Lloyds List gazetesinde dün yayınlanan Steve Matthews imzalı makalede; 'Türkiye'nin ekonomisinde deniz ticaretinin artan önemi, adında denizcilik bulunan bir bakanlığın oluşturulması planlarına yansıdı' denildi.

Haberde, Türkiye'nin dünyada en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer aldığına değinilerek, Avrupa'da en büyük altıncı büyük ekonomi olduğuna vurgu yapıldı.

'Hızlı büyüyen Türkiye, denizcilik sektörüne ilgisini arttırıyor' başlığını taşıyan makalede, Türkiye'nin finansal sisteminin pek çok diğer Avrupa ülkesi ekonomilerinin yaşadığı olumsuzlukları yaşamadığı çünkü Türkiye'nin kendi 2001 mali krizinden ders aldığına değinildi.

Makalede şöyle denildi:

'Hükümet,  ülkede ticareti arttırmak için yüksek hedefler belirledi; bu hedefler deniz taşımacılığına önemli ölçüde talep artışı  oluşturacak ve denizcilik ve limanlara yatırım gerektirecek nitelikte. Türk armatörler ve liman işleticileri, bu çağrıya yeni gemiler ve yapılanmalarla cevap veriyor ama tabii ki Türkiye ve Türk denizcilik şirketleri küresel ekonomik yavaşlamadan ve mali sorunlardan muaf durumda değiller.

Deniz taşımacılığının Türkiye'nin ekonomisi üzerindeki öneminin kabul edildiğini gösteren bir diğer gösterge de adında denizcilik ibaresi içeren yeni bir bakanlığın hükümet tarafından oluşturulacağı yönünde yapılan planlar. Bu, halen müsteşarlık düzeyinde temsil edilen denizciliğin bir adım yukarıya çıkması demek.

Türk ekonomisi 2010 yılında hızlı büyüdü, ard arda %8,9 luk büyüme yakaladı, ve bu 2011'in ilk yarısında da devam etti. Ancak büyüme hızı küresel ekonomik etkenler yüzünden düşme eğiliminde.

Türk Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan; şöyle konuşuyor: 'Dünyada küresel ekonomik ve mali problerin sürdüğü son iki senedir Türkiye beklenenden daha iyi performans gösterdi. Hiç bir Türk mali kuruluşu hükümetten mali yardıma gerek duymadı. 2001 mali krizinden öğrenilen dersler gösteriyor ki Türk mali sistemi nispeten güçlüdür'

Kalkavan, hükümetten alınan yardımın çok az olmasına rağmen, 'Türk deniz taşımacılığının iyi durumda olduğunu' söylüyor.

Türkiye'nin uzun süredir devam eden AB'ye girme çabaları son karışıklıklardan sonra arka plana itilmiş gibi görünse de, başvuru süreci halen devam ediyor ve mevcut AB üyelerinin muhalefetine rağmen ve Kıbrıs sorununun çözüm bekliyor olmasına rağmen süreç devam ediyor.

Türkiye'nin G. Kıbrıs bayraklı gemilere getirmiş olduğu tartışmalı liman yasağı tartışmalı konulardan sadece birisi. Bununla birlikte Türkiye, hala AB üyelik gerekliliklerini karşılamak yönündeki eylemlerini devam ettiriyor. Bu eylemler içerisinde denizcilik sektörünü ekonomik serbestleşme ve yasal değişiklikler açısından hazırlamak da bulunuyor.

Temmuz ayı içerisinde Türkiye yeni sigorta mevzuatını yürürlüğe sokarak Türk Limanlarına gelen 300 GT üzeri tüm gemilere P&I sigortası yaptırma zorunluluğu getirdi.

Buna uymayanlar 20.000 TL (11.300 GBP) kadar varan para cezası ile cezalandırılacak.

Geçtiğimiz ay, AB Komisyonu Türkiye ile ilgili yeni ilerleme raporu yayınladı. Bu rapordaki önemli bulgular arasında Türkiye'nin AB üyelik kriterlerini karşılama açısından daha fazla ilerleme kaydettiği ancak bazı alanlarda daha fazla çalışma gerektiği yer aldı. 

Raporda, 'Giriş görüşmelerinin hızınde yeni bir ivme kazanılabilmesi için Türkiye AB ile Gümrük Birliği zorunluluklarına tam olarak uyum sağlamalıdır, ve Kıbrıs ile ilgili konularda ilişkilerin normalleşmesi adına ilerleme kaydetmelidir' denildi. 

Her ne kadar Türk armatörler son yıllarda yeni inşa gemiler sipariş etmede hayli hızlı idiyeseler de, bu da küresel pazar koşullarında yavaşlamış durumdadır. Odaya göre halen sipariş edilmiş 124 gemi var, bu gemiler 23 Türk armatörü tarafından sipariş edilmiş olup çoğunluğu tankerler ve dökme yük gemileri.

Türk gemi inşa sanayii küçük kimyasal tankerler ve konteyner gemileri inşa etmede bir tarz yarattı. Ancak Çin'in rekabet etmesi ve siparişlerdeki genel azalma burada da kendisini gösterdi.

Yeni tersane inşasıyla ilgili bazı planlar beklemeye alındı. . Kalkavan; 'Çin tersaneleri Türkiye için ana tehdittir, fakat Türkiye güçlü bir oyuncu olmaya devam edecektir' dedi.

Güçlü olduğu bazı noktalardan bir tanesi de Avrupa'daki en büyük tamir ve bakım merkezi olmasıdır. Pek çok tersane gemi inşasından gemi tamirine yönelmiştir.

BIMCO'da deniz taşımacılığıbaş analizcisi olan Peter Sand, şöyle diyor: 'Türkiye, tersanelerini pazar koşulları ve talebe göre hem gemi inşa, hem tamir, hem de dönüştürmede kullanan iyi örneklerden birisidir'

Kalkavan, hükümetin 2015 yılı için koyduğu (halen 350 milyon ton olan) 1 milyar ton deniz taşımacılığı iddialı hedefine değinirken 'Deniz taşımacılığı alanında Türkiye'de büyük fırsatlar var ve bu fırsatlar limanlar ve terminaller için de geçerlidir, buralarda önemli genişlemeler görülecektir' diyor.

Editör: TE Bilişim