Kültür ve sanatın konuşulduğu program ‘Vapurda Çay, Simit, Sohbet’ bu hafta başarılı oyuncu Serhat Kılıç’ı konuk etti.
 
İstanbul’un simgesi Şehir Hatları vapurlarında, gerçek yolcuların katılımıyla çekimleri yapılan program 17 Haziran 2012 Pazar günü 09:30 ve 18:30’da TRTTürk’te yayınlanacak.


 
İşte Serhat Kılıç ile sohbette öne çıkanlar:
 
Sahnede kralım

“Tiyatroda izleyici seni izlemek için gelir, zamanını sana ayırır. Sahnede kralsındır. Bu yüzden tiyatroyu seçtim. Tiyatro oyununda senin için bir anda hayat duruyor ve 500 kişi senin ağzının içine bakıyor. Bir insan daha ne ister ki.”

Oyunculuk benim tutkum

“Oyun oynamayı sevdiğim için oyuncu oldum. Beni bu konuda babam ve annem bilinçlendirdi. Bir şeye karar vermek için kendini tanımak gerekiyor. O zaman herşey kolaylaşıyor. Ben de kendi isteklerimin peşinden gittim. Bu bir tutku. Sevmeden gerçekleşecek bir şey değil zaten.”
 
Yönetmen sayısı az

“15 yıl oyunculuk yapan bir adamın ‘ya ben baya oyunculuk yaptım bir de arkadaşlarımı alıyım, bir de oyun çıkartıyım' demesi sinirlerimi çok bozuyor. Bu egosal bir durum. Ne yazık ki ülkemizde yönetmen yok, yönetmenlik okulu yok.”
 
Parayı herkes kazanmıyor

“Benim babam da her oyuncu babası gibi tiyatrodan para kazanılmayacağını söyledi ve hatta en son ‘Oğlum bu kadar neden zorluyorsun aslında Cüneyt Arkın da doktor’ dedi. Şimdi ise insanları öyle bir yönlendiriyorlar ki oyuncuların kusursuz, muhteşem, çok kolay para kazandıkları, herşeyi yapabildikleri bir hayatı var zannediliyor.”


 
Oyuncu her rolü oynar

“Oyuncu komedi de oynar dram da. Komedyen dediğin adam da her şeyi oynar. Yani üstüme yapıştı kaldı, artık bunu oynamak istemiyorum gibi bir derdim yok. Allahtan tiyatro var, televizyon var. Ben istediğim gibi kendimi o alanda tatmin edebiliyorum. En kötü ihtimalle ortağıma bana şöyle bir rol bulsana diye tarif ediyorum, o bana yapıyor hemen.”
 
Hepimiz kusurluyuz

“İnsanların cahilliklerinden faydalanarak ve kendi cahillikleriyle dizioyunculuğu, sinema oyunculuğu gibi şeyler uydurdular. Temelde oyunculuk oyunculuktur. Bize sürekli olarak bir şeyler dayatılmaya başlandı. Sadece güzel olanı ya da sadece şiddeti görmek istiyoruz. İki insan birbirine aşıksa ikisinin de kusursuz olmasını istiyoruz. Halbuki biz hepimiz kusurluyuz. Bizi biz yapan da kusurlarımız.”
 
Sadece Ergün Plak’ı canlandırabilirim

“80’ler dizisi kaybettiğimiz bize dair, sıcak ve samimi olan duyguları hatırlatmaya başladı. Metni okuduğumda burada sadece Ergün Plak'ı oynayabilirim, ancak bu rol için heyecanla sete gidebilirim diye düşünmüştüm. Bunu oyunculuk içgüdüsüyle yaptım. Rollerimi benimseyerek yaptığım için kendimi tutamayıp işin içine mutlaka doğaçlama bir şeyler de katıyorum.”

Editör: TE Bilişim