Seçimden sonra ulaştırma sektörünü neler bekliyor? 
 
Ulaştırma sektörünün yaşadığı değişim süreci, seçimlerden sonra yeni bir boyut kazanacak. İktidara aday olan siyasi partilerin, seçim bildirgelerinde sektörle ilgili politikaları analiz ettik.

Türkiye’yi etkisi altına alan seçim rüzgarı, kamuoyu dikkatini siyasi partilerin vaadlerine odakladı. Demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan seçin kavramı, aynı zamanda tüm sektörler için yeni umutların gündeme gelmesini sağlıyor. Özellikle ekonomimizi oluşturan sektörlerin seçimden sonra iktidara gelecek olan siyasilerden birtakım temel beklentileri var. Ulaştırma sektörü de yaşadığı sıkıntıların sona ermesi ve mevcut sorunların çözümü için seçimlere odaklanmış durumda. Nitekim ulaştırma sektörünün yaşadığı değişim süreci, seçimlerden sonra yeni bir boyut kazanacak. Bu durumu temel alarak hazırladığımız seçim dosyası, iktidara aday olan siyasi partilerin, ulaştırma sektörüne yaklaşımlarını net bir biçimde ortaya koyuyor. Partilerin seçim bildirgelerini analiz ederek yaptığımız çalışma, sektörümüzü seçimlerden sonra neyi beklediğinin de ip uçlarını veriyor.  İşte siyasi partilerin ulaştırma politikaları:  

AKP ’ULAŞTIRMA ANA PLANI’ HAZIRLAYACAK

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçim bildirgesinde ulaştırma sektöründeki hamleye devam edileceği net bir şekilde vurgulanıyor. Bu çerçevede oluşturulacak ulaştırma ana planının sektörün sağlıklı ve verimli şekilde ilerlemesini sağlayacağı ifade ediliyor. Ulaştırma sektörünün mevcut durumunu özetleyen AKP bildirgesinde, yaklaşık 4 yıldır iktidarda olmasına rağmen, ulaştırma alt sektörlerinin hemen hepsinde, plansız, birbirinden bağımsız ve kısa vadeli çözümlere yönelinmesinin, sektörün en önemli sorunu olduğunu belirtiyor.  

Parti eğer seçimlerden sonra yeniden işbaşına gelebilirse sektörle ilgili önceliklerini şöyle sıralıyor:
• Sektöre yönelik birinci öncelik, ulaşımın alt sektörleri arasındaki bütünleşmenin temini, ekonomik büyüme amacına en fazla katkının sağlanması ve çevreyi tahrip etmeyen bir ulaştırma altyapısının oluşturulmasıdır. Bu amaçla, ülke ekonomisinin ve sosyal hayatın beklentilerine uygun ulaştırma alt yapısını oluşturmak üzere, taşıma türleri arasında dengeyi sağlayacak bir ulaştırma ana planı hazırlanacaktır. Ulaştırma alt sektörlerinin tamamını ele alan bir ulaştırma bilgi sistemi geliştirilecektir.
• AK Parti, ülkemizde yıllardır adeta kaderine terk edilen demiryollarımızın, özel sektörle birlikte ve çağdaş işletmecilik anlayışı çerçevesinde geliştirilmesine özel öncelik verecektir. TCDD Genel Müdürlüğü, bu amaçla yeniden yapılandırılacaktır.Türkiye’nin coğrafi konumuna ve uluslararası su yolları ve enerji kaynaklarına yakınlığı dikkate alınarak, Avrupa-Asya trafiği için ulaştırma sektörlerinin tamamını kapsayan entegre bir taşımacılık sistemi geliştirilecektir.
• Ülkemizin konumuna uygun olarak, komşu ülkelerle ortak yatırım imkanları araştırılacak; Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinin ulaştırma sistemlerinin geliştirilmesine de teknik destek sağlanacaktır.
• Türk deniz filosunun, taşımacılıkta yüzde 30’lara düşen payının yüzde 50’lere yükselmesini sağlayacak projelere destek verilecektir.
• Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini müteakip kabotaj tekelinin kalkacağı da dikkate alınarak, yük ve yolcu taşımacılığında deniz taşımacılığının etkinleştirilmesi sağlanacaktır.
• Özellikle Ege ve Karadeniz bölgelerinde, tarifeli yük ve yolcu taşımasına yönelik deniz ulaşım projelerine destek verilecektir.
• Limanlar, merkezi idarenin denetiminde, bağımsız birer işletme şeklinde yönetilerek, uluslararası rekabete hazır hale getirilecektir.
• Gemi inşaat sektörü, yerli ve yabancı armatörlerin gemi ihtiyacını karşılayacak şekilde desteklenecektir.
• Hava limanlarının teknik altyapı ve standartları yükseltilecek ve özel havacılık işletmelerinin kurulması desteklenecektir.
• Karayolu altyapısı, trafiğin gerektirdiği kesimlerde, bölünmüş yol sistemi ile güçlendirilecek, ana güzergahlardaki kuzey-güney bağlantıları iyileştirilecek, kara yollarımızda trafik kazalarının yoğunlaştığı kara noktaların ortadan kaldırılmasına olağanüstü önem gösterilecektir.
• 15 bin kilometre karayolu duble yol haline getirilecektir.  

