Türk Denizcilik İdaresi Uluslararası Denetimden Alnının Akıyla Çıktı 

Türkiye’nin Denizcilik İdaresi olan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB), Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından yürütülen “IMO Üye Devlet Gönüllü Denetim Programı (VIMSAS)” kapsamında denetimden geçti.  

Ülkemizin IMO VIMSAS deneti, son derece başarılı geçti ve kontrol edilen yüzlerce husus içerisinden sadece bir gözlem ve bir eksiklik tespit edildi. Denetim ekibi ayrıca, diğer ülkelere örnek olacak ölçüde 7 farklı konuda pozitif uygulama tespit etti. Bu sonuç, Türkiye’nin VIMSAS denetine giren tüm ülkelerin hemen hemen tamamından daha başarılı bir netice elde ettiğini ortaya koymaktadır. Bu güne kadarki VIMSAS denetlerinde en iyi ülkelerde dahi 5-10 arası eksiklik tespit edildiği hususu göz önünde bulundurulduğunda elde edilen sonucun ne kadar başarılı olduğu açıkça görülmektedir.  

Söz konusu Denet, 30 Eylül-7 Ekim 2013 tarihleri arasında IMO tarafından görevlendirilen ve 4 uluslararası denetmenden oluşan Denet Ekibince yapıldı. Denet ekibi, Ankara ve İstanbul’da UDHB ile taraf olduğumuz IMO Sözleşmelerinin uygulanmasında görev alan diğer ilgili kurumları ziyaret etmek suretiyle IMO uygulamalarının etkili bir şekilde uygulanması konusunu yerinde denetledi. Denet kapsamında UDHB bünyesinde bulunan denizcilikle ilgili 5 genel müdürlük ve birçok teknik daire başkanlıklarının yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı da denetlendi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gemilerden atık alım tesisi ziyaret edildi. 

VIMSAS ve önemi 

Birleşmiş Milletler’in deniz emniyeti ve gemi kaynaklı kirlilik konusunda uzman kuruluşu olan ve halihazırda 170 üyesi bulunan IMO, uzun zamandan beri geliştirdiği kurallarının taraf devletlerce gerektiği şekilde uygulanmasına yardımcı olunması için önemli çabalar sarf etmektedir. IMO’nun uyum ve uygulama geliştirme çabaların sonucu olarak başlattığı VIMSAS, IMO üyesi devletlerin taraf oldukları IMO zorunlu enstrümanları ile bunlara bağlı tavsiye kararlarına uyumunun ne derecede olduğunun görülmesi amacı ile başlatılmış gönüllü bir dış denetim programıdır. Bu uygulamada, gönüllü IMO üyesi ülkeler, 2007 yılından beri IMO adına görevlendirilmiş denet ekipleri vasıtası ile denetlenmekte olup bu güne kadar tüm gelişmiş ülkeler ve denizci ülkelerden oluşan 70 civarında IMO üyesi devlet, VIMSAS kapsamında denetlendi.  

VIMSAS denetlerinde ülkenin mevzuatı, denizcilik stratejisi, uygulamaları, cezai yaptırım gücü, denetim ve belgelendirme faaliyetleri, uluslararası tavsiyelere uyum, deniz çevresinin korunması, deniz kazalarının araştırılması, arama kurtarma hizmetleri, tehlikeli malların taşınması, seyir emniyeti, idari yapı, personel eğitimleri, üst seviye koordinasyon, performansın kontrolü ve geliştirilmesi gibi çok sayıda hususa bakılmaktadır.  

Uluslararası kurallara uygunluk sağlamak, gemilerin uluslararası çalışan araçlar olmaları ve sürekli başka ülkelerin hükümranlık alanı içindeki sularda seyretmeleri nedeniyle yadsınamaz derecede önemlidir. Ülkelerin kendi hükümranlık alanlarında, kendi gemileri ve diğer ülkelerin gemileri için kendilerine özgü yasalar uygulamaları her zaman mümkün olmakla birlikte, IMO’nun hedefi,  dünya kapsamında denizlerde can emniyetini arttırmak ve deniz kirliliğini önlemek amacı ile uluslararası ticarette kritik rol oynayan gemiler için ülkelerin ortak görüşle oluşturduğu kurallar geliştirmektir. Bu nedenle, IMO kurallarına uyum tüm deniz alanlarında gemilerin emniyetli ve sorunsuz seyir yapabilmelerini sağlamak açısından önemlidir. 

