TÜBİTAK’ın hayalet radarı ile Ege’de hakimiyet bize geçiyor

TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen milli radar ile Türkiye, Yunanistan’la yaşanan Ege’yi elektronik hakimiyet mücadelesine noktayı koyacak.

Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın milli radar telebi üzerine 8 ayda üç ayrı amaca uygun seri üretime hazır prototip geliştiren TÜBİTAK UEKAE, kapılarını Hürriyet’e açtı. TÜBİTAK’ın radarlarının ikisi ülke güvenliği için kullanılacak. Radarlar, düşman kuvvetleri tarafından tespit edilemeyecek ve dışarıdan müdahaleye izin vermeyecek. Tamamen yerli imkanlarla üretilen milli radar sayesinde denizin üstünde seyreden tüm gemiler ve radara yakalanmamak için alçaktan uçan araçlar tespit edilecek.LPI adı verilen düşük algılanabilirlik özelliği sayesinde radarların varlığını karşı taraf anlayamayacak. Karşı taraf radarı imha etmek isteyeceği için radarın bulunamaz olması çok önemli. Diğer radarların, yerleri konusunda adeta "bağırdığını" kaydeden uzmanlar, bu radarın fısıltıyla konuştuğunu belirtiyorlar. Onlara göre fısıltıyı duyabilmek için çok yakına gelmek gerekecek, o da karşı kuvveti açık hedef haline getirecek.

EGE SAHİLİNE KONULACAK: Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın kıyı emniyetini sağlamak üzere bütün kıyılara konulmasını istediği radarlarda öncelik Ege Denizi’ne verilecek. Bu sayede Yunanistan tarafından fark edilmeyen radarlarla denizüstü hakimiyet Türkiye’ye geçecek.

45 KM ÖTEYİ GÖRÜYOR: Milli radar 45 kilometre uzaktaki 10 metre büyüklüğündeki herhangi bir cismi tespit edecek. Türkiye, bu sayede Ege Denizi trafik kontrolünü rahatlıkla üstlenebilecek. Uygun coğrafi koşullarda Yunan Adalarının arkası da görülebilecek ve 200 adet su üstü hedef, eş zamanlı olarak izlenebilecek.

MİLGEM SIRADA: Radar projesinin en önemli ayaklarından birini de Milli Gemi (MİLGEM) projesi oluşturuyor. Milli Gemi, milli radarı sayesinde karşı tarafın hareketlerini yine tespit edilmeden izleyecek. Bu sayede Türk gemileri denizlerde daha güvenli bir şekilde hareket edebilecek.

SADDAM’IN HATASI: Uzmanlara göre 1991 yılında gerçekleşen Birinci Körfez Savaşında İngiliz radarlarını kullanan Irak’ın o dönemdeki lideri Saddam Hüseyin büyük sıkıntı çekti. İngilizler, kendi ürettikleri Irak radarlarına özel bir kod göndererek radarları devre dışı bıraktılar.

MİLLİ RADAR KÖR OLMAZ: Radarın kullandığı radyo frekanslarını tespit eden karşı taraf sinyalleri bozmak için aynı frekansta yayın yapıyor. Jammer tarafından sinyalleri karışan radar "kör" oluyor. Geniş bir frekans aralığında radyo sinyallerini gönderen milli radar ise tespit edilemezliği ve sürekli frekans değiştirmesi nedeniyle kör edilemiyor.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi/Özgür EKŞİ/ANKARA

Editör: TE Bilişim