CHP ULAŞTIRMAYA KÖKLÜ ÇÖZÜMLER GETİRECEK

Cumhuriyet Halk Partisi’nin ulaştırmaya getirdiği çözümlerin temelinde Ulaştırma ve iletişimde çağdaş, etkin bir yapılanmayı gerçekleştirmeyi hedefliyor. Ulaştırma sisteminin, hızlı, güvenilir, ekonomik, kolay erişilebilir ve çevreye duyarlı bir anlayışla gelişmesi hedef alınırken, kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım ağlarında dengeli, etkin, verimli bir planlama, eşgüdüm ve yönlendirme gerçekleştirilmesi öngörülüyor.

Diğer taraftan partinin ulaştırma için hedeflediği unsurlar arasında  ‘Ulusal Ulaşım Master Planı’nın, toplumsal ve ekonomik önceliklere, günümüz ihtiyaçlarına, çağdaş ulaşım sistemlerine göre yeniden belirlenmesi de var. Böylelikle Ulaştırma sektöründeki dağınık yapılanmanın toparlanacağı ve sektörle ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında yakın eşgüdüm ve işbirliği sağlanabileceği kaydediliyor. Şu an ana muhalefet partisi olarak görevini yürüten Cumhuriyet Halk Partisi seçimlerden sonra iktidar olduğu takdirle ulaştırma sektörüne yönelik şu çözümleri sıralıyor:Ulaştırma alt sektörlerinin birbirleriyle rekabet etmek yerine, birbirlerini tamamlayıcı ve destekleyici olmalarına özen gösterilecek. Yeni ulaştırma projelerinin belirlenmesinde, “Ulusal Ulaşım Master Planı”na uyum yanında, projelerin ulaştırma alt sektörlerinin daha  dengeli, etkin ve verimli olarak hizmet verebilmesine sağlayacağı katkı düzeyi temel alınacak. Prestij projelerine kaynak akıtmak yerine, ekonomik getirisi olan projeler üretilecek.

İletişimde, Türkiye’nin dünyadaki en ileri ağlara entegre olması sağlanacak. Bu amaçla iletişim ağları ve bilgi otoyolları hızla geliştirilecek. Taşıma sistemlerinde dengesizlikler olması nedeniyle (yük taşımacılığında karayolu payının yüzde 92, demiryolu payının yüzde 5, denizyolu  payının yüzde 3 gibi) karayolu taşımacılığında yoğun trafikte oluşan kazalar ile karayollarındaki tahribatın önlenmesi için yurtiçi yük ve  yolcu taşımacılığı karayolundan denizyoluna kaydırılacak. Kabotajda çalışan gemilerin kullandıkları akaryakıt üzerinden ÖTV alınmaması şeklindeki uygulamaya devam edilecek. Kabotaj taşımacılığı Koster Filosu yeniden yaratılarak Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de hakim bir filo meydana getirilecek. 

