Kral'ın Sevda Tepesi bürokrasi kurbanı

İspanya'nın Marbella kentine Beyaz Saray'ı örnek alarak bir saray yaptıran Kral Fahd, her gittiği tatilde günde 6 milyon Euro harcama yapıyordu. Yeni Kral Abdullah bin Abdülaziz ise Özal'ın teşvikiyle 1984 yılında aldığı Sevda Tepesi'ne Boğaz ön görünüm bölgesi olduğu gerekçesi ile çivi bile çakamadı.

Suudi Arabistan Kralı Fahd'ın ölümü bir gerçeği daha ortaya çıkardı. İspanya'nın Marbella kentine Beyaz Saray'ı örnek alarak bir saray yaptıran Kral Fahd, tatilini geçirdiği sarayında günde 6 milyon Euro harcama yapıyordu. Yeni Kral Abbullah bin Abdülaziz ise Özal'ın teşvikiyle 1984 yılında aldığı Sevda Tepesi'ne boğaz ön görünüm bölgesi olduğu gerekçesi ile çivi bile çakamadı. Yeni Kral Abdullah, 27 milyon dolara aldığı tapuda bahçeli ahşap ev olarak gözüken 57 bin 470 metrekarelik tepenin imar izinini alamadığı için 17 milyon dolara sattı.

Biz imar izni vermedik İspanya şans olarak gördü

Suudi Arabistan Kralı Fahd'ın ölümüne İspanya'da en çok ülkenin güneyindeki Marbella kentinde yaşayanlar üzüldü. Kral Fahd'ın, son 20 yıldır tatilini geçirdiği Marbella'da günlük giderinin ortalama 3 milyon Euro'yu bulduğu bildirildi. Marbella Belediye Başkanı Marisol Yagüe, "Onu burada ağırlamak bizim için bir şanstı. Büyük kayıp'' dediği kralın ölümü nedeniyle 3 günlük resmi yas ilan ederken, kentte bayraklar yarıya indirildi ve saygı duruşunda bulunuldu. Bölge turizmine büyük katkısı olan Kral Fahd, Marbella'nın reklamını yaparken, saat ve mücevher başta olmak üzere yaptığı alışverişlerle esnafa büyük gelir sağlıyordu. Marbella'da 250 bin metrekarelik alanda büyük bir saray inşa ettiren Kral Fahd'ın ailesiyle birlikte buraya tatile geldiği her ağustos ayında 800'e yakın kişi sarayda ona hizmet etmek için iş imkanı buluyordu. Kral sayesinde 1 yılda kazanacakları parayı 1 ayda kazanma imkanı bulan işçiler arasındaki bir şoförün 5 bin dolar, bir temizlikçinin de 3 bin dolar maaş aldığı belirtiliyor. Kral Fahd'ın en son 14 Ağustos 2002 tarihinde Marbella'ya gelişinde, kentte 1 ay içinde 4 uçak, 600 Mercedes marka otomobil, 50 limuzin, lüks otellerde 300 süit odayla aylığı 180 bin Euro'yu bulan lüks villalar kiralandığı ve toplam harcamanın 90 milyon avroyu bulduğu bildiriliyor. Kral Fahd, Marbella'da ayrıca bir hastaneye 900 bin Euro bağışta bulunarak, özel kalp sağlık merkezi yaptırmıştı. İspanyol basını, Marbella halkı için Kral Fahd'ın ölümünün, "kentin ekonomik oksijen balonunun patlaması'' anlamına geldiğini yazdı. İspanyollar, ülkelerine 12 uçak, 400 Pinbahis hizmetçi, 15 eşi, limuzin filosu ile tatile gelen Kral Fahd'ı bayram havasında karşılıyor, kendi kralları Juan Carlos'u bir tarafa bırakarak "Yaşasın Fahd" diye bağırıyorlardı.

