak yarı fiyatlara müşteri arar hale geldi.

Çok eskiye gidilmesin; artık sanayiciler, tüccarlar toplantılarını süperyatlarında yapmayı tercih ediyorlar denildiği bir alışkanlık döneminin ardından, bu yatlar marinalarda suskunluğa bürünmüşlerdir. Muazzam salonları, olası en ileri elektronik donanımlarla gözleri kamaştıran hale gelmiş iç süslemeleriyle o yatlar, şimdi borda bordaya kıçtankara bağlı sessiz ve suskunlar.

Yine de son zamanların yorumcuları bir yıl öncesinde Lehman Brothers'ın iflasına yakın bir süreçte süperyat sektörünün kayalıklara doğru yol aldığı iddiasındadır.

O nasıl bir şişirilmiş bir görünümdü; süperyatları sipariş eden varlıklı müşteriler yatları daha önce teslim edilsin diye müthiş primler ödüyorlardı. Spekülatörler üç misli fiyatlara bile bana mısın demiyorlardı. Güçlü ve itibarlı oluşun simgesi süperyatlardı ve sosyete dergileri, TV haberleri süperyatların sahiplerinin yaşamlarıyla bezenmekteydi. 130 milyon dolar bedel biçilen Maltese Falcon'un 70 milyon dolara müşteri bulabilmesi, çöküşün nedenli kötü olduğunu gösteren örneklerden biri olmuştur.
 
Fiyatlar yarıya indi

Amerikalı işadamı Tom Perkins, Yıldız Tersanesi'nde inşa ettirdiği Maltese Falcon isimli muhteşem yatı ile tüm uluslararası medyanın gözbebeği olmuştu. Bu mucizevi yatın değeri 130 milyon dolar olarak açıklanırken, şimdilerde ancak 70 milyon dolara el değiştirmesi kimine göre çok şaşırtıcı gelecektir. Fakat gerçekler, tüm dünya ekonomisi üzerinde uçuşan balonların birbiri ardından sönmekte olduğunu göstermektedir.

Deniliyordu ki, yatlar özgürlüğün, başarının simgesidir. Genç iş dünyası kuşağının yaşam felsefesidir. Bunaltıcı kent ortamından kaçıştır, ama engin denizlerde, doğanın dokunmadığı koylarda çok daha büyük iş projelerine imza atılan bir değişim dünyasıdır, eğlencenin ta kendisidir.

Lehman Brothers kasırgası birden patlak verirken, süperyatlar üçer beşer marinalara dönmeye başlamıştır. Megayatları inşa eden birçok tersane siparişleri kaybetmişlerdir. Artık böyle varlıklı müşterilerin siparişleri mumla aranır haldedir.

Ortalık toz duman iken yat sahiplerinin yatlarında görünmekten çekinir hale geldikleri, hatta paparazzilerin kameralarına konu olmayı istemediklerinden yatlarına bile uğramadıkları haberleri yayılmaktadır.

Geçen sene başlarında bazı yat tersaneleri 2013'e kadar yüzde yüz doluluk oranıyla 10- 12- 14 süperyat siparişi almışken, bu siparişlerin çoğunun iptaliyle karşılaşmışlar ve sipariş bekler hale gelmişlerdir.

Sipariş verenler varsa, yüzde 30 gibi bir ön ödeme yapmaktalar. Geri kalan yüzde 70 ise süperyatın tesliminde ödenir hale gelmiştir. Bu tablo tersaneler için son derece kritik bir durumdur.

Kesin olmayan verilere göre sipariş edilen 3000 yatın yüzde 44'üne yakın kısmı iptal edilmiş veya önemli kısmı anlaşma yoluyla gerilere bırakılmıştır. Yatların fiyatları 2008 başlarına nazanan yüzde 50 daha aşağılardadır ve hatta daha düşüş göstermesinden çekinilmektedir.

İkinciel pazarındaki hareketlilik geçen yılın başlarına nazaran yüzde 70 daha daralmış haldedir. Evvelden "Elinizi çabuk tutun. Fiyatları daha da yukarı fırlayacak" diyenler suskundur.

Amerika, Hong Kong, Orta Doğu'nun Arap zenginleri prensler, sultanlar ve Rus jet zengin işadamları bu krizden en büyük darbeyi yiyenler arasındadırlar. Dudak uçuklatan fiyatlarla süperyatlar sipariş eden Rus ve Kazak işadamları ortalıktan çekilmişlerdir. Bu tablo için "En pahalı tüketim malını, sırf gösteriş olsun diye daha da pahalı almak gibi bir propagandaya tutsak olanların öyküsüdür" denilmektedir.
 
Yeni alıcılar gelecek

Süperyat sektörü, muazzam bir teknolojidir, sanayidir. Kuşkusuz silinmeyecek, çok dengeli bir ortama yeniden kavuşacaktır. Multimülyoner işadamlarının sonu gelecek diye bir şey yoktur.
Alıcıların gelecekte Amerikalı, Hindistan, Çin ve brezilyalı işadamları ağırlıklı olacağı da işaret edilmektedir.

Bazıları yeni alıcıların bankalardan kredi bile talep etmeden kendi öz sermayeleriyle süperyat pazarında belirmeye başlayacağını duyurmaktadırlar. Bir de sipariş ettikleri süperyatları başka şekilde değerlendirmek isteyen alıcılar da olabilir. Bazıları ise zaten süperyat sipariş edecek bir varlığa sahip değildirler. Onlar kredi kaynaklarına yöneleceklerdir.

Yat tersanelerine gelince yüzde 50 daha aşağı bir fiyatla inşa etmeyi üstlendikleri yatlar için bu fiyatları daha ne kadar bu seviyelerde tutabileceklerini kendileri de tahmin edememektedirler.

Tüm veriler, bir yatın kaç saat işçi süresinde inşa edileceğindedir. Kara bulutların üstümüzde yığınlaştığı sürecin aşılması ekonomik umutlar demektir. Kuşkusuz tüm dünyanın beklediği ekonomik düzelme olacaktır.

Editör: TE Bilişim