Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere Köyü’nde BOTAŞ tarafından yapılması planlanan ‘Saros FSRU gemi iskelesi’ projesine Trakya halkının karşı çıktığını savunan Kaçar, bölgedeki çevre mücadelesinin süreceğini dile getirdi.

Saros Körfezi’nin eşsiz koylara, ekolojik ve biyoçeşitlilğe sahip olduğunu anlatan Kaçar, yapılması hedeflenen iskelenin bölgeye zarar vereceğini iddia etti. Projenin detayları hakkında bilgi veren Kaçar, “Deniz içinde kıyı yapıları olarak rıhtım, iskele ve yanaşma yapıları tesis edilecektir. Deniz kısmındaki boru hattı iskele üzerinden karaya ulaştırılacaktır. Yapılacak boru hattı kıyıda yer alacak sabit tesislerden çıkış alıp kara tarafında orman alanları ve tarım alanlarından geçip yaklaşık 17 km. devam ederek mevcut Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Boru Hattına bağlanacaktır. Proje kapsamında Saros Körfezinde Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Gemilerinin (FSRU) bağlanabilmesi için yaklaşık 270 metre uzunluğunda bir iskele (bence bir liman) ve dolgu platformu inşa edilmesi planlanmaktadır” dedi.

“Ekoloji ve biyoçeşitlilik zarar görecek”

Projenin çevreyi kirleteceğini savunan Kaçar, şöyle devam etti: “Bugüne kadar yüzen gemi görmediğimiz Saros körfezinde yılın on iki ayı dev doğalgaz kargo gemileri sürekli giriş çıkış yapacaktır. Enerji çeşitliliği gerekçesiyle iki ayrı bölge statüsü ve Barselona Sözleşmesi ile koruma altında olan körfez içinde hem deniz içinde hem de kıyıda 24 ay sürecek çeşitli dolgu ve inşaatlarla ekoloji ve biyoçeşitlilik büyük zararlar görecektir. Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı hazırlanmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nce 22.01.2018 tarihinde onaylanmıştır. Proje alanında; 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Edirne Çevre Düzeni Planı çalışmaları yapılmıştır. Bu plan hükümlerine göre proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi/Turizm Merkezi olarak planlanmıştır. Şimdi aynı bakanlık özel ekolojik değerin yıkım projesinin ÇED başvuru dosyasını uygun bulmuştur.

“Kıyılar yasayla korunuyor”

Danıştay 6.Dairesinin verdiği karara göre "Enez Dalyan Gölünden Evreşe Ovası kıyısına kadar uzanan kuzey Saros kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması" gerekmektedir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği Danıştay Kararları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açısından bağlayıcıdır. Kesinleşmiş olan bu Danıştay kararı Saros kıyılarını koruma altına almıştır. Hiçbir merci, hiçbir Bakanlık bu kararın aksine olan bu ÇED raporu başvurusunu kabul edemez. ÇED başvuru dosyasındaki flora ve fauna bilgileri Mecidiye İbrice Kalker Ocağı projesi için ÇED Gerekli Değildir Kararı veren Edirne Valiliğine karşı açtığımız davada sunulan Bilirkişi Raporu ve Edirne İdare Mahkemesi dosyasındaki flora ve fauna bilgilerine açıkça aykırıdır. Saros Körfezinde yer alan Sulak Alanlar, Doğal Göller ve Delta alanlarının uluslararası gündeme taşınmasına neden olan ‘Önemli Kuş Alanı (ÖKA)’, ‘Önemli Bitki Alanları (ÖBA)’ ve ‘Önemli Doğa Alanı’na (ÖDA)’ yönelik olarak turizm amaçlı plan kararları geliştirilmiştir.

“Hem deniz hem kara canlıları etkilenecek”

Mahmutköy Botaş Doğalgaz Ana Dağıtım Hattına kadar yapılacak orman kesimleri, tarım arazi tahribatı bölgenin fauna ve florasını da çok olumsuz etkileyecektir. Hem deniz hem kara canlıları öncelikle inşaat ve sonraki gemi faaliyetleriyle sayı ve tür olarak nesilleri tehlike altına girecektir. Saros Körfezi 1.Derece Deprem Bölgesidir. Saros Körfezine yapılacak proje aktif fay hattı üzerindedir. Liman ve boru hattının olası bir depremde zarar göreceği ve bu sebeple Saros Körfezine de zarar vereceği açıktır. 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planında ve 1/25.000 Edirne İl Çevre Düzeni Planında proje alanı Enerji Depolama Alanı değildir. Bakanlık onayladığı Trakya ve Edirne planlarına aykırı davranarak Anayasa ve Çevre Yasasına karşı işlemlere imza atmaktadır.

“Saros için Trakya için mücadeleye devam”

Saros körfezinde yaşayanlar, muhtarlar, kooperatifler, tatil siteleri, dernekler Keşan Kent Konseyi ve bileşenleriyle birlikte etkili bir mücadele vermenin kararlı adımlarını birlikte üç toplantı yaparak attılar. ÇED Halkın Katılımı Toplantısında bölge halkı, birlik içinde Saros körfezine çivi dahi çakılmasını istemediğini kararlı bir şekilde Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne, Bakanlık yetkililerine ve BOTAŞ şirketine göstermiştir. Halkın öz örgütlenmesi olarak kurulan komisyon çalışmalarını sürdürmektedir. Bakanlık 19 Temmuz 2018 günü 40 kişi ancak alabilen Sazlıdere Köy Kahvehanesinde ÇED Halkın Katılımı Toplantısını açamamış ve yapamamıştır. Toplantının yapılamadığını ve ileri ki bir tarihte yeniden yapılacağını bakanlık yetkilileri ve Sazlıdere köy muhtarı imzalarıyla tutanağa bağlamışlardır. ÇED Halkın Katılım Toplantısı önümüzdeki günlerde Bakanlık tarafından yeniden yapılmak zorundadır. Bölge halkı yeniden yapılacak ÇED Halkın Katılımı Toplantısı ve sonraki idari-adli süreçler için iletişim, ortaklaşma ve dayanışmayı güçlendirmeye çalışmaktadır. Saros için Trakya için mücadele devam ediyor.”

Editör: TE Bilişim