Yabancılara satışın ilk örneği

Yabancılara toprak satışının ilk örneğini oluşturan Sevda Tepesi, Bakanlar Kurulu Kararı ve özel çıkartılan kanunla gerçekleşti. Yine Özal'ın desteğiyle SİT alanı olan bölgeye saray yapabilmesi için "Boğaziçi İmar Yasası'' nda değişiklik yoluna gidildi. Değişikliğin ardından inşaata başlayan Suudi prens, Boğaziçi'nde 5 bin metrekareden büyük arazilerde yüzde 6 oranında yapılaşma izni getiren Boğaziçi İmar Yasası'nın Sözen döneminde değiştirilmesi üzerine inşaatı sürdüremedi. Anayasa Mahkemesi 1985/7 sayılı kararı ile satışın gerçekleşebilmesi için Tapu Kanunu'nun 35. maddesiyle yabancılara köylerde mülk satışını engelleyen Köy Kanunu'nun ilgisi maddesi değiştirilerek, mütekabiliyet "karşılıklılık" ilkesinden vazgeçilmesini anayasaya aykırı buldu.

Yalı Kıbrıslı ailesinden alındı

Kral Yalıyı Kıbrıslı Mehmet Paşa'nın torunları olan Dirvana ailesinden satın aldı. 1947'den sonra uzun yıllar restoran ve çay bahçesi olarak kullanılan korunun içindeki tek ahşap evin aslına uygun tadilatı için izin verilebiliyor. Kral satın aldığı arazinin 2 bin metrekarelik kısmını Kandilli Mezarlığı'na bağışlamıştı. 1984 yılında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah Bin Abdülaziz, koruyu almak üzere girişimlerde bulundu. 'Karşılıklılık ilkesi' gereği Suudi Arabistan ile Türkiye Cumhuriyeti arasında alım-satım imkanı yoktu. Dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın girişimi ve Bakanlar Kurulu kararıyla Boğaz'ın bu güzel tepesinin alımını 21 Aralık 1984'te gerçekleştirdi.

Suudi Prens'in teklifi üzerine 57 bin 470 metrekarelik tepeyi Kıbrıslı Mehmet Paşa'nın torunları Emine Nazlı Başar, Ahmet Nahit Dirvana, Mehmet Emin Dirvana, Mustafa Selim Dirvana, Süleyman Sadrettin Dirvana, Yusuf Cemil Şensoy, Sakibe Akyol, Osman Gündüz Delitaş, Necla Koskosoğlu, Necdet Semizoğlu, Rüştan Balkar, Ercan Balkar, Kemal Galip Balkar ve Hüseyin Balkar 27 milyon dolar gibi astronomik bir rakama tepeyi sattı. Satışta vaat edilen imar izni 21 yıldır verilmeyince Suudi Prens, Sevda Tepesi'ni satışa çıkardı. Koruya 20 milyon dolar fiyat biçen uzmanlar iznin çıkması halinde değerin 60 milyon dolara ulaşacağını belirtiyorlar.

Satışın gerçekleşebilmesi için Tapu Kanunu'nun 35. maddesiyle yabancılara köylerde mülk satışını engelleyen Köy Kanunu'nun ilgisi maddesi değiştirilerek, mütekabiliyet "karşılıklılık" ilkesinden vazgeçildi. Halkçı Parti'nin Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi 1985/7 sayılı kararı ile kanunu iptal etti.

Kral'ı canından bezdirdik

Annesi'nin Sakaryalı olması sebebiyle Türk hayranı olarak bilinen Suudi Arabistan'ın yeni Kralı Abdullah Bin Abdülaziz ise, babasının İspanya'da yaptığını İstanbul'da yapmak istedi. 1984 yılında Anadoluhsarı'nda Sevda Tepesi'ni, Başbakan Özal ve hükümetin özel izni ile 27 milyon dolara satın aldı. Boğaz öngörünüm bölgesinde olduğu için 21 yıldır yapı izni alamayan Kral, sonunda gazetelere ilan vererek araziyi satışa çıkardı. Boğaziçi'nde Kıbrıslı Yalısı'nın arka bahçesi olan koruda, 50'den fazla ağaç bulunuyor. Korunun bulunduğu tepe, Boğaziçi'nin bir zamanlar önemli mesire yerlerinden olan Göksu, Küçüksu Kasrı, Anadolu Hisarı'nı tepeden görüyor.

 (Haber: YENİ ŞAFAK,  İSMAİL ZELVİ-İSTANBUL )

 

Editör: TE Bilişim