Ülkemiz, bu güne kadar IMO üyesi devletlerin üçte ikisinin henüz başvurmadığı VIMSAS gönüllü denetine girmek için IMO’ya başvurmuştur. 9 gün süren ve 7 Ekim 2013 tarihi itibarı ile tamamlanan bu denet, Ülkemiz ve Bakanlığımızın kendine güveninin ve gelişmişliğinin çok açık bir göstergesidir. 

Denetin İdare ve Sektöre Faydaları 

IMO deneti Denizcilik İdaremiz için büyük bir itibar projesidir. IMO denetine gönüllü aday olmak, Ülkemize IMO ve dünya denizcilik çevresinde saygınlık kazandırmıştır. Denetin Ülkemize olan olumlu etkisi 2013 yılı Aralık ayında yapılacak olan ve ülkemizin de aday olduğu IMO Konsey üyeliği seçimlerinde de görülecektir. 

Denetin esas faydası, denetten önce hazırlık döneminde görülmektedir. Hazırlık çalışmaları kapsamında ülkemizin tüm IMO mevzuatı, uygulamaları, sistemi gözden geçirilmiş ve düzeltici önlemler alınmıştır. Yani bir anlamda VIMSAS deneti daha yapılmadan, kendi kendimizi geliştirmemiz için bizlere bir dayanak vazifesi görmüştür. Sonuç itibarı ile çok daha etkili ve faal bir denizcilik idari yapısı oluşmuş, uluslararası denizcilik kurallarına uyum artmıştır. 

IMO üye devlet denet sistemi, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren zorunlu olacaktır. Zorunlu denete hazırlanabilmesi için öncelikle gönüllü denetten geçirilmesi Ülkemize bir ön tecrübe ve hazırlık fırsatı oluşturmuştur.  

IMO VIMSAS denetiminden geçmemiş ülkelere liman devleti kontrollerinde (-) puan uygulaması Paris MoU bölgesinde devam etmektedir. VIMSAS denetine girilmesi sayesinde artık Türk Bayraklı gemiler, Paris MoU PSC bölgesinde “düşük riskli” olarak kabul edilebilecek ve Paris MoU üyesi ülkelerde standart 6 ay olan liman devleti kontrol aralıkları 36 aya kadar çıkacaktır. 

Denetin bir diğer faydası da, IMO kurallarının uygulanması konusunda benzer zorluklar yaşayan komşu ülkelere bir öncü ve rehber olma fırsatı sağlamasıdır. Ülkemizin tecrübeleri dost ve komşu ülkelerle paylaşılacak ve onlara da fayda sağlamak üzere önderlik yapılabilecektir.

Sonuç 

VIMSAS deneti de dahil olmak üzere, IMO ile ilgili faaliyetlerimizin temel hedefi, denizde can emniyetini yükseltmek ve gemilerden kaynaklı deniz kirliliğini engellemek üzere Ülkemizin standartların yükseltilmesidir. IMO kuralları ve tavsiyelerine daha etkili bir şekilde uyulmasının ilk sonucu da tüm Türk gemilerinde ve Türk karasularında denizde can emniyetinin yükseltilmesi ile gemi kaynaklı deniz kirliliğinin azaltılması olacaktır. Bu sayede ulusal ve küresel deniz emniyeti ile deniz çevresinin korunma çabalarına daha çok katkı sağlanacak, Ülkede, bölgede ve dünyada kaliteli denizcilik artacaktır. Sonuç olarak daha çok insan hayatı emniyete alınmış olacak, denizler daha etkili korunacak ve daha temiz kalacaktır. Temiz denizlerde daha emniyetli denizcilik faaliyetleri yürütülecektir.  

Editör: TE Bilişim