TCG Dumlupınar’ın acısı 64. yılında

Çanakkale’nin Nara Burnu’nda İsveç bandıralı gemiyle çarpışarak batan TCG Dumlupınar’da şehit olan 81 asker bugün anılacak. Araştırmacı Hüseyin Arabalı facianın bilinmeyenlerini Milliyet’e anlattı... 

TCG Dumlupınar’ın 4 Nisan 1953’te Akdeniz’de katıldığı NATO tatbikatından dönerken İsveçbayraklı yük gemisi Naboland ile çarpışarak batması, Türk denizcilik tarihinin en büyük denizaltı faciası olmuştu. Çanakkale Boğazı’nın Nara Burnu açıklarında 81 denizciyle birlikte 85 metre derinliğe gömülen TCG Dumlupınar’ın kurtarılması için 72 saat çalışılmıştı. Türk donanması elindeki tüm imkânlarla TCG Dumlupınar’da mahsur kalan denizaltıcıları kurtarmaya çalışsa da Çanakkale Boğazı’nın şiddetli akıntısı 81 fedakâr askerin kurtarılmasına imkan vermemişti. Sadece seyir nöbetini tutmak için denizaltının üstünde giden 5 kişinin denize düşerek hayatta kaldığı facia, Akdeniz çanağında yaşanan en büyük facialardan biri olarak kayıtlara geçti.

9 asker Çanakkaleliydi

Türkiye’nin hemen her ilinden denizcilerin bulunduğu denizaltıyla ilgili araştırmalar yapan Hüseyin Arabalı, 9 Çanakkalelinin şehit olduğunu söyledi. Araştırmacı yazar Arabalı, 81 denizcinin içinde 23 Haziran 1941’de Akdeniz’de batırılan Refah vapurundan kurtulanların da olduğunu belirtti. Arabalı, “64 yıl önce 4 Nisan 1953’te TCG Dumlupınar’da görev yapan eşlerini, evlatlarını ya da kardeşlerini bekleyen ailelerin bağrına kor bir ateş düştü. Türkiye’nin her bölgesinden 81 denizaltıcımız hayatını kaybederken, en çok şehidi Çanakkale verdi. Çanakkale Nara Burnu açıklarında batan denizaltıda 9 Çanakkaleli vardı. Güverte üstüğmen İsmail Türe Çardaklı, erler Kadir Demiroğlu, Ahmet Günal, Enver Uçar ve Ülfettin Akar Lapsekili, Ali Gökçü ve Hüseyin Sayın Bigalı, Mehmet Demirel ve Hasan Bozoğlu ise merkez nüfusuna kayıtlıydı. Hepsi birer kahraman olan denizaltıcılarımızdan 9’u memleketleri olan Çanakkale’nin derinliklerinde ebedi istirahat ediyorlar. Dumlupınar’da şehit olanlar unutulmamalı ve toplumumuz bu kahraman denizcileri hatırlayarak vefa borcunu her zaman ödemelidir” dedi.

Kurmay albayın mektubu

Araştırmacı Arabalı, şehit olan 1. Denizaltı Filotilla Komodoru Kurmay Albay Hakkı Burak’ın ailesiyle ilgili bir mektubu anlattı. Arabalı, “Albay Hakkı Burak, aynı tarihlerde Türk Deniz Kuvvetleri adına ABD’deki bir göreve gidecekken eşinin ‘Orası çok uzak’ demesi üzerine Dumlupınar’daki aynı rütbedeki arkadaşıyla yer değiştirir. Denizaltının battığını öğrenen ailesi Albay Burak’ı ABD’de zannetmektedir. Albay Burak’ın denizaltıya binmeden önce ailesine müjdeli haberi vermek için yazdığı mektupta ‘Ben ABD’ye gitmekten vazgeçtim Dumlupınar’da görevdeyim’ yazar. Kazadan sonra eve gelen mektup aileyi bir kez daha üzüntüye boğar” dedi.

Türk denizaltıcılığının en kara günü

ABD donanmasında USS Blower olarak hizmet eden denizaltı, 10 Ekim 1944’te Panama’ya giderken, sis ve fırtına yüzünden bir iskele baş omuzluktan (sol ön taraf) bota çarpmıştı. ABD donamasında da şanssızlığıyla tanınan denizaltı Türk donanmasına katıldıktan sonra TCG Dumlupınar adını aldı. Akdeniz’de NATO’nun Mavi Deniz Tatbikatı’ndan Gölcük’e dönen TCG Dumlupınar, 4 Nisan 1953’te ilk kazasında yaralandığı aynı yerden İsveç bandıralı Naboland ile çarpışmıştı. 81’i denizaltının içindeki personelle birlikte Nara Burnu’nın 91 metre altına batan Dumlupınar’ın güvertesinde ki ve köprü üstünde ki 5 asker kurtulmuştu. Türk denizcilik tarihinin en acı facialarından kurtulan ve halen hayatta olan tek kişi 96 yaşındaki emekli astsubay Hüseyin Akış, “Gemimiz tatbikata giderken koşarak gelen yeni teğmenler Mecit Şengün ve Bülent Orkun son anda gemiye bindi. Yeni astsubay olan Mustafa Doğan ise bana parasını emanet etmişti. Hepsi vatan ve görev aşkıyla dopdolu silah arkadaşlarımı unutamıyorum. Hiç kimse unutmasın” dedi.

Gökhan Karakaş / Milliyet

Editör: TE Bilişim