DIŞ DENİZ TAŞIMACILIĞI ARTIRILACAK

Türkiye, bugünkü görüntüsüyle yük taşıyan değil, yük taşıtan ülke konumundadır. Bu değiştirilecek ve  Türkiye yük taşıyan ülke konumuna getirilecektir. Bu hedefe varmak için, halen yüklerinin sadece yüzde 23’ünü taşıma kabiliyetine sahip olan Türk Deniz Ticaret Filosu’nun kapasitesi artırılacak ve ilk etapta yüklerimizin yüzde 50’si kendi milli bayraklı gemilerimizle taşınır hale getirilecek.Türk armatörünün yabancı bayrakta çalıştırmakta olduğu gemileri, yeniden Türk Bayrağına kazandırmak için gerekli düzenlemeler yapılacak ve yeniden yabancı bayrağa kaçış önlenecektir. Komşu ülkelere gönderilmek üzere Türk limanlarına gelen transit yükler için liman ücretleri, sağlık rüsumları ve fener ücretleri yüzde 50 indirimli uygulanarak, sınıra yakın limanlarla sınır bölgesi arasında yük hareketi sağlanacak ve bölge halkının bundan faydalanması sağlanacaktır. Mevcut tersanelerin kira süreleri yeniden 50 yıl olarak düzenlenecektir. Dolgu yapılarak elde edilen tersane arazilerinden dolgu bedeli alınması uygulamasına son verilecektir. TCDD’nin özelleştirilmesine yönelik çalışmalar durdurulacak. İstanbul - Ankara “gerçekten hızlı” demiryolu projesi tamamlanacak. Tersane yatırımları özendirilecektir. İstanbul - Ankara demiryolu projesinin sorunlu bölümünü oluşturan Arifiye - Eskişehir kesimine derhal başlanarak süratle bitirilecek. Tüm önemli limanlarımızın demiryolu bağlantıları  projelendirilecek. Blok tren uygulamasını yaygınlaştırılacak. Balkanlar ve Ortadoğu’nun bölgesel aktarma ve dağıtım üssü olması gereken ülkemizin, bu konuma erişebilmesi için lojistik merkezleri hayata geçirilecek. Lojistik merkezleri, öncelikli olarak İstanbul’a, İzmir’e, Samsun’a ve Kayseri’ye 3 yıl içinde kurulacak.

MHP: HAVA KARGO TAŞIMACILIĞI TEŞVİK EDİLECEK VE GELİŞTİRİLECEK

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP); hızlı, güvenli ve teknolojik yeniliklere sahip, rekabeti tesis edecek, sanayii yönlendirecek, milli menfaatleri kollayacak, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek sağlayacak, vatandaşın refah düzeyini yükseltecek ve kullanıcıların memnuniyetini sağlayacak, uluslararası ulaşım  koridorları ile entegre olan, yaygın, hızlı, güvenli ve düşük maliyetli bir ulaştırma sistemi tesis edileceğine dikkat çekiyor. MHP Ulaştırma politikalarını şu şekilde aktarıyor: Ülkemizin uluslararası kara taşımacılığındaki konumu dikkate alınarak karayolu taşımacılığındaki altyapı eksiklikleri giderilecektir. Karayolu  yük ve yolcu taşımacılığının, demiryolu ve deniz taşımacılığına kaydırılması sağlanacaktır. Demiryollarının yük ve yolcu taşımacılığı içindeki payı artırılacaktır. Bu çerçevede, mevcut demiryolları  standardının süratle yükseltilmesi, hız ve kalite getirilmesi sağlanırken, sanayi odaklarını limanlara ve ana hatlara bağlamayı öngören yeni demiryolu yatırımları  yapılacaktır. Ankara- Adana ve Ankara-İzmir hızlı tren projeleri ile ’Kars-Tiflis Demiryolu Projesi’ uygulamaya konulacaktır.Doğu-batı ulaşım koridorlarındaki altyapı geliştirilmesine paralel olarak, güney-kuzey ulaşım altyapısının geliştirilmesi  çerçevesinde, Samsun-Adana ve Trabzon-GAP Bölgesine liman, demiryolu  ve karayolu    entegrasyonunu sağlayacak yatırımlar yapılacaktır. Güney Marmara-Ege aksı ile Avrupa  kara ulaşım koridorlarının bütünleşmesini sağlayacak Çanakkale boğaz geçişi projesi gerçekleştirilecektir. Devlet  Demiryolları İşletmesi yeniden Yapılandırılarak altyapı işletmeciliği üzerinde yoğunlaşması sağlanacak, hat  işletmeciliğinin ise özel sektör tarafından da yapılmasına imkan tanıyan düzenlemeler yapılacaktır. Deniz taşıma filosunun, kapasitesinin ve verimliliğinin artırılmasına dönük yatırımlar teşvik edilerek, dış ticaret taşımasının milli bayraklı gemiler tarafından  yapılarak,  filonun deniz  taşımacılığından  daha fazla pay alması sağlanacaktır.

