'Vapurlar yerli mi olacak, yabancı mı?'

İzmir Büyükşehir'in 15 yolcu gemisi ve 28 kalem yedek parça alımı için çıktığı ve bugün yapılması gereken ihale, firmalardan gelen süre talebi ve şartnamedeki bir maddeye açıklık getirilmesi yönündeki itiraz üzerine ertelendi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 15 yolcu gemisi ve 28 kalem yedek parça alımı için çıktığı ve 300 milyon lira civarında bir büyüklüğe sahip olduğu belirtilen ihale tartışma çıkardı. Bugün yapılacak ihale, firmalardan gelen süre talebi ve şartnamedeki bir maddeye açıklık getirilmesi yönündeki itiraz üzerine 20 gün ertelenirken, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'dan uyarı geldi. Yıldırım, "Tereddütler var. O da, teknelerin seçilen tip ve malzemesi itibariyle yerli piyasaya çok fazla katkı sağlamayacağı, bunların tamamen yurtdışından temin edilmesi gibi durumla karşı karşıya olduğumuz ifade edildi. Bu proje Türkiye'de gerçekleştirilmeli ve bu para Türkiye'de kalmalı" dedi.
Yıldırım'ın ardından dün açıklama yapan Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi de benzer gerekçeklerle ihalenin iptal edilmesini istedi. İhalenin iptali için Büyükşehir Belediyesi'ne başvuran şube, yerli firmaların önünü kapattığını savunduğu ihale şartnamesinin değiştirilerek yeniden ihaleye çıkılmasını talep etti.

'UYARI YAPTIK'
 Büyükşehir Belediyesi, İZDENİZ'e ait 'İhsan Alyanak Vapuru'nun batmasından sonra körfezdeki vapurları yenilemek için geçtiğimiz Ekim ayı sonunda ihaleye çıktı. İhale ile 12'si iç körfez, 3'ü dış körfezde kullanılmak üzere alınacak 15 yolcu gemisi için uluslararası ihale düzenlendi. İller Bankası ihale için Büyükşehir'e 295 milyon lira kredi vermeyi kabul etti. Şartnamede alınacak gemilerin tipleri, ayrıntıları ile belirlendi. Gemilerin teknik özellikleri arasında kapalı alanda serbest tavan yüksekliğinin 2.10 metreden az olmaması, tekerlekli sandalyeli ve tüm engelli yolcular ile bebek arabalı yolcuların inmeleri ve binmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması, koşullar arasında yer aldı. Şartnameye göre gemilerin boyu 37 metre, eni 11.5 metre olacak. Yolcu kapasitesi 400 kişi olacak gemilerde en az 10 bisikletin güvenli taşınması sağlanacak. İlk geminin teslim süresi, sözleşmenin imzalanmasından 14 ay sonra yapılacak. Diğer gemiler ise 75'er günlük aralarla teslim edilecek. En son dış körfezde kullanılan gemiler teslim alınacak.
 İhaleyle ilgili önceki gün Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'dan bir uyarı geldi. Kamu kaynaklı deniz yapılarının Türkiye'de yapılması yönünde telkinde bulunduklarını ifade eden Yıldırım, "Büyükşehir Belediyesi'nin körfezde çalıştırılmak üzere tekne alımı var. Bununla ilgili tereddütler var. O da, teknelerin seçilen tip ve malzemesi itibariyle yerli piyasaya çok fazla katkı sağlamayacağı, bunların tamamen yurtdışından temin edilmesi gibi durumla karşı karşıya olduğumuz ifade edildi. Biz de bu uyarıyı Büyükşehir'e yaptık. 300 milyon lirayı aşan bu projenin Türkiye'de gerçekleştirilmesi, bu paranın Türkiye'de kalmasının sağlanması, durgunluk geçiren sektöre de nefes aldıracak" dedi. Bu tür teknelerin yapımı konusunda Türkiye'nin ve İDO'nun marka olduğunu da ifade eden Yıldırım, Büyükşehir'in bu konuda hassasiyet göstermesini istedi.
GMO İzmir Şubesi Başkanı Emrah Erginer ise, avukatları aracılığıyla 28 Kasım'da İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ihalenin iptali için şikayet dilekçesi verdiklerini açıkladı. Erginer, "İhalenin teknik şartnamesi, kaynakları israf eder nitelikte. Gemiler, İzmir halkının ihtiyacını karşılayamaz. Bu şartlarda gemiler yerli değil, ithal olacak. Bu ihale iptal edilmeli" dedi. Körfezdeki vapurların mutlaka yenilenmesi gerektiğini dile getiren Erginer, "Ama bu şekilde değil. Kaynaklar yanlış gemi tercihi ile israf edilmemeli. Teknik şartnamede yanlışlıkları daha önce Başkan Kocaoğlu'nun da katıldığı toplantıda ilettik. Daha sonra eleştiri ve önerilerin de yer aldığı bir rapor sunduk. Ancak bir değişiklik yapılmadı" dedi. Erginer, ihalenin neredeyse İzmir'e bir tersane kazandıracak büyüklükte olduğunu vurguladı.
Odanın konuya ilişkin görüş ve önerilerini belediyeye ilettiği belirten Emrah Erginer, "Ancak birçok görüş ve önerimiz ihale hazırlık sürecinde dikkate alınmadı. İstenilen hız ve kullanılması öngörülen malzeme dikkate alındığında, gemilerin yurt içinden temininin aslında hiç öngörülmediği, şartnamenin gemilerin yurtdışından sağlanmasını amaçladığı açık olarak görülüyor" dedi. Erginer, teknik şartnamede tarif edilen gemilerin satın alınması durumunda, mevcut iskelelerin yenilenmesi veya yeni gemilere uygun duruma getirilmeleri için tadilata gerek duyulacağı, bunun ek bir maliyet doğuracağını belirtti. Erginer, "İhalenin, İzmir halkı ve sivil toplum kuruluşlarının katılım ve katkıları sağlanmak suretiyle her türlü kuşkudan arındırılmış olarak yeniden ele alınmasının, kent ve kamu kaynaklarının doğru ve verimli kullanımı açısından da zorunluluk olduğu doğrultusundaki görüşümüzü kamuoyuna sunarız" dedi.
 
'BİR SIKINTI YOK'
 Gelen bu eleştirilerle ilgili soruları cevaplandıran Başkan Kocaoğlu ise, ihaleye Türk firmalarının katılmalarında ve uygun teklif vermeleri durumunda almaları konusunda bir engel bulunmadığını söyledi. Kocaoğlu, "Sayın Bakan'ın söylediği konuda, yerli firmaların bu ihaleyi alması ve yerli gemi sanayisine taze kan gelmesi konusunda bunu biz de herkes gibi, her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi, belki en ileri düzeyde isteyen bir yapının, bir görüşün, bir felsefenin insanıyız. Bunu da İzmir'de 7.5 senedir yaşıyoruz" diye konuştu. İzmir'de hem ihaleye girme yeterliliği olan hem de çok az yatırımla bu gemileri yapabilecek, üretebilecek teknoloji ve yeterliliğe sahip firma bulunduğunu belirten Kocaoğlu, "Yerli firmalar rahatlıkla bu ihaleye girebilir, ihaleyi alabilir ve üretebilir. Bunda en ufak bir sıkıntı yok" diye konuştu. İhaleye katılmak isteyen firmaların konsorsiyum kurabileceklerini, kendi aralarında 3-5 tersanenin öncü oldukları konularda katkı koyabileceklerini ifade eden Kocaoğlu, "Bizim şartnamede gemilerin yapılmasını öngördüğümüz malzeme şu anda askeri gemilerde, hücumbotlarda kullanılan bir malzeme. Dolayısıyla İzmir gemi teknolojisi de, tersaneciliği de bir hamle yapmış, bir teknoloji yenilemesine katılmış olur ki bu teknoloji İzmir'de var zaten. Burada da bir mahsur yok. Biz bu şekilde değerlendiriyoruz" dedi.
 Mevcut yolcu vapurlarının ekonomik ömrünü tamamladığını, uzun süredir de bu vapurları yenilemek için büyük uğraş verdiklerini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, "Bir ara tersanelerde çok büyük doluluk, yoğunluk vardı. O zaman çıktığımız ihalelere teklif veren firma olmadı. Sonra tersanelerde bir durağanlık yaşandı. Biz de hemen kendimizi toparladık ve ihaleye çıktık. Bu arada gemi ve vapur modelleri konusunda birçok araştırma yaptık" dedi. "Burada gözden uzak tutulan bir nokta var. Bizim malzeme ve tip seçimimiz belli kişiler, kurumlar, odalar tarafından eleştirildi. Bir kısmı bu malzemenin uygun olmadığı, bir kısmı da pahalı olduğu yönünde eleştiriler getirdi" diyen Kocaoğlu şöyle devam etti:
 "Bazıları alüminyum, bir kısmı çelik, bir kısmı da daha basit malzemeden yapılsın diye çeşitli öneriler getirdi. Biz de Türk Loydu ve İzmir Gemi Mühendisleri Odası da dahil olmak üzere bu arkadaşları toplantıya çağırdık. O toplantıda arkadaşlar niye karşı çıktıklarını benim de başkanlık yaptığım bir toplantıda anlattılar. Bizim arkadaşlarımız da bu arkadaşların görüş ve önerilerinin bu gemileri almakta mahsur yaratmayacağını kendilerine anlattı. Sonuç olarak her iki tarafı da dinleyip kararı ben verdim. Sorumluluğunu da ben üstleniyorum."
Bakan Yıldırım'ın kendilerinden ihale şartnamesini istediğini, kendilerinin de talep gelir gelmez 15-20 gün önce şartnameyi bakanlığa gönderdiklerini belirten Başkan Kocaoğlu, "Sanıyorum vapur ihalesine bu şartname ile çıkılmasın diyen lobi büyük ihtimalle Sayın Bakan'a da gidip taleplerini iletmiştir diye değerlendirdik ve şartnameyi gönderdik. Bu konunun uzmanları Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde örgütlü olduğu için bakanlık ihaleye çıktığımız şartnameyi irdeler, bir mahsur varsa uyarı yapar diye düşündük. Ama şu ana kadar bize bakanlıktan bir uyarı gelmedi. Belki 3 gün önce yazı çıkarıldıysa bile henüz elimize ulaşmadı ama eğer öyle ise ulaşacaktır da" dedi.

"Tarama gemilerinin ihalesini yerli firmalar aldı"
 Geçtiğimiz aylarda Büyük Körfez Projesi kapsamında İZSU Genel Müdürlüğü'nün bir kazıcı, bir de onu taşıyacak, sevk ve idare edecek gemi için ihaleye çıktığını hatırlatan Kocaoğlu, "Orada da yolcu vapurlarınınki kadar olmasa da 'yerli firma yok' söylemleri vardı. İkisini de yerli firma aldı. Şu anda gemileri yapıyorlar. Süresi geldiğinde teslim edecekler. 'Türkiye'de bu teknoloji yok, vesaire gibi ya da yerli firma giremez' gibi görüşlere yaşayarak katılmam mümkün değil" dedi.

"Ceza maddesi açık değil"
 Bir firma tarafından ihale şartnamesine yapılan itirazın vapurların teslim süresinin gecikmesi durumunda uygulanacak ceza miktarıyla ilgili madde konusunda olduğu öğrenildi. Firma, bu maddede öngörülen cezaların çok açık olmadığını dile getirirken belediyenin bu maddeyi açıklamak için iddianameye ek yapacağı kaydedildi.
 
GMO İzmir Şubesi'nin eleştirileri
 * Teknik şartname yerli tasarım, yerli malzeme, yerli üretici ve yerli denetim imkanlarını imkansız kılacak şekilde düzenlendi.
 * İhale öncesi herhangi bir fizibilite yapılmadı.
 * İç körfezde kullanılacak gemilerde hızı öncelikli parametre olarak almak yanlış.
 * Gemiler için seçilen malzeme, dünyanın en pahalı kompozit malzemelerinden biri.
 * Seçilen malzeme nedeniyle bir deniz kazasının yol açabileceği kayıplar mutlaka irdelenmeli.
 * Yüksek hızlı katamaran tipi gemiler kent içi ulaşımda çözüm değil.
 * Şartnamede yer alan yedek ana makine alımı, hemen hiç örneği görülmeyen uygulamalardan.
 * Katamaran tipindeki gemiler için mevcut iskeleler kullanılamayacak, yeni iskele tasarımı ve yeni yatırım gerekecek.
 * İzmir'e özgü gemi tipi yaratılması imkanı ortadan kaldırıldı.
 * Vapur seçimi konusunda İzmir halkı, sivil toplum kuruluşları ısrarla sürecin dışında tutuldu.
 * Opera binası için bile mimari proje yarışması açılırken, herkesin gözü önündeki vapurlar için tasarım yarışması yapılmadı.
 
"Piyasanın en ucuz zamanı"
Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Geza Dologh, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin alacağı gemilerin yerli üretim olmasını istediklerini açıkladı. İzmir'de tersane olmadığı için gemi inşacı üyelerinin olmadığını hatırlatan Dologh, "Ancak İstanbul'daki gemi inşa sanayicileri, mevcut şartnamenin Türkiye'ye göre yapılmadığını ifade ediyor. Türk tersaneleri en ucuzu, işleri de yok. Piyasanın en ucuz zamanı. Bana göre gemiler burada üretilmeli" dedi.
 

Editör: TE Bilişim