Oruç Reis Denizciler Kulübü alt çalışma gruplarından Gemi İnşa ve Yan Sanayi Komitesi'nin ikinci toplantısı 16 Kasım Perşembe akşamı gerçekleştirildi.

Toplantının önemli gündem maddelerinden biri olan Tuzla Tersaneler Bölgesi ile alakalı üyelerimizden Özkan Göksal Bey "Yalova tersanelerinin geleceği Tuzla'ya bağlıdır" dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti;


Tuzla'nın ömrü 30-40 yıl olursa, Yalova'ya yatırım yapacak tersanecilerde maalesef kendilerininde bir süre sonra kaldırılacağını  düşünürler ve yatırımdan çekinirler. Kore'de Almanya'da tersaneler halk ile iç içe, turistlik gezi turlarında  dahi tersane gezilerini görebilirsiniz. Hamburg'daki tersaneleri kaldırmak isteseniz en başta oranın halkı karşı çıkar. 100. yıl - 200. yılını kutlayacağımız sanayilerimizin olması gerekiyor. Mesela bence Tuzla'nın 30. yılı kutlanmalı.

Sektörün içinde bulunduğu krizi aşmak için çıkış yolları araştırılması ve çözüm önerilerinin etraflıca tartışılıldığı komite toplantımıza katılan diğer üyelerimizin görüşleri şu şekilde oldu:
 
Nurcan Şahin:  3 yıldır krizle boğuşuyoruz. ODEK gibi bir ortamın varlığını geç bulduk. ODEK bizim için önemli.  Brezilya’da gemi inşa ile ilgili yeni bir oluşum planlanıyor. Yurtdışı gezilerini çok önemsiyoruz.
Ömer Kalkavan: Yurtdışı pazarlarla ilgilenmeye çalışıyorum dolayısıyla ODEK yurtdışı gezilerini önemsiyorum. ODEK’in bir diğer önemli başarısı da birbirini pek tanımayan genç nesil denizcilerin güzel dostluklar kurduğu faaliyetler oldu.

Cihan Bayrak : Yeni müşteri bulma ve rakipleri tanıma açısından yurtdışı gezileri önemli. Çin bizim rakibimiz değil. Bu çok büyük bir iddia olur. Çin’de işçilik ucuz ve devletin büyük bir desteği var. 10 yıllık gemi inşa planlamaları mevcut. Geziler ayrıca doğru ürünlere yönelmemiz için ipuçları verebilir. Çin ve Hindistan ile baş edemeyeceğimize göre Avrupa pazarı için uygun ürün gamını seçmeliyiz.

Ertan Özyardımcı:
Yurtdışı gezileri için seçeceğimiz ülkeleri iyi belirlemeliyiz. Yeni potansiyel pazarlar ile birlikte Norveç, Danimarka vb denizcilik ile ilgili mevcut büyük pazarlardan pay almak ya da payımızı artırmaya çalışmak için de çalışmamız gerekir. Bu ülkelere birlik olarak kendimizi daha iyi tanıtmamız gerekir.

Mustafa Akgül:
Krizde AR-GE'ye yöneldik. Fiyatları kırmak yerine kaliteye önem veriyoruz.

Fuat Çolak :
Piyasadaki sıkıntılar ortak. Her hafta yatırımcılar geliyor. Fiyat topluyor ve bizi birbirimize kırdırıyor. İşi alan da zarar ediyor. Daha dikkatli olmak lazım. Çin’in ilgilenmeyeceği  Avrupa’daki niş projelerle ilgilenebiliriz. Almanya ile teknoloji alışverişi yapılabilir. Özellikle teminat konusunda sıkıntılar oluyor. Bunu bir araya gelerek çözebiliriz.

Cihat Turgut :
ODEK olarak Milli Savunma Bakanlığını ve  akabinde Savunma Sanayi Müsteşarlığını ziyaret ettik, üyelerimizin yapmış olduğu ürünlerin bir listesini yaparak kendilerine sunacağız.

Yusuf Yazıcı:
Gemilere tamir bakım için çıkarken mevzuat gereği ciddi problemler yaşıyoruz ve birçok kez işi kaçırma ile karşi karşıya geliyoruz. Bu tür mevzuatlar acil olarak aşılmalı. Ortadoğu pazarı ile ilgilenmek lazım. İlginç fırsatlar çıkabiliyor. Geçtiğimiz yıl çok cazip bir proje gelmişti fakat birlikte girebileceğim birileri olmadığı için değerlendiremedim. ODEK bu açıdan da önemli.

Erkan Coşgun:
Krizde yurt dışına açılarak krizi fırsata çevirdik diyebiliriz, ciromuz ve personel sayımız son 3 yılda artış gösterdi.

Akın Tuzcuoğlu:
Kriz geçse de bir şeylerin değişeceğine inanmıyorum. Dünyada ki aşırı talep Türkiye gemi inşa sektöründe bir artış gösterdi. Bu bizim iyi olduğumuzdan değil, talebin çok fazla olmasından kaynakladı. Kendi kalitemizi artırmak çok önemli ve kesinlikle yeni pazarlara açılmamız gerekiyor.

Türker Yaltır:
Finansal dünyada denizciliği bilen ve güvenen bankacı dostlara çok ihtiyacımız var. Sektöre olan güvensizliği kırmamız gerekiyor. Kendimizi iyi tanıtamadığımıza inanıyorum. Armatörler ile birlikte brokerlar ile de iyi ilşkiler kurmamız lazım. Norveç’li armatör Türkiye’ye gelirken tanıdığı bir tersane aramak yerine sorumluluğu yükleyebileceği bir broker tercih ediyor.

Özkan Göksal:
Sektörümüzü tanıtmaya yönelik mekanizmalar kurmamız gerekiyor, yurt dışına açılırken ülke ve bölge seçimini çok iyi yapmamız lazım. Yan sanayi olarak malesef batı ülkelere gurur yaptıkları için malzeme satmakta zorlanıyoruz. Rusya' yı gelecek yönünden önemsiyorum. Malesef ciddi bir gemi yan sanayimiz yok, var olan firmalar bir elin parmağı kadar diyebiliriz. Gemi inşa sanayimizin durumu için kısa vadede bir şey yapmak zor fakat orta ve uzun vadede yapılacak çok güzel işler var. Gemi inşa mühendislerinden finans yüksek lisans yağmış bizi bilen bankalarda çalışacak arkadaşlara ihtiyacımız var. Yalova tersanelerinin geleceği Tuzla'ya bağlıdır. Tuzla'nın ömrü 30-40 yıl olursa, Yalova'ya yatırım yapacak tersanecilerde malesef kendileri için de öyle düşünür ve yatırımdan çekinirler. Kore'de Almanaya'da tersaneler halk ile iç içe, turistlik gezi turlarında tersane turlarını dahi görebilirsiniz. Hamburg daki tersaneleri kaldırmak isteseniz en başta oranın halkı karşı çıkar. 100. yıl - 200. yılını kutlayacağımız sanayilerimizin olması gerekiyor. Mesela Tuzlanın 30. yılı kutlanmalı bence.

Mustafa Gürsoy:
Tersaneler ve Yan sanayi olarak birlik olmamız gerekiyor. Japonlar bu problemi 30 sene önce aşmışlar. Birliği kurarak paylaşmayı öğrenmeliyiz. İşi yurt dışından birlik alsın ve bizlere dağıtsın.

Editör: TE Bilişim