"Sürdürülebilir Su Ürünleri Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Programı"

"Sürdürülebilir Su Ürünleri Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi" konulu Üçüncü Ülke Eğitim Programı Antalya'da başladı.

 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü (BSGM), Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı (JICA) ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) kent merkezindeki otelde ortaklaşa düzenlediği toplantıya Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan'dan kursiyerler katılıyor.

Toplantıda konuşan BSGM Yetiştiricilik Daire Başkanlığı Deniz Balıkları Yetiştiriciliği Birim Sorumlusu Nadir Uslu, dünyadaki yıllık yaklaşık 158 milyon tonluk su ürünlerinin 91 milyon tonunun avcılık, 67 milyon tonunun da yetiştiricilikten elde edildiğini kaydetti.

Türkiye'deki su ürünleri yetiştiriciliğinin 2012'den 2013'e kadar 61 bin tondan 235 bin tona ulaştığına dikkati çeken Uslu, "Dünyada avcılık yoluyla elde edilen su ürünlerinde sınır noktasına ulaşıldığı, insanlar için hem geçim hem de önemli besin kaynağı su ürünlerine talebin ancak yetiştiricilik yoluyla karşılanabileceği, bilim adamları tarafından belirtilmektedir" diye konuştu.

İhracatta 676 milyon dolara ulaşıldı Uslu, ülkedeki yıllık su ürünleri üretiminin 600-700 bin ton olarak gerçekleştiğini anlattı. Bunun ortalama yüzde 60'ının avcılıktan, yüzde 40'ının da yetiştiricilikten sağlandığına işaret eden Uslu, şunları dile getirdi: "Üretimdeki artışa benzer olarak ihracatımız da hızla yükselmektedir. 2002 yılında 27 bin ton olan ihracatımız, 2014 yılında 115 bin tona (hazırlanmış/konserve edilmiş ürünler dahil), değer olarak da yaklaşık 100 milyon dolardan 676 milyon dolara ulaşmış, yaklaşık 10 yılda 6 kat artmıştır. Ülkemiz Avrupa çipura-levrek ve alabalık pazarında ilk sıralarda yer almaktadır. Avrupa'da da tüketilen her 4 levrek veya çipuradan biri Türkiye'de üretilmiştir." Bölge halklarının su ürünlerine talebi TİKA Temsilcisi Fatma Yaycı da eğitim programının ilk aşamasının 2010-2013'te başarıyla tamamlandığını söyledi.

Bu yıl katılımcı ülkelerin talebi üzerine programın ikinci, diğer deyişle pratik aşamasına geçildiğini ifade eden Yaycı, kalkınma konusuna yaklaşımın bütüncül ve entegre bakış açısına sahip olmayı gerektirdiğini vurguladı. Yaycı, küreselleşen dünyada giderek artan çevresel sorunların da bu bakış açısını gerekli kıldığını belirterek, şöyle konuştu: "Biz benzer özellikler taşıyan Orta Asya ülkelerinde su ürünleri yetiştiriciliğinin desteklenmesi yoluyla böyle entegre bir bakış açısını kendi adımıza uygulamaya çalışmaktayız. Bunun sonucunda da bölge halklarının su ürünlerine talepleri karşılanabilecektir. Bunun yanında su ürünleri yetiştiriciliği konusunda sürdürülebilirliğin sağlanması da önem arz etmektedir. Bu eğitim programının hedefi de katılımcı ülkelerde aynı anda su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği için etkin mekanizmaların oluşturulmasıdır."

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Türkmenistan'daki kamu, özel sektör ve üniversitelerde görev yapan 15 katılımcının yer aldığı program, 9 Aralık Çarşamba'ya kadar Antalya'da, 10-16 Aralık'ta da Muğla'nın Fethiye ilçesindeki alabalık çiftliklerindeki uygulamalarla sürecek. Etkinlik, 17 Aralık Perşembe günü İstanbul'da yapılması planlanan değerlendirme oturumunda, katılımcıların ülkelerindeki su ürünleri yetiştiriciliğinin geliştirilmesine yönelik eylem planları sunmasıyla sona erecek.

Editör: TE Bilişim