Ülkemizin dört mevsim turizm potansiyeli değerlendirilecek

Ulaştırma sistemindeki liman altyapıları, terminal imkânları ve ana ulaşım arter bağlantılarındaki yetersizlikler giderilecektir. Limanların coğrafi tekel konumu dikkate alınarak, etkin bir düzenleme ve denetim sistemi oluşturulacaktır. Havayolu taşımacılığının uluslararası standartlara uygun şekilde hizmet vermesi sağlanacak, bölgesel  hava yolcu taşımacılığının geliştirilmesi için maliyet azaltıcı tedbirler alınacak ve havayolu şirketleri küçük hava meydanı trafiğine ve yolcu profiline uygun filo kapasitesi oluşturması için yönlendirilecektir. Ayrıca  hava  kargo taşımacılığı teşvik edilecek ve geliştirilecektir. Kapsamlı bir turizm planlaması ve buna bağlı olarak turizm politikası hedefleri ve stratejisinin  belirlenmesiyle, ülkemizin dört mevsim turizm potansiyeli değerlendirilerek, gelirlerinin artırılması ve sürdürülebilir bir hale gelmesi sağlanacaktır.

DEMOKRAT PARTİ LAF YERİNE ÇÖZÜM ÜRETECEK

Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, ulaştırma sektörünün mevcut durumunu değerlendirirken bu zamana kadar atılan adımların yetersiz kaldığını vurguluyor. Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar, seçim süreci öncesi ve içinde bulunduğumuz seçim sürecinde ulaştırmaya ilişkin yaptığı açıklamalarda sektörel problemlerin birbirine entegre çözümlerle sonuçlandırılması gerektiğini sıkça gündeme getirmişti. Yıllardır ihmal edilen bir çok temel unsurun, kısa vadeli çözümlerle geçiştirildiğini savunan Ağar, modern ve uzun vadeli stratejileri iktidara geldikleri takdirde bir an önce hayata geçireceklerini  söylüyor.

"Hükümetler çözmek için vardır, çözemeyen hükümetlerin yerine çözebilen hükümetler gelir"

Ağar, ulaştırma sektöründeki genel tabloyu şöyle yorumluyor:

"Türkiye açısından baktığımızda Avrupa’da bile sayılı nakliye firmalarına, filolarına sahip olan bir ülkeyiz. Dolayısıyla Türkiye açısından nakliye meselesi, nakliyat sektörü, bir o kadar da önemi olan bir meslek dalıdır. Bu meselede de buraya yıllardan beri emek vermiş, gayret etmiş, alın teri dökmüş insanların haklarının kaybolmaması konusunda laf üreterek siyaset yapma devri bitmiştir. Çözüm üretme gereği vardır. Bu çözümlerin üretilemediğini de üzülerek görüyoruz. Hükümetler çözmek için vardır, çözemeyen hükümetlerin yerine demokrasilerde çözen hükümetleri insanlar var etmesini bilmektedirler."

Denizcilikten, demiryolu taşımacılığına, limanlardan, taşıma modlarının  dengelenmesine kadar bir çok hususta ciddi adımlara ihtiyaç duyulduğunu da ifade eden DP lideri, Türk ekonomisinin  istenilen düzeye ulaşması için ulaştırma sektörünün hayati önem arz ettiğini ve bu çerçevede seçim sonrasında akılcı politikalarla son  adımları atacaklarını belirtiyor. Ağar, bunu yapabilmek için ulusal ulaştırma stratejilerini devreye sokacaklarını vurguluyor.

Kaynak: www.forumgazetesi.com


 

Editör: TE Bilişim