Taşucu Limanı’nın marinaya dönüştürülmesine tepki artıyor 

 
Lojistik Yönetim Danışmanı Atilla Yıldıztekin, Taşucu Limanı'nın yat limanı olarak projelendirilmesinin kaynak israfından başka bir şey olmadığını savunarak, Taşucu'na çok yakın bir mesafede olan Kumkuyu ve Mersin marinaları boş dururken, arasına bir marina daha yapılmasının da anlaşılmaz olduğunu söyledi.

'Mersin Lojistik Master Planı'nın onaylandığını ve projenin yürürlüğe girdiğini hatırlatan Atilla Yıldıztekin, projenin temelini oluşturan 'Lojistik Köy' bir başka ifadeyle de; 'İhtisas Lojistik Organize Sanayi Bölgesi (İLOSB)' çalışmalarının da sürdürüldüğünü dile getirdi. Projenin detaylarının önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacağı bilgisini veren Yıldıztekin, buradaki amacınsa Mersin'in kalkınmasında seçilen 3 temel sektörden biri olan lojistik sektörünün gelişmesi olduğunu belirtti. ILOSB ile
birlikte Mersin'de yük taşıma ve depolama kapasitesinin arttırılmasının hedeflendiğine dikkat çeken Yıldıztekin, bu amaç doğrultusunda da bölgenin dışarıya açılan tek kapısı olarak öne çıkan Mersin Limanı'nın da yük elleçleme kapasitesinin arttırılmasının gündemde olduğunun altını çizdi.

Yıldıztekin, "Bu noktada limana daha fazla geminin yanaşması, daha fazla konteyner elleçlemesinin sağlanması beklentisi söz konusu değil. Mersin Limanı, şehrin merkezinde sıkışmış bir yapıya sahip. Liman içinde bugün için yeterli görülen ekipman, indirme-bindirme alanları, konteyner bekleme alanları, ekonominin düzelmesine bağlı olarak kısa bir süre içinde yetersiz kalacak. İnşa edilecek olan ILSOB, liman içinde yer kaplamasının yanında liman arka alanında trafiği aksatan, çevreyi kirleten konteyner
doldurma-boşaltma operasyonlarını, tamir servislerini, boş hatta dolu konteyner stoklama hizmetlerini üzerine alacak. Bununla birlikte liman içindeki hizmetler hızlanacak ve gemi kapasitelerindeki artışa liman hazır hale gelecek" dedi.

Mersin Limanı'nın sadece konteyner elleçleyecek hale getirilmesinin, dökme yüklerin konvansiyonel kargoların, küçük gemilerin yakındaki ikinci liman olan Taşucu Limanı'na kaydırılması konusunun da ele alındığını kaydeden Yıldıztekin, böylece Mersin Limanı'nın Doğu Akdeniz'de bir ana liman haline getirilmesinin de mümkün olabileceğini savundu. Atilla Yıldıztekin, Taşucu Limanı'nın arka alanda bulunan geniş SEKA arazisinin turizm alanı ilan edilmesi ve limanın marina olarak kullanılması tehlikesiyle karşı
karşıya olduğuna işaret ederek, limanın bir uluslararası marina haline getirilmesininse anlaşılmaz bir proje olduğunu iddia etti.

Bölgede yat sahiplerini ilgilendirecek bir altyapı olmadığını vurgulayan Yıldıztekin, buna karşılık Mersin gibi turizmle kalkınması yönünde planlar yapılan bir liman kentinde projelendirilmiş olan, ancak yıllardır inşa edilmeyen yat limanının gerçekleştirilememiş olmasının da düşündürücü olduğunu söyledi. 6 yıldır ihalesi bekletilen ve kimsenin ilgilenmediği Mersin ve Kumkuyu Yat Limanı Projeleri'nin hayata geçirilemediği bir noktada Taşucu'nun yat limanı olarak projelendirilmesinin de kaynak israfı
olduğunu ileri süren Yıldıztekin, bu duruma bir türlü anlam veremediklerini ifade etti. Yıldıztekin, "Kaynaklarımızın kıt oluşu, bizleri bunların kullanımında bir kez daha düşünmeye itmelidir. Taşucu Marinası Projesi'ne aktırılacak olan kaynağın, Mersin içinde lojistiğin gelişmesi için yapılan çalışmalarda kullanılması sadece Mersin Limanı'nın değil, aynı zamanda da bölge sanayicisinin, tüccarının ve bölge insanının refahına da katkıda bulunacaktır. Taşucu'na yatlarıyla gelecek olan turistlerin o bölgeye
bırakacakları fazla bir şey yok. Uzun süre kalmaları için neden de söz konusu değil. Mersin, bu konuda daha gelişmiş bir metropol olarak düşünülmeli ve değerlendirilmelidir" diye konuştu.
 

Editör: TE